Murat BELGE
Epey zaman; yıllarla ifade edilecek bir zaman oldu, “televizyon” denen âletten mümkün olabildiği kadar uzak duruyorum. Çünkü her zaman, sinirimi beynime çıkaran bir şeyle karşılaşabiliyorum orada. Bunlar çok zaman siyasî; siyaset adamlarının sözleri veya jestleri olarak çıkıyor ortaya; ama siyaset dışı olaylar da olabiliyor. Benim gibi, haftanın dört günü bir gazetede yazı yazan birinin televizyon izlemekten kaçması tuhaf bir şey ama, ne yapayım, böyle...
Ama dün akşam, Mehmet Ali Birand’ın programına, muhtemelen ortasından bir yerinde, rastlayınca “Şunu bir seyredeyim” dedim. Onur Öymen, Mehmet Altan, Mustafa Armağan, “Kemalizim” diye yazılmış Kemalizm’in ölüp ölmediğini tartışıyorlar...
Tartışırken konu içinde yeni “alt-başlıklar” çıkıyor doğal olarak. Örneğin, “Mustafa Kemal demokrat mıydı, diktatör müydü?” konusu. Kendimi bildim bileