Mehmet AKAY

Kürt Sorununda Sıkı Pazarlık
Bir önceki yazımızda Ortadoğu'da ki gelişmeler ışığında Türkiye’nin Kürt sorununu çözme konusunda geç mi kaldığını tartışmaya çalışmıştık. Bahçeli'nin açıklamaları ve Erdoğan'ın desteği iyimser bir hava yaratmıştı. Aradan bir hafta geçmeden bu olumlu hava yeniden Kayyum atamalarıyla gölgelenmiş gibi bir görünüm sunmaya başladı.
Devlet, MHP ve AKP süreçten vaz mı geçti, sorusu haklılık kazanmış görünse de durum hiç de öyle değil. Öcalan'ın Ortadoğu'da Kürt hareketi üzerindeki gücü göz önünde bulundurulduğunda 'Devlet Kürt sorununda vaz mi geçti?' sorusu anlamsızlaşıyor.
MHP Sözünün Arkasında
Bahçeli 5 Kasım mecliste yaptığı gurup toplantısında Öcalan’a yeniden seslendi. Bahçeli, Ortadoğu gelişimlerine karşı konjonktürel tutumu gayet anlaşılır. Bahçeli, Türkiyeli Kürtleri yanında tutmak istiyor, devlette, Erdoğan da aynı tutum içindeler. Türkiye’de iktidar bloku Kürt sorununa bu şekilde yaklaşmasının altında, bir taşla iki kuş vurma fırsatı yarattığı da açık. İktidar anti demokratik uygulamaları, hukuktan uzaklaşıp tek adam rejimi inşası ve iflas etmiş ekonomi durumundan da çıkmanın yolu olarak da Öcalan bir kurtuluş olarak da görülmektedir.
Kayyum Atamaları
Son birkaç günkü kayyum atamaları Kürt sorununun çözümünde iyimser olanları az da olsa umutları kırılmış gözüküyor. Oysa durum tam tersi bir süreç olarak ilerlediği açık. Öcalan’, pazarlığın tek muhatabı olarak devlet görmüş zaten. Diğer tüm unsurlar sürecin dışında bırakılmış.
Zaten barış sürecine destekte olacak sivil inisiyatif güçleri iktidar tarafından uzun süre önce ya dağıtılmış, ya da sindirilmiş. Yeni süreç elitlerin arasında, yani temsil kabiliyeti yükseklerin arasında geçeceği açık. Barış, pazarlık süreci, Kürt sorunu çözümü nasıl adlandırırsak adlandıralım illa demokrasi getirecek diye bir kural yok. Demokrasi ayağının eksik olması iktidar blokunun siyasi yapısıyla ilgili. Muhalefet bu süreci demokrasiyle taçlandırılması için mücadele etmelidir.
Peki, Esenyurt, Mardin, Batman ve Şanlıurfa'nın Halfeti belediyelerine kayyum atamaları nasıl açıklanabilir, bu siyasi müdahaleler, halk iktidarını ihlal eden uygulamalar yeni süreci baltalamıyor mu?
Tabii ki, kırıntıya dönüşmüş demokrasimize vurulmuş bir tokat kayyum atamaları. Ama orta da bir çelişki var. Süreci başlatmak isteyenler neden kayyum atasınlar, bunun yanıtı yine Öcalan’da saklı. Sanırım devlet, Öcalan ile sıkı bir pazarlık içinde. Kayyum atamaları da devletin, Öcalan’a karşı gücünü gösterdiği bir durum.
Devlet, süreçten hemen vazgeçebilirim demek istiyor. Öcalan, öyle geri adım atacak bir siyasetçi değil, olmadığını da gösterdi ki kayyum atamaları peşi sıra geldi.
Pazarlık Sürecinde Nerede Durulmalı
Türkiye’de barış sürecinde anlamlı tutum şudur; Öncelikle Öcalan’ın devletle pazarlığı karşısında yanında koşulsuz ve eleştirisiz tutum almaktır. Özgür Özel’in, Bahçeli’nin Öcalan’ın meclise davetine karşı çıkıp ‘Öcalan İmralı’da kalsın, pazarlık orada sürsün’ demek barış sürecine, pazarlığa karşı çıkmaktır. CHP, DEM’e ve Öcalan’a yüzünü dönüp demokrasi mücadelesini güçlendirmelidir. Muhalefetin görevi süreci desteklerken eksik olan demokrasi ayağını inşa etmek, kamuoyu oluşturmaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.04.2025
24.03.2025
6.03.2025
28.02.2025
18.02.2025
2.01.2025
5.11.2024
26.10.2024
5.04.2024
5.10.2023