Mithat SANCAR
Kongre öncesi Kürtlerin nabzı 1
BAŞLARKEN
Kürt sorununda tarihi bir dönemden geçiyoruz. Bir yanda Türkiye’de barış ve çözüm süreci yürüyor, diğer yanda Rojava sorunu Suriye’deki gelişmelerin merkezine oturuyor. Bu arada, Kürt Ulusal Kongresi’nin toplanması için hazırlıklar tamamlanmak üzere. Türkiye’de daha önce de Kürt sorununu çözmek amacıyla girişimler olmuş, süreçler başlatılmıştı. Fakat hiçbiri şimdiki kadar ciddi ve kapsamlı olamamıştı. Kürt Ulusal Kongresi de daha önce defalarca gündeme gelmiş, ama bir türlü toplanamamıştı. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin çağrısı üzerine, 22 Temmuz’da Erbil’de gerçekleşen hazırlık toplantısı, kongre fikrinin bu sefer hayata geçirileceğine dair çok önemli bir işaretti. Dört ülkede (Türkiye, Irak, Suriye ve İran) yaşayan Kürtlerin temsilcilerinin ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gözlemcilerin katılacağı kongrenin 24-26 Ağustos tarihlerinde toplanması öngörülüyor.
6 Ağustos sabahı Erbil’e gittim. Kürt siyasetinin kalbinin burada attığı, otel lobisinde bile hemen fark ediliyor. O gün bazı görüşmeler yaptım. Ertesi gün Kandil’e gittim. Bayramın ilk günü, sabah erkenden KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık’la buluştum. Söyleşi ve sohbet, beş saatten fazla sürdü. Birçok konuda ayrıntılı açıklamalar yaptı, bilgiler verdi. Söyleşinin ilk bölümünü, Kürt Ulusal Kongresi ve bölgedeki gelişmelere ayırdım. Yarın Cemil Bayık’ın Türkiye’deki barış ve çözüm sürecinin çeşitli yönleri hakkındaki görüşlerini aktaracağım. Yazı dizisi diğer söyleşilerle devam edecek ve kendi değerlendirmelerimle son bulacak.
- Söyleşiye Kürt Ulusal Kongresi’nden başlayalım. Öncelikle Kongre hazırlıkları nasıl gidiyor?
Cemil Bayık: Bir hazırlık komitesi var, biliyorsunuz. Komite, çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Bazı sorunlar vardı. Bunların büyük bir kısmı aşıldı. Şimdi delegelerin Kürtlerin yaşadığı ülkelere göre paylaştırılması, yani hangi bölgeye kaç delegelik verileceği meselesi var komitenin gündeminde. Bunu halletmek zor değil. Hazırlık sürecinde sorun çözme tecrübemiz de arttı zaten. Gelinen noktadan memnunuz.
- Suriye’deki gelişmeler ve Rojava konusunda KDP’yle sorunlar yaşadığınız biliniyor. Bunlar hazırlık sürecine nasıl yansıyor?
Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Rojava’yla olan sınırları kapalı tutması, bizim açımızdan kabul edilebilir bir tutum değildir. Ulusal Kongre’nin başlıca amaçlarından biri, Kürtler arasındaki sorunları çözmektir. Güney Kürdistan Yönetimi’nin Rojava’ya karşı izlediği tutum, kongrenin amaçlarıyla bağdaşmıyor. Bu konu, hem örgütlerin hem de hazırlık komitesinin gündemindedir, orada da tartışılıyor, çözülmesi için uğraşılıyor.
Yarın KDP ve KYB temsilcileri, buraya bizimle bu meseleyi görüşmeye gelecekler. Ortak bir çözüm bulacağımızı ümit ediyorum.
