Mahmut ÖVÜR
Türkiye son yıllarda sadece terör örgütlerinin açık saldırılarıyla değil, aynı zamanda içeriden ve dışarıdan medya ve sosyal medya üzerinden yürütülen ve tarihin en büyük algı operasyonlarıyla karşı karşıya. Dünün kıyma makinesinde yok edilen üniversite öğrencilerinin yerini bu kez yeni ve daha "tehlikeli yalanlar" almıştı.
Sadece FETÖ ve PKK'nın kapsama alanına girenler değil, eski merkez medyanın, solun ve liberallerin bir kesimi de bu koroya katılmış ve "Türkiye otoriterleşiyor"la başlayan, "DEAŞ'a destek veriyor"la devam eden ve "Devlet 90'lara dönüyor"la kara bir kampanya başlamıştı.
İlginçtir, gelinen noktada, terör, darbe, canlı bombalarla sonuç alamayan kirli akılların algı operasyonları da yüzlerine çarptı. Ne oldu biliyor musunuz? Önce DEAŞ yalanı, şimdi de "Devlet 90'lara dönüyor" yalanı çöktü.
Nasıl olduğunu anlatalım. Çok değil 5 ay önce, mayısta PKK'nın sivil uzantısı DBP yöneticisi Hurşit Külter'in gözaltında kaybolduğu iddiası ortaya atıldı. O günlerde yüzde 80 oy aldıkları ilçeleri bile "halk savaşıyla" ele geçirmek isteyenler arasında o da vardı ve devletle "savaşı"yordu.
İşin en vahim yanı ise PKK ve çevresinin bu iddiasını, eski merkez medya yazarlarının, İHD ve Mazlum-Der gibi sivil toplum örgütlerinin hiç itiraz etmeden sahiplenip kampanyaya dönüştürmesiydi.
Olay Meclis'e ve BM'ye kadar taşındı, ABD Başkanlık sözcüsü bile açıklama yaptı.
Devletin, ısrarla "Gözaltına alınmadı" demesi ne yazık ki işe yaramadı. İş büyüdükçe büyüdü ve "Hurşit Külter nerede?" sorusu her defasında Twitter'da trend oldu. Bu olay, devletin "eski devlet" olduğunu kanıtlamak için bulunmaz fırsattı.
Durumu en çarpıcı biçimde internette "Deli Gaffar" mahlasıyla yazan eski bir solcu anlattı:
"Beyaz Toros'ları görmüş bir kuşaktık, siyaseten ne kadar farklı düşünürsek düşünelimsonuçta bir vicdanımız vardı, Külter'in devlet tarafından öldürüldüğüne inandık."Gördüğünüz gibi milyonlarca insanı inandıran bir kampanya yürütülmüş ve başarılmıştı. Ama film, PKK-HDP hattının tarihi açısından şaşırtıcı olmasa da çoğu insan için şaşırtıcı bitecekti. Çünkü Hurşit Külter Kerkük'te ortaya çıkacak ve yaşadığını söyleyecekti:
"Beni gözaltına alan polisin elinden kaçtım, Kerkük'e geldim. İletişim olanağı olmadığı için kimseye haber veremedim." İnternet çağında Külter herkesin gözünün içine baka baka yalan söylüyordu. Sadece o değil, ona sahip çıkanlar da...
Son sözü yine solcu Deli Gaffar'a bırakalım:
"Anlaşılan o ki bu iş kendisinin de içinde bulunduğu birileri tarafından PKK/ HDP'yemevzi kazandırmak için tezgâhlanmıştır.
Külter vakası ve benzerleri sıradan dolandırıcılık hadiseleri değildir. Uzun uzun yazılıp irdelenmeleri gerekir. Bir kere yaşananlar organize bir cürme işaret etmektedir. Tüm bu tezgâhı bir adam kendi başına kuramayacağına göre bu iş farklı kesimlerden pek çok insanın olduğu bir ekipçe kurulmuş olmalıdır.
PKK/HDP yöneticileri, onlara bağlı basın yayın organları, Twitter ve Facebook'ta onların istihdam ettiği troller, Türkiye solunda PKK'ye angaje kimi isimler, imza işlerini pek seven akademisyen, yazar, aydın takımı ve hatta belki bizim 'özgür basın' diye okuduğumuz kimi yayın organlarının editörleri, yazarları.
Tezgâhın kapsamını asla bilemeyiz, ama çok büyük olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz:
Türkiye'nin bütün 'ciddi' yayın organları olayı adeta bir kampanyaya destek verir gibi 'heyecanla' haberleştirmiş, yabancı basın sayfalarca konuyu işlemiş, vaka HDP siyasetçileri tarafından ta BM'ye kadar taşınmıştır.
Demek ki karşımızda en masum duyguları istismar etmekte uzmanlaşmış bir çete vardır.
Buna bugünden sonra 'Türkiye'nin insan hakları çetesi' diyebiliriz."
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019