Mehmet TIRAŞ
Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet modeline geçtikten sonra iktidar “yargı kararlarını ve muhalefeti” tanımaz oldu.
Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli hiç bir toplumsal sorunu çözemeyince model çöktü.
İktidar yerel seçimlerde başta İstanbul,Ankara,Adana ve Mersin gibi Büyükşehir Belediye başkanlıklarını kaybedince, muhalefeti korkutma yolunu seçtiler.
İktidar içeride sorunların altında boğulurken dışarıda da izlediği politikası duvara toslayınca..
Ekonomideki kriz bunalıma dönüşünce..
Pandemi süreci ile de İşsizlikte patlama yapınca..
İyice şapşallaştılar.
İktidar Toplumsal sorunları çözemedikçe muhaliflerine karşı siyasi terör estirmeye başladı.
En medeni bir sorudan bile alınır oldular..
Havadan nem kapmaya başladılar.
Tam bir evhamlı psikolojisine girdiler.
Kendilerine muhalif olan toplumun her kesimini hedef gösterdiler.
Artık muhalif olan siyasilere ve gazetecilere organize saldırılar artar oldu.
Muhalefete ve muhalif gazetecilere yönelik organize saldırıların münferit değil, rutin olduğunun fikri takibini yapalım:
HDP’ye ve Kürt muhaliflere yapılan tehdit ve saldırılar o kadar olağanlaştı ki, ne yapılırsa mubah sayılır oldu.Kürt sorunundan bahseden krimanilize ediliyor ve hedef gösteriliyor haberi bile olmuyor.
28 Kasım 2015 Tarihinde Diyarbakır’da şehrin merkezinde gündüz gözü Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi basın açıklaması yaparken,kameraların kayıtta olduğu anda kurşunlanarak öldürülüyor. Ve bu faili belli cinayet faili meçhul oluyor..Tahir Elçi’nin eşine kulak verelim:”keşke cezaevinde yatsaydı hiç değilse ziyaretine giderdik ve çıkacağı günü beklerdik” demesi. Bu ülkede muhalif olan İnsanlar için, cezaevlerinin dışarıdan daha güvenilir olduğunun bir çığlığı bu!.
8 Haziran 2016 Tarihinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’İstanbul’da katıldığı bir şehit cenazesinde Fatih camisinde ayağının dibine bir kurşun fırlatılması bir tehdit mesajıydı ve mesajın devamının geleceğinin işaretiydi bu boş kurşun.
21 Nisan 2019 yılında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Çubuk’ta katıldığı şehit bir askerin cenazesinde, yüzlerce insan tarafından linç girişiminde bulunuldu..Kılıçdaroğlu bir eve sığındı ve zırhlı askeri bir araçla ilçeden kaçırılırken, ülkenin en üst düzey güvenlik görevlilerinin gözünün önünde oldu bu olaylar.
Kılıçdaroğlu’na saldıranlar bir kaç gün gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı.AKP teşkilatları üyeleri olan bu saldırgan için “yiğidimizi yedirtmeyiz” diyerek inek hırsızı ile fotoğraf paylaştılar, evini ziyaret edip elini öpmek için sıraya girdiler.
19 Kasım 2020 Tarihinde MHP’li mafya lideri Alaattin Çakıcı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu sosyal medya hesabından ölümle tehdit etti.. Devlet Bahçeli’de mafya lideri Alaattin Çakıcı’nın paylaşımına dava arkadaşım diyerek sahip çıktı..
Akp ise mafya liderinin CHP liderine yapılan ölüm tehditini duymazdan ve görmezden geldi..
Alaattin Çakıcı’nın cezaevinden özel afla çıkartılması “ülkücü mafyaya” büyük cesaret verdi.
Devlet Bahçeli’nin Ülkücülere: ”mahkemelerin size verdiği cezayı düşünmeyin yeter ki parti sizi cezalandırmasın” mesajıydı bu.
5 Ekim 2018 Tarihinde bir grup Ülkücü İyi Parti Genel başkanı Meral Akşenir’in evinin önüne kadar gelip ,tehditler savurdular.