(Nitekim 9 Ağustos’ta KDP’den Kemal Kerkuki ile KYB’den Sadi Ahmed Pire, Kandil’de Cemil Bayık’ı ziyaret ettiler. Ertesi gün Sadi Ahmed Pire’yle bir söyleşi yaptım. Söyleşinin geniş bir özetini, yazı dizisi kapsamında yayımlayacağız. Pire, Kandil’deki görüşmede, Mesut Barzani’nin Rojava’da durumu yerinde incelemek üzere bir heyet oluşturulması önerisinin ele alındığını ve Cemil Bayık’ın da buna olumlu yaklaştığını söyledi.)
-Kürt Ulusal Kongresi fikri uzun zamandır var, buna ilişkin çeşitli girişimler de oldu, ama bir sonuç alınamadı. Ne oldu da, kongre şimdi toplanabiliyor?
Biz böyle bir kongrenin toplanmasını uzun zamandır istiyorduk. KDP ve KYB’nin katılmayacağı bir kongrenin ulusal nitelik taşımayacağının, dolayısıyla bir anlamı olmayacağının farkındaydık. Bu nedenle kendileriyle görüşmeler yaptık, ama onların çekinceleri vardı, bu nedenle sonuç alamadık.
- Daha önce kongre çağrısına olumlu cevap vermeyen, çalışmalarına katılmayı kabul etmeyen bu örgütler, şimdi neden kabul ettiler?
Daha önce bize diyorlardı ki, siz savaş yürütüyorsunuz, bu şartlarda bir kongre toplanamaz. Bazı örgütler gelmez, bazı devletler rahatsız olur.
Önderlik, Newroz’da strateji değişikliğini içeren yeni tarihi hamleyi başlatınca, yani çatışmalar durunca ve gerillanın geri çekilmesi başlayınca, artık o gerekçeler de ortadan kalktı. Biz de çalışmalara başladık. KDP ve KYB’yle görüşmeler, toplantılar yaptık. Onlarla anlaştıktan sonra, hazırlık süreci başladı.
Yani bu kongrenin toplanması girişimi de bizden geldi. Önderlik, çözüm süreci çerçevesinde dörtkonferans yapılması talebini iletmişti. Üç tanesi yapıldı, bu sonuncusudur. Bunlar birbirini tamamlıyor. Hepsinin ortak amacı, demokratik siyaset zeminini geliştirmektir. Bu açıdan hepsinin ayrı ayrı işlevi var.
- Kongreden beklentileriniz nelerdir?
Bu kongreyi çok önemsiyoruz. Kürtlerin yüzyıllardır hayalini kurduğu bir şeydir. Bunu gerçekleştirmek zorundayız.
Kongrede kalıcı mekanizmalar için kararlar alınmasını bekliyoruz. Bizim önerilerimiz var, diğer örgütlerin de önerileri var. Bunlardan ortak bir model oluşturulacaktır.
Kongrenin sürekli ve kalıcı bir nitelik kazanmasını istiyoruz. Mesela bir meclisi, bir yürütmesi olmalı; başkanlığı, diplomasi komitesi olmalı.
- Bu kurullar ne yapacak? Böyle bir yapının çalışmaları hangi amaçlara yönelik olacak?
Kongrenin amaçlarını şöyle görüyoruz: Ulusal birliği sağlamak, Kürtler arası sorunları çözmek, Kürtlerle komşu halklar arasındaki sorunları çözmek, özellikle kuşku, endişe ve korkuları gidermek, diğer halklarla birliği, kardeşliği sağlamak. Bütün bunlar, hem Kürt sorununun çözümüne katkı sağlar, hem de çevre ülkelerde demokratikleşmeyi teşvik eder, geliştirir. İstikrar da böyle ortaya çıkar. Bu da herkesin yararına olur.
Kürt sorunu artık bölgesel bir sorundur, hatta uluslararası hale gelmiştir. Bugün Orta Doğu’nun en önemli sorunudur, Filistin sorununun da önüne geçmiştir. Kürt sorunu çözülmeden, Orta Doğu’daki sorunlar çözülemez, bölgede istikrar sağlanamaz. İşte bu kongrenin en çok buna hizmet etmesi gerekir.
