Merve Şebnem Oruç
Bugün İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerin gölgesinde kalmış olsa da İtalya, Avrupa tarihinin en köklü, geçmişiyle siyaset belirleyici ülkelerinin başında gelir. Roma İmparatorluğu’nun Cumhuriyet döneminden Mussolini’nin Faşizmine, Avrupa’da pek çok siyasi ilkin ortaya çıktığı İtalya topraklarındaki son siyasi gelişmeleri, Avrupa’nın geleceğini merak eden biri olarak, biraz da bu yüzden yakından takip etmeye çalışıyorum.
Gucci, Prada gibi moda devlerinden Ferrari, Lamborghini gibi lüks otomobil markalarına yüzlerce global markayı çıkaran İtalya uzun süredir ekonomik buhranda. Küresel ekonomik kriz ve Avrupa’nın borç krizinden en olumsuz etkilenen ülkelerden olan İtalya’da ortalama gelir, bugün 23 yıl öncesinin altına düşmüş durumda. IMF’nin geçen yılki raporuna göre, İtalyanların kişi başına düşen reel kullanılabilir gelir seviyesi, 1995’tekinden düşük. Bu rakamlar İtalyanlara haliyle, “Zenginliğimizi Avro para birimine geçtikten sonra kaybettik,” yorumunu yaptırıyor. Ülke ekonomisi son üç yılda kısmen toparlanma gösterse de, İtalya’nın kriz öncesindeki seviyelere çıkmasının en az 10 yıl gerektireceği söyleniyor.
4 Mart’taki genel seçimlerde sandıktan güçlenerek çıkan popülist 5 Yıldız Hareketi (M5S) ile aşırı sağcı Lega (Lig) liderliğinde kurulmaya yaklaşan AB karşıtı koalisyon, Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın koalisyonun Avro bölgesi karşıtı ekonomi bakanını veto etmesine takıldı ve İtalya’da işler iyice karıştı. Mattarella’nın eski IMF yetkilisi Carlo Cottarelli’yi teknokrat bir hükümet kurmak için başbakan olarak ataması sonucu, Parlamento’da İtalyan Kardeşliği’yle birlikte oyları yüzde 60’a yaklaşan M5S ve Lig liderleri, Mattarella’yı sandık iradesini yok saymakla, Berlin, Brüksel ve Paris’in sözünden çıkmamakla suçluyor; bir yandan Mattarella’yı ‘ülkeye ihanet’le suçlarken öte yandan gelecek erken seçimlerin sadece seçimden ibaret olmayacağını, “Avro hakkında bir referandum olacağını” söylüyor.
Lega lideri Salvini’nin “erken seçim İtalya’nın özgür bir ülke olmasını isteyenlerle köleleştirilmesini isteyenler arasında olacağı,” şeklindeki ifadeleri, “Bugün İtalya, Almanlar, Fransızlar ve Avrokratlar tarafından yönetiliyor,” çıkışları İtalya’daki siyasi krizin boyutlarını gösteriyor.