Hukuk tanımayan iktidardan destek alan ”bu milis güçler” muhaliflere karşı saldırılarını artırarak sürdürüyorlar.
Bu saldırıları yapanların ve saldırıya maruz kalan gazetecilerin ve siyasilerin ülkücü kökenli olmaları, manidar değil mi?
Muhafazakar ve Akp’ye karşı yayın yapan MHP’yi eleştiren “Yeni Çağ” gazetesinin yazarlarının ülkücüler tarafından evlerinin önünde gündüz gözü, ölümcül organize saldırıların yapılması münferit bir olay değil.
Cumhur İttifakı, muhaliflerine yönelik bugüne kadar hakaret,iftira,tehditler ve hukuksuz tutuklamalar toplumda karşılık bulmayınca..
Muhaliflerine fiziki saldırılara geçtiler.
Olayın faillerinin yakalanırız korkusu yaşamadıkları gibi,yakalandıklarında da serbest bırakılacaklarının rahatlığı var kendilerinde.
Talimatla saldırıya geçenler talimatla da serbest bırakıldıkları gizletilmez bir durum.
16 Ocak’ta Ankara’da evinin önünde silahlı ve sopalı saldırıya uğrayan kafasına 17 dikiş atılan,pasrmakları kırılan;Gelecek Partisi(GP) Genel başkan yardımcısı Selçuk Özdağ’a yapılan ölümcül saldırının organize olduğu..MHP’lilern organize bir şekilde sosyal medya hesaplarından bu saldırıyı kınamadıkları gibi..Hatta olayı soruşturan Savcı’nın MHP’liler tarafından tehdit edilmesi.. Adalet Bakanı ve HSK’nın buna tepkisiz kalması ise inanılır gibi değil.
MHP’nin Kocaeli Derince İlçe başkanı Zeki Omar’ın sosyal medya hesabından Selçuk Özdağ’a yapılan bu ölümcül saldırıyı açıkça desteklemesi, bu saldırıların arkasında MHP’nin olduğunu ve saldırıların devam edeceğini göstermekte..
MHP lideri son basın açıklamasında; Karar Gazetesinden Taha Akyol,Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’u, danışmanının da gazeteci Ayşe Nur Aslan’ı hedef göstermesi, bize muhalif olanlar ayağını denk alsınlar “yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” mesajını veriyordu.
Almanya ve Hollanda’nın Ülkü Ocaklarının ülkelerindeki faliyetlerini yasaklamasının, ne kadar doğru bir karar olduğunu teyit etmiyor mu, bu gelişmeler?
Bir ülke düşününki AYM’nin ve AİHM’in kararlarını tanımıyor ve uygulatmıyor olsun..
O ülke de her sektörün bir çetesi oluşur ve sokağın güvenliğine de bu çeteler üstlenir.
Biz bu filmi 12 Eylül darbesine uzanan süreçte seyrettik.
Cumhur İktidarı artık muhalefeti bir güvenlik sorunu olarak görüyor..Muhalefeti düşmanlaştırmasını da cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı gösteriyor.
Akp’e 2002’de iktidara geldiğinde cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 58 bin iken, 2019 yılı itibarı ile hükümlü ve tutuklu sayısı 295 bini bulmuş..
Türkiye’de toplam ceza infaz kurumu sayısı 355 ve bu cezaevlerinin 187’si AKP’nin 18 yıllık iktidarında yapılmış olması. Bu ülkede AB standartlarında muhalif olarak siyaset yapmak timsahların yaşadığı gölde yüzmek gibidir.
İktidarın küçük ortağı MHP artık “fabrika ayarlarına” dönerken, Erdoğan’da ortağına ayak uyduruyor.
Yazımızı rahmetli Cem Karaca’nın bu toprakların “çetelerin ve mafyanın” siyasi kültürünü yansıtan, efsaneleştirdiği şarkısıyla son verelim..
“Çete Çete İçinde/Çete Çeteye karşı/ Ameneyy.”
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025