Türkiye’de Kürt sorunu için başlayan bir süreç var. Çözüm sürecinin en önemli hedefi, demokratik siyasetin hakim kılınmasıdır. Demokratik siyaset stratejisinin başarısı açısından da kongre çok önemlidir. Bu stratejinin önündeki birçok engel bu kongreyle birlikte ortadan kalkacaktır. Kısacası Kongrenin gerçekleşmesi, hem sürece hizmet edecek, hem Kürtlerin kendi aralarındaki sorunları çözmelerine, hem de diyalog, müzakere yöntemlerinin yerleşmesine ve sorunları demokratik yollarla çözmenin zemininin güçlenmesine hizmet edecek.
- Mesela çözüm sürecinde önemli sorunlar ortaya çıktığı takdirde, bunların çözülmesi için kongrenin organlarının ve özellikle Mesut Barzani’nin daha fazla devreye girmesi söz konusu olacak mı?
Süreçte zorluklar yaşanması doğaldır. Daha önemli sıkıntılar yaşanırsa, kongrenin devreye girmesi de normaldir. Türkiye’deki süreç sadece Türkiye’yi ve Türkiye Kürtlerini değil, bütün Kürtleri ve bölgedeki diğer ülkeleri de ilgilendiriyor. Sürecin ilerlemesi için gerektiğinde Kongre kendisi devreye girmeyi isteyebilir, biz isteyebiliriz, hatta Türkiye’nin kendisi de belki ister, isteyebilir.
KDP’nin burada özel bir rolü olabilir. Biz de onlardan bunu bekleriz. Konumları ve imkanları, Kürt sorunun çözümüne daha çok katkı sunmalarına el veriyor.
İran’ın geleceği Suriye’ye bağlı
- İran meselesine dönersek... Son günlerde İran’ın Kürt sorununda daha aktif bir rol oynamak istediğini gösteren gelişmeler yaşandı. Neçirvan Barzani İran’ı ziyaret etti ve alışılmadık bir protokolle ağırlandı. Salih Müslim, İran’a davet edildi. Bütün bunların anlamı nedir sizce?
İran Ortadoğu’da hegemonik güç olmak istiyor. Bunun için Suriye’deki savaşı kazanması şart. Zaten ambargolar dolayısıyla çok sıkıştı, içeride de sorunları var. Yani İran ciddi tehlikelerle karşı karşıya. Suriye’deki savaşı kazanırsa, bunları aşabileceğini hesaplıyor. İran’ın geleceği, Suriye’deki bu savaşın gelişimine bağlıdır. Burada kaybederse, bırakın hegemon güç olmayı, şu anki varlığını bile sürdüremez. Bu nedenle Suriye’deki savaştan kazançlı çıkmak için, her yöntemi deniyor. En başta da bütün Kürtleri yanına almaya çalışıyor. Kürtleri yanına alamazsa kazanamayacağını biliyor. Bütün çabası bunun içindir.
- Bu çabaların ya da bölgedeki gelişmelerin Türkiye’deki sürece etkisi ne olur?
İran, bu süreci baltalamak ister. Bunun için de sabotajlar dahil her yolu deneyebilir. Aslında Ortadoğu’daki bütün gelişmeler ve çekişmeler, Türkiye’deki çözüm sürecine doğrudan etki eder. Ortaya çıkabilecek olumsuz etkileri engellemek için süreci hızlandırmak gerekiyor. Önderlik de bunu açıkça söyledi. Sürecin sabote edilmemesi için, hızla ilerlemesi gerekiyor. Çünkü sabote edebilecek çok güç var. Hükümete gecikmeden adım atması yönündeki uyarılarımızın önemli bir sebebi de budur.
Arayışımız ‘demokratik ulus’
- Kongre girişimiyle Öcalan’ın hedef olarak gösterdiği Anadolu ve Mezopotamya bütünleşmesi fikri arasında bir bağ
var mı?
Biz bunu istiyoruz, bu yönde çaba harcayacağız. Ama diğer örgütler buna ne kadar yanaşır, sonuç ne olur, bilemem.
Mesela Türkiye’deki süreç çerçevesinde hükümete en son sunduğumuz öneride, sekiz komisyon kurulması talebi var. Bunlardan biri, Misak-ı Milli Komisyonu’dur.
- Böyle bir komisyonun hedefi ne olacak?
Kürtler bölücü değildir, bütünlükten yanadır, ama eşit ve özgür şartlarda bir bütünlükten. Bizim sınırlarla bir sorunumuz yok. Esasen ulus devlet anlayışına karşıyız. Bizi diğer Kürt hareketlerinden ayıran en temel özelliklerden biri budur. Onlar ulus devlet anlayışıyla hareket ediyorlar, biz demokratik ulus anlayışını savunuyoruz. Demokratik ulus anlayışında sınırlar esas alınmaz; özgürlük ve demokrasi, adalet ve eşitlik, kardeşlik esas alınır. Biz bu temelde sınırlara dokunmadan Kürtler arasında ve Kürtlerle diğer Ortadoğu halkları arasında birliği sağlamak istiyoruz. Misak-ı Milli komisyonunu da bunun için öneriyoruz.
Ortadoğu’daki büyük savaş
- AKP’nin, özellikle Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun bölge siyaseti yaklaşımıyla çizdiğiniz bu çerçeve arasında bir yakınlık yok mu?
AKP’de hegemonik bir yaklaşım var. Buna göre devlet Kürt sorununu çözüp bölgede güçlü hale gelecek. Biz bu sorunun çözümünü, Türkiye’nin bölgede hegemonik güç haline gelmesi için değil, tam tersine demokratik bir güç olması için istiyoruz. Sorun çözülürse elbette Türkiye güçlenir, ama demokratik temelde, demokratik ulus temelinde güçlenir.
- İran’ın Kongre’yle ilgili, hatta Türkiye’deki barış ve çözüm süreciyle ilgili kaygıları, endişeleri olduğu, bunları hatta engellemek istediği yönünde değerlendirmelere ne diyorsunuz?
Ortadoğu’da büyük bir savaş yaşanıyor. Bu savaş geldi, Suriye’de düğümlendi. Suriye, Arapsahasındaki son savaştır. Bu sahadaki savaşın kaderi burada belirlenecek. Suriye şu anda dünya siyasetinin merkezidir. Kürt (Rojava) sorunu da Suriye’nin merkezini oluşturuyor. Burada ortaya çıkacak çözüm, bütün Ortadoğu’nun biçimlenmesinde belirleyici olacaktır. Birçok güç Suriye’deki savaşın tarafıdır. Herkes kendine göre avantajlı bir sonuç için çıkar ve iktidar mücadelesi yürütüyor. İki büyük cephe ortaya çıkmış durumda. En tehlikeli cepheleşme, mezhep temelinde olanıdır. Bu, bölgeyi kan gölüne çevirir.
- Siz bu cepheleşmede nerede duruyorsunuz?
Biz hiçbirinde değiliz, üçüncü bir tarafız. Her iki cephe de bizi yanına çekmeye çalışıyor. Rojava’da hem rejimin hem de muhalefetin saldırmasının nedeni de bu. Kürtleri sıkıştırıp kendilerine mecbur hale getirmek istiyorlar.
- Gelişmeler sizi fiilen bir yere daha yakın durmak zorunda bırakmayacak mı? Mesela Türkiye’de yürüyen süreç, Kürtler ile Türkiye arasında bir yakınlaşma, fiili bir ittifak yaratamaz mı?
Bu cepheleşmede kim Kürtlerin doğal haklarını kabul ederse, onunla birlikte oluruz. Kabul etmediği takdirde, biz birini diğerine tercih etmeyiz. Büyük zorluklarla karşılaşacağımızı biliyoruz, ama bu konuda çok netiz. Tercihlerimizi, amaçlarımıza göre yaparız.
YARIN: Çözüm süreci nasıl işliyor?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2015
22.03.2015
12.02.2015
5.02.2015
27.01.2015
20.01.2015
13.01.2015
6.01.2015
29.12.2014
23.12.2014