Malum, bir zamanlar ‘güzel bir rüya’ olan Avrupa Birliği, bir varoluş krizinin içinde debeleniyor. Pan-Avrupacı düşünce kuruluşu ‘Dış İlişkiler’de Avrupa Konseyi’nin yıllık toplantısının gerçekleştiği Paris’te Salı günü konuşma yapan ve adı dünyada çeşitli siyasi tartışmaların göbeğinde olan milyarder George Soros da bunun bir risk değil, apaçık bir gerçek olduğunu, AB’yi kurtarmak için bir takım reçeteler sunduğu konuşmasında dile getirdi. 2016-17’deki seçim süreçlerinde önde gelen diğer Avrupa ülkeleri, İngiltere’nin AB’den çıkma (Brexit) referandumunun da getirdiği endişeyle, Batı’da yükselen aşırı sağdan rol çalarak yükselen AB karşıtlığının önüne geçmeye çalıştı, sandıktan rekor oylarla çıkan aşırı sağcıları ekarte etmek için geniş koalisyonlar kurdu; bu sayede dalga dalga yükselen krizi bir sonraki seçimlere erteleyebildi. Ancak İtalyanlar bu defteri rafa bir türlü kaldıramıyor. Önce AB’nin borç krizi, Brüksel, Berlin ve Paris’in sunduğu kemer sokma politikaları ve acı reçeteler, halihazırda AB kurulduğundan beri göze çarpan kuzey-güney farkı, ardından ABD’nin yanlış Orta Doğu politikaları sonucu Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı mülteci krizinin çok kötü yönetilmesi, İtalyanların AB’den duygusal olarak çoktan kopmasına neden oldu. Yunanistan’daki Syriza’dan hareketle kemer sıkma politikalarını uygulamamayı savunan politikalara yaklaşan İtalya, Brexit’le beraber Avro’dan çıkma, hatta AB’den ayrılma fikrine ısındı. 90’lı yıllarda %80’e varan İtalyan kamuoyunun AB üyeliği desteği, 2017’de yapılan anketlerde %36’ya düşmüştü. Avrupa ortalamasının 21 puan altında olan bu yüzdenin, son yaşananlar sonucu daha da düşeceğini tahmin edersiniz.
Aslında kopuşun 2016 referandum sonuçlarıyla başladığını söyleyebiliriz. Eski Başbakan Matteo Renzi, 2016’da İtalya’da kurulan hükümetleri daha istikrarlı hale getirebilmek için parlamentonun işleyişinde değişiklik getirecek bir anayasal reform paketi hazırlamıştı. Trafik düzenlemesi gibi basit yasaların çıkmasının dahi ayları, hatta yılları bulduğu yasama işleyişinde, karar alıp uygulama sürecindeki tıkanıklığı aşmak için Renzi, parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisi ile eşit yetkilere sahip olan Senato’nun yetkilerinin azaltılmasını istiyor, ülkenin bu sayede “daha yönetilebilir” hale geleceğini savunuyordu. Renzi aslında, yılda ortalama 1,1 hükümetin kurulduğu İtalya’da ülkeye istikrar getirmek istemişti ancak ülkeyi “tek adam yönetimine götürme”, “güç zehirlenmesi yaşama” gibi AB merkezli ağır suçlamalarla karşı karşıya kaldı, referandumu kaybetti ve istifa etti. Kendi kararlarını alma özgürlüğüne kavuşarak Brüksel sultasını yıkabilse, İtalya’yı AB içinde tutabilecek Renzi liderliğindeki Demokrat Parti ve merkez sol düşüşe geçti ama Brüksel’deki hesap da çarşıya uymadı; İtalya’da referandum sonuçları merkez ve de özellikle aşırı sağın yükselişini hızlandırdı.
Mart seçimlerinden en yüksek oyu alarak çıkan M5S’yi gençlere hitap ettiği için sol bir hareket olarak değerlendirmek bir yanılgı; bu hareketi eski sağ-sol ideolojik kategorileriyle açıklamak zor. 2009 yılında bir komedyen ve blog yazarı olan Beppe Grillo ile 2016’da ölen web stratejisti arkadaşı tarafından kurulan M5S, 2013’te de en yüksek oyu almasına rağmen koalisyona yanaşmamıştı. Luigi Di Maio liderliğinde Mart seçimlerinin galibi olup bir Avrupa klasiği olarak tek başına hükümet kuracak oya erişemeyince, aşırı sağcı, ırkçı Lega’yla koalisyon kurmaya yaklaşan M5S’yi İtalyan genç-orta yaşlı kesim uzun süredir, “İtalya’nın kurtuluşu ve diğer Avrupa ülkelerinin de geleceği yer” olarak değerlendiriyor. AB ve küreselleşme karşıtı, çevrecilik vurgusu bol bu yeni popülist hareket tetikleyici etkisiyle gerçekten de Avrupa’nın geleceği son nokta olabilir ama bunun yıkıcı bir son olacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.02.2020
4.02.2020
5.01.2020
29.12.2019
8.02.2019
29.07.2018
22.07.2018
15.07.2018
12.07.2018
5.02.2018