Markar ESAYAN
Dürümlü’de yaşananlar öyle tarihin sarı sayfalarında unutulacak türden bir facia değil.
PKK 15 ton bombayı patlattığında sadece dört vatandaşımızın naaşına ulaşılmıştı; 14 vatandaştan ise hiçbir iz yoktu.
Öyle ki, önce PKK tarafından kaçırıldıkları zannedildi. Gerçek, birkaç gün sonra toplanan küçücük beden parçalarının DNA eşleştirmesiyle ortaya çıkacaktı.
Kaybolduğu düşünülen 12 vatandaşımızın bedenleri PKK tarafından patlatılan 15 ton bomba yüzünden un ufak olmuştu.
PKK bu 15 tonluk bombayla kim bilir kaç ayrı yerde, kaç cana kıyacaktı? Belki onlarca, belki yüzlerce masumu öldürecekti.
Seyithan Yakar, Orhan Yakar, Gerçek Yaman, Rıza Yaman, Sait Yaman, Temur Yakar, Mehmet Yaman, Tahir Yaman, Uğur Yaman, Salih Yaman, Davut Yaman, Emrullah Yeşil, Ramazan Yakar, Ahmet Yaman, Mustafa Yakar…
35 metre çapında, beş metre derinliğinde bir kratere gömülen kahraman vatandaşlarımız onlar…
PKK bu insanlara “hain” derken, HDP de olayın vahametini savuşturmak için “kimden gelirse gelsin” şeklinde kınamaya çalıştı. Faili kaybediverdiler.
Peki, 6-7 Ekim’den beri verdiğimiz bunca can kaybını gerektirecek ne yaşandı Türkiye’de?
PKK, FETÖ ve onların peşine takılan CHP ve HDP’nin kara propagandasını bir kenara koyarsanız, koca bir hiç!
Ülkede ihalesini aldıkları darbeyi yapabilmek adına gerçekleri ters yüz ederek olağanüstülükler yarattılar.
Suriye’nin kuzeyinde bir devlet sözü aldılar. Bunun için Çözüm Süreci’nin zehirlenmesi, dindar Kürtlerin devşirilmesi, ülke içinde darbeyi mümkün kılacak bir iç savaşın başlatılması gerekiyordu.
Belki sebebi bu bile değildi; PKK’nın pankürdist bir amacı bile olmadığını, sadece istendiği zaman şiddet üreten bir inorganik yapı olduğunu söyleyebilirim.
Dindarlarla eşit olmayı hazmedemeyen bu ülkenin elit ayaktakımı da PKK’nın şiddetini destekledi. Dün cuntalarla düşüp kalkıyorlardı, bugün ise PKK, FETÖ ve DHKP-C ile…
Oysa niyetleri halis olsaydı, Türkiye ile düşman olmaları için bir neden yoktu. Bugün Barzani ile kurulan ilişkilerin, PYD ile kurulmasının önündeki zihinsel engeller kaldırılmıştı. Hakiki diktatör Esed’e yönelik mücadelede muhalifler arasında yer almak, Kuzey Suriye’de etnik/demografik temizlik yapmamak, önce Suriye’nin bütünlüğü içinde demokratik bir çözüm, bu olmuyorsa gelişen süreç içinde ötesine bakılması gerekiyordu. Bunun garantisi de Türkiye’nin dostluğu olurdu.
Hata, PKK’nın Kürtlerin hakları için mücadele eden, organik bir örgüt olduğu yanılsamasıyla başlıyor. Öyle olmadığı ortaya çıkmıştır. PKK Kürtlerden, Türkiye’den ve Ortadoğu’dan bağımsız, DAEŞ türü bir yapay kaldıraçtır.
DAEŞ, FETÖ ve PKK üzerinden hem Türkiye, hem de Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek istediler ama olmadı.
PKK, Dürümlü’de açtığı o utanç/vahşet kraterine gömülmüş, yanında HDP’yi, hatta CHP’yi de götürmüştür.
Türk’ü, Kürt’ü, Sünni’si, Alevi’si, gayrimüslimi ile 79 milyona hayatı kahredecek büyük bir kumpasın ortakları olarak aynı çukurda buluşmuşlardır.
Önümüzdeki kısa sürede Türkiye’nin siyaset sahnesi çatırdayacak ve normalleşecektir. Bize düşen ise, Dürümlü’de kahramanca ülkelerine sahip çıkan vatandaşlarımız gibi, canlarını bu ülke için feda eden tüm şehitlerimizin anısını yaşatmaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019