Mehmet ALTAN
Anlıyorum, dün gündem çok yoğundu… Ekvator ve Japonya’daki korkunç depremin kurbanı acılı ve çaresiz insan yığınları, Brezilya’da yolsuzluklar nedeniyle topun ağzında parlamentonun kendi kaderi için vereceği kararı bekleyen Başkanı Dilma Rousseff, Turgut Bey’in 23’üncü ölüm yıldönümü…
Ne var ki petrol üzerinden yürüyen dünya sistemi içindeki güç çatışmaları açısından Doha’daki hayati petrol toplantısı içinde iki satır laf duymak isterdim haber bültenlerinde.
Nerede…
Türkiye çoktan dünyadan kopup mezralaştı, habercilik de iğdiş edildi.
***
Bildiğiniz üzere, Haziran 2014’te varil başına 115 dolar olan petrol fiyatları, arz fazlası ve düşük talep nedeniyle Ocak 2015’te 30 doların altına geriledi.
Petrol fiyatlarının alt üst oluşunda ABD’nin de önemli rolü bulunuyor.
ABD’nin 40 yıldır ‘ham petrol ihracatı’ yapmasını engelleyen bir kanunu vardı…
Cumhuriyetçiler, 1970’lerdeki enerji darlığı sırasında çıkarılan bu yasanın kalkması için uzun süredir çabalıyordu.
Son bütçe yasasında Obama ile anlaştılar.
Dünyadaki üretim çarklarının yavaşlamasıyla birlikte petrol talebi azalırken, bir de ABD rezervleri devreye girince petrol fiyatları tepetaklak oldu.
***
ABD’nin bu politikasının öncelikli amacı, petrol şirketlerinin stokları üzerinden İran, Rusya ve Suudi Arabistan’a ayar vermek, sisteme dâhil ederek ehlileştirmekti.
Kırım’ı işgal etmeyecek, Ukrayna’ya saldırmayacak, El Kaide üretmeyecek, İslamcı rejimler ihraç etmeyecek ya da globalleşmeye bıçak çekmeyecek bir yapının inşasını öngörüyorlardı.
***
Özellikle Suudi Arabistan, Venezuela, Rusya ve Kuveyt gibi toplam ihracatında petrolün büyük yer kapladığı ülkeler için fiyatların düşük seviyelerde kalması büyük sorun oluşturuyor.
Bu ülkeler artan bütçe açıklarını dengelemek için şimdi farklı çözüm arayışındalar.
Örneğin Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn gibi ülkeler uzun yıllar sonra benzin fiyatlarına zam yapma kararı aldılar.
Ayrıca Suudi Arabistan yeni bir reform paketiyle birlikte elektrik, su kullanımında verimliliği arttırmak için düzenlemelere gitti.
Tamamen petrole bağlı bir ekonomi olan Venezuela, hafta sonu tatilini 3 güne çıkararak krizi hafifletme peşinde.
Ancak bu arayışlar uzun süreli çözüm getirmekten çok uzak görünüyor.
Bu ülkeler epeydir hırpalanmakta…
***
Katar’ın başkenti Doha’da yapılan ve dünyanın en büyük petrol üreticilerinden Rusya ve Suudi Arabistan’ın yanı sıra 10’un üzerinde ülkenin katıldığı toplantı, petrol fiyatlarının ne olacağı açısından çok önemliydi.
Çünkü petrol üreticileri, petrol fiyatlarında istikrar sağlayabilmek için üretim seviyesini Ocak ayının üretim akımlarına sabitlemeyi hedefliyordu.
Petrol satışlarını artırarak ekonomisini doğrultmak isteyen İran ise bu toplantıyı ve amaçlanan hedefi ‘saçma’ bulduğunu söyleyerek toplantıyı boykot etti.
Suudi Arabistan ise kanlı rakibi saydığı İran’ın petrol üretimini sabitlememesi halinde, kendisinin de yeni bir karar almayacağını açıklamıştı ama bir de Rusya faktörü var tabii…
Anlaşılan dünya, yeniden sisteme katılma arzusu içindeki İran ile ‘Sünni-Müslüman’ liderlik peşinde bela arayan Suudi Arabistan’ı birbirine vurdurarak aradan çekilme peşinde.
***
Doha’dan çıkacak sonuç, uluslararası sistemin hal ve gidişatını kestirebilmek açısından çok önemli.
Uluslararası Enerji Ajansı IEA, dün yaptığı açıklamada Katar’da yapılan üretim seviyelerini sabitleme toplantısının petrol piyasasında bir değişim yaratmayacağını iddia ediyordu.
Diplomatik enerjisini Doha’ya daha fazla yoğunlaştıran Rusya ise çıkacak sonuçlardan umutlu gözüküyordu.
Çünkü 16 Şubat’ta Rusya, Suudi Arabistan, Katar ve Venezüella arasında geçici olarak petrol üretimini kısmak için imzalanan bir ön anlaşma kısmen etkili olmuş ve petrol fiyatlarının yükselmesini sağlamıştı.
Uzmanlar ise Katar’ın başkentindeki toplantıda üretimin sabitlenmesine ilişkin anlaşma çıkmasının sonuçları konusunda yarı yarıya bölünmüş durumda.
***
Doha’da Rusya etkili olur, üretim sınırlanır ve dolayısıyla petrol fiyatları azıcık artarsa, bundan Doha’ya katılan ülkeler dışında yararlanacak olanlar da var.
Fiyatlar düşük olduğundan satış yapmayan, hatta Texas’ta üretimi durduran pek çok tesis şayet fiyatlar yükselirse bir miktar rahatlayacak…
Siyasi olarak kendine yakın bulduğundan ABD’nin eksik bütçesini denkleştirmeye çalıştığı Kürdistan, Irak gibi ülkeler kendilerine daha fazla bakabilecek, ABD onlara yardım etmek zorunda kalmayacak.
Rusya en azından IŞİD sorunu bitene kadar ekonomik kriz nedeniyle bir iç karışıklık yaşamayacak.
***
Doha’da bir anlaşmanın sağlanması ihtimaline karşılık Suudi Arabistan’ın bu karara uymama ihtimali de var. ABD’nin en istediği sonucun bu olduğunu söyleyenler de bulunuyor.
Çünkü böyle bir tabloda her şeye rağmen fiyatların kısmen artacağından, bunun Kuzey Irak gibi ülkeleri nispeten rahatlatacağından, Suudi Arabistan rezervlerinin ise biraz daha eksileceğinden söz edilmekte…
Peki, hangi senaryo petrol fiyatına nasıl etki eder?
Doha’da olumlu bir sonuç çıkarsa petrol fiyatlarının 10-12 dolar civarında artacağı, Suudi Arabistan gibi kimi ülkelerin uymayacağı sınırlı bir anlaşmanın ise 8 dolarlık bir yükselişe neden olacağı tahmin ediliyor.
***
Anlıyorum, dün gündem çok doluydu.
Gene de petrol üzerinden yürüyen dünya sistemi içindeki güç çatışmaları açısından Doha’daki hayati petrol toplantısı için de bir iki satır laf duymak, güdük bir ilgi görmek isterdim.
Netice de, her ne kadar öyle değilmişiz gibi davransak da biz de bu dünyanın bir parçasıyız…
Doha’dan çıkacak karar herkesle birlikte bizi de etkileyecek.
Ama Türkiye kitlendiği ‘tek adam’ kavgasından başını kaldırıp dünyaya bakacak vakit bulamıyor.
Kendi içimize düşüp orada kaybolduk sanki…
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2025
25.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025