Hasan CEMAL
ÜZGÜNÜM LEYLA, HAKKIMIZDI ALDIK!
14.05.2012
4178
Saraçoğlu’nda kupa kaldırmanın keyfi...
Bu maç tarihe geçiyor. İki nedenle öyle. İlki, Galatasaray kupayı Saraçoğlu’nda kaldırıyor. İkincisi: Saldırganlaşan bir kısım Fener taraftarı ve stadın ışıklarını bile yaktırmayan ya da yaktıramayan Fenerbahçe yönetimi dolayısıyla da bu maç tarihe geçiyor.
Uzaklarda, Akdeniz’de bir yerde internetten izliyoruz maçı. Üç sıkı Galatasaraylı, bir bilgisayar ekranının başında fıkır fıkır haldeyiz, yerimizde duramıyoruz. Son dakikalar, hatta saniyeler oynanıyor. İçimizden biri artık dayanamıyor, kendini dışarı atıyor.
Ama atmasıyla birlikte de çığlıklar atarak gerisin geriye koşturuyor:
“Şampiyon olduk, şampiyon!”
Delirdi mi bu adam?..
Devam ediyor bizim maç!
“Ne bitmesi yahu, bak Fener yine şandelledi topu bizim onsekizin içine...”
“Bitti oğlum bitti!”
İstanbul’dan telefon:
“Aslan Cimbom!”
Beni mi işletiyorlar yoksa derken, bilgisayar ekranında da bitiyor maç. İnternetle gerçek arasındaki o zaman farkı konusunda, benim jeton biraz gecikmeli düşüyor.
Şampiyonuz!
Fransız ve İtalyan garsonlar da Sarı Kırmızılı oldu, bizim çoşkumuza onlar da katılıyor.
Mesaj yok!
Fenerli dostlar suskunlaşıyor. Oysa ne kadar da emindiler sonuçtan. Maçı çantada keklik gördükleri için günler öncesinden mesaj tacizi başlatmışlardı.
Bizi yeneceklerine o kadar emindilerdi ki, Fenerbahçe yöneticileri bir adım daha atarak şampiyonluk kupasının Saraçoğlu’nda maç sonrası hemen verilmesini bile kabul etmişlerdi.
Maç öncesi kimsenin çıtı çıkmamıştı.
Peki şimdi bu mızıkçılık neden? Bu saldırganlık niye?
Yazıktır, ayıptır.
Bu maç tarihe geçiyor.
İki nedenle öyle.
Birincisi, Saraçoğlu’nda kupayı kaldırıyoruz. Fenerbahçe’nin kutsal mabedinde, üstelik son maçta kupayı kaldırıp şampiyonluk turu attığımız için tarihe geçiyor bu maç.
Cim Bom mu, Fener mi diye Saraçoğlu’ndaki son maça kalmış bir kupayı kaldırmak... Bunu artık ne Galatasaraylılar, ne de Fenerliler unutur.
Bu maçın tarihe geçmesinin ikinci nedenine gelince...
Son düdükle birlikte, tribünlerden bir kısım taraftar sahaya iniyor, koltukları sökerek, koltukları ateşe vererek, polisi önüne katarak...
Stat savaş yerine dönüyor.
Stadın ışıkları kapatılıyor.
Soyunma odalarında klimalar bile çalışmıyor.
Bütün mesele kupa! Kupayı Saraçoğlu’nda Galatasaray’a verdirmemek... Gerilimli bekleyiş üç saat sürüyor. Galatasaray yönetimi, Fatih Hoca haklı olarak diretiyor:
“Kupa soyunma odasında alınmaz, kupayı almadan gitmek yok!”
Başbakan Erdoğan devreye giriyor. Kupa, daha önce kararlaştırıldığı gibi Saraçoğlu’nda verilecek! Başkan Ünal Aysal, Başbakan’la İstanbul Valisi’ne teşekkür ediyor.
Fatih Hoca’yla aslanları tekrar sahada. Ama stadın ışıkları yine yanmıyor. Fnerbahçe yönetimi ya yaktırmıyor ışıkları ya da yaktıramıyor. Güvenlik çemberi içinde, karanlıkta kaldırılıyor kupa, kısa tur karanlıkta atılabiliyor.
Bu görüntüleri Fenerbahçe kulübü de, Fenerbahçe camiası da, futbolumuz da hak etmiyor. Fenerbahçe yönetimi maalesef kötü bir sınav veriyor.
Geçelim.
Kupa bu yıl Galatasaray’ın hakkıydı.
34 maçlık lig maratonu Fenerbahçe’ye 9 puan, Beşiktaş’la Trabzon’a 20 puan fark atarak olağanüstü averajla bitirmişti.
Sonra süper-final geldi.
9 puanımızın 4’ü silindi.
Averaj üstünlüğümüz yok edildi. Eşitlik halinde de kaybediyordu. Adalet bunun neresinde diye yazmıştım süper final başlarken.
Bunu da geçelim.
Evet, hakkımızdı aldık.
Üstelik Saraçoğlu’nda...
Ünal Aysal yönetimi ve Fatih Hoca’yla yeniden yükselişe geçti Cim Bom. Fatih Hoca sıfırdan bir takım yarattı. Takım ruhu, takımdaşlık Galatasaray’a yeniden geldi.
Çıtamız yükseldi.
Seyircimiz muhteşem bir yükseliş grafiği çizmeye başladı. ‘2000 ruhu’nu yine hissetmeye başladık.
Kalede Muslera müthişti. Selçuk İnan 13 gol ve 11 asistle tam bir ‘istikrar abidesi’ydi. Elmander olağanüstü çalışkanlığıyla katkı yaptı sezon boyu. Semih ve Ufaluji’yle, Eboue ve Hakan Balta’yla savunma güven verdi. Melo sağlamdı ve keyif verdi oynadığı her zaman. Engin Baytar’ın delice çalışkanlığı, Emre Çolak’ın istikbal vaadeden oynaklığı, Necati’nin arada bir parlayan ‘kurtarıcılığı’ ve ayağına topun yakıştığı Riera’nın aklı...
Bu takımın eksiğini gediğini en iyi Fatih Hoca biliyor.
Ama sanıyorum, Avrupa’da da iyi iş yapacak bir Galatasaray’a golcü bir santrfor, sıkı bir ortasaha topçusu, savunmanın göbeğine ve yanlarına takviye lazım.
Fatih Hoca ve aslanlarını kutluyorum.
Galatasaray’ı iyi bir gelecek bekliyor.
Kupayı Saraçoğlu’nda kaldırdık ya...
Bir dahaki sefere de yeneriz olur biter.
Fenerli dostlara gelince:
Üzgünüm Leyla!
TATİL DUYURUSU
İki hafta uzaklarda, denizlerde olacağım. Yakında yine buluşmak üzere şimdilik hoşçakalın. HC
Yazarlar
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024