Mehveş EVİN
Hepimiz ABD’de Trump’ın seçilmesiyle şoklanan Demokrat seçmene hızlandırılmış “popülist otoriter liderin hükmünde nasıl yaşanır” kursu verebiliriz. Ne var ki mesele sadece liderle –veya Başkan, diktatör, otokrat artık ne diyeceksiniz- sınırlı değil.
Stratejisi‘Yakarım ulan Roma’yı da yakarım’den ibaret 21.yüzyılın sağcı liderleri elbette yalnız değil. Etraflarında onlara tam biat eden halkacıklar oluşturuyorlar.
Merkeze en yakınından en uzaktakine, bu halkacıkları oluşturan danışmanlar, valiler, bakanlar, korumalar, hatta ünlüler; liderleri kadar, hatta bazen ondan daha aşırı söylem ve eylemlerde bulunabiliyor.
İşte bunun ‘crash course’u yok arkadaşlar, her yönden gelebilen saldırılarla başetmek ancak tecrübeyle mümkün, ama o da bazen sökmüyor. Farların karşısında tavşan gibi bırakırlar insanı alimallah, söyleyeceğiniz birşey varsa da unutursunuz...
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevinin 111’inci gününde 111 aydının imzaladığı ilan, birkaç gazetede yayınlandı.
Ne diyor ilan? “Ölmesinler. İşlerine iade edilsinler.”
Bu!
Ama İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, nasıl olduysa bu ilanı ve açlık grevindekileri terörle bağlantılandırdı. Nuriye ve ve Semih’in adli sicil kaydı bile yok, ama olsun İçişleri Bakanı’ndan daha iyi mi bilecekler?!
YENİ BİR RE-RE-RÖ-RÖ LAZIM
Korku ve baskı dönemlerinde vatandaş,twitter’dan bir bir çekilirken yetkililerin o pek nefret ettikleri –çünkü hala orada eleştirilebiliyorlar- sosyal medyayı daha sık, daha cüretkar kullanması dikkatinizi çekmiş miydi?
Evet, Trump gibi, Kuzu, Soylu gibi twitter ‘fenomen’leri kaynıyor ortalık.
Soylu, ilana çok sinirlenmiş olmalı ki twitter’da ilan verenleri ve ilanı yayımlayan gazeteleri, ‘DHKP-C üyelerine hamilik’le itham ediyor. Ah, ah, ne çektiniz bu bağımlı olmayan/yarı bağımlı medyadan! Ne yapsanız, ne kadar baskılasınız alın işte, Saray’ı kükretecek bir ilan çıkıveriyor karşınıza...
Tam bu noktada aklıma geldi, artık yeni örgütler, RE-RE-RÖ-RÖ’ler icat etmek şart oldu. Fark ettiyseniz genelde PKK ve FETÖ’ye uydurulamayan durumlarda DHKP-C kullanılıyor. (Hapisteki meslektaşım Tunca Öğreten, DHKP-C ile suçlandığını öğrendiğinde ‘Haber küpürü dışında DHKP-C üyesi dahi görmedim. Ben istesem dahi bu örgüt beni kabul etmez’ demişti...Ah Tunca. Sosyal medya grubundan başka neye üye olabilirsin ki?)
Ne diyorduk? Pek muhterem büyüklerimiz, halkınız ‘terörist’in aşırı ve yanlış kullanımından musdarip!
Elinde silah olanla olmayanı, üye olanla olmayanı, şiddet eylemine dahil olanla olmayanı ayırt etmeye lüzüm görmüyorsunuz... Hatta bazı ‘silahlılar’, üyeliği ve eylemi kesin olanlar tutuksuz yargılanıyor, beraat ettiriliyor. Baştacı ediliyor!
Haliyle milletin kafası karışıyor.
80’lerde her solcuya, farklı düşünen ve giyinene ‘anarşikler’ deniyordu ya... Aynısı ‘terör’ söylemiyle 2017’de daha ne kadar tutar?
Haldır haldır sosyal medyada takılan halka yeni bir şeyler sunmadan olmaz. Gençlik, birkaç saniye ömrü olan snapchat’lerde yaşıyor, etiketlerin ömrü dahi bir gün.
Hal böyleyken en azılı örgüt ismine eklemlemek bile etki yaratmıyor.
POLİS HAYRAT MI Kİ YARDIM ETSİN?
Soylu’nun en az teröristler ve hamileri ithamı kadar ilgi çekici bulduğum bir beyanı daha var:
“Başınıza gelen en ufak bir olayda yardım istediğiniz polisin bilgisine, istihbaratına ve tespitlerine güvenmiyorsunuz,
Savcı ve hakimlere de güvenmiyorsunuz... Ancak terör örgütü üyelerine güveniniz sonsuz!”
Nereden başlasam ki? Birincisi, sayın Soylu. Vatandaşın ‘en ufak bir olayda’ polisten yardım istemesine gerek yok. Polisin ve sizin göreviniz, alanınıza girdiği takdirde, can ve mal güvenliği sözkonusuysa müdahale etmek. Bunun için maaş alıyorlar.
İkincisi, sayın Soylu. Kendi hükümetiniz, Parti lideri Başkanı’nız bile emniyetinize, ordunuza, memurunuza güvenmiyor ki mütemadiyen ihraç ediyor ya da hapse koyuyorsunuz.
Halk nasıl güvensin?
Üçüncüsü, sayın Soylu. Kimi savcı ve hakimlere de güvenmiyoruz, evet. Aldıkları kararlara, çiğ çiğ çiğnedikleri evrensel hukuk kurallarına bakarak bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Salt 160 küsur gazeteciyi hapsederek dünyanın 1 no’lu gazeteci düşmanı ülkesi olarak anılıyoruz. Bu durumu ne kadar inkar etseniz, ‘terörö’ deseniz de ne yazık ki değiştirmiyor.
Bir İçişleri Bakanı, herhangi bir örgütle bağlantısı bulunmadığı halde, sırf açlık grevi destek buluyor diye hapse attığı, ölümün kıyısındaki iki öğretmen için örgüt üyesi diyorsa, bunu ve işledikleri suçu ispat etmekle mükelleftir.
YOLU KULLANANI DA DOMATES GİBİ SEÇECEK MİSİNİZ?
Yazının başında, sağcı liderlerin halkacıklarından bahsetmiştim.
Soylu’dan bile daha fantastik söylemlere başvuranlar da var. Mesela Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci gerçek bir cevher. Erzincan’da bir açılışta, CHP’nin “Adalet Yürüyüşü”nü hedef almış.
Çıtayı yükselterek tabii:
“Biz yollar yapıyoruz. Yolları millet için yapıyoruz. Biz köprüler yapıyoruz ‘gönülleri birleştirelim’ diye. Biz yollar yapıyoruz ‘millet yürüsün’ diye. ‘Kemaliyeli yürüsün’ diye. ‘Erzincanlı yürüsün’ diye, ‘Malatyalı yürüsün’ diye. Yol yapıyoruz, ‘teröristler yürüsün’ diye değil. ‘Teröristleri kurtarmak için yürüyelim’ değil, ‘milleti kurtaralım’ diye yürüyoruz, yürümeye de devam edeceğiz inşallah.”
Yani bu anlayışa göre yolları, köprüleri sadece iktidarın beğendiği vatandaş –millet, yani AKP-MHP koalisyonu- kullanabilecek!
Ne yapacaksınız Sayın Bakan?Gişelerde domates seçer gibi yolu kullanacak ‘millet’inizi mi seçeceksiniz?
NeoNaziler’in Yahudileri işaretlediği gibi ‘sizden olmayanı’ işaretleyin de yan yolları kullansınlar bari!
Galiba savunacak hiçbir şey kalmayınca geriye saçmalamak kalıyor…
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevinde 114. günlerine girdiler. Vicdan sahibi herkesi, çok geç olmadan onların seslerini, taleplerini duymaya çağırıyorum. İstedikleri tek şey, herkes için adalet ve ekmek!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023
19.09.2023
28.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
22.06.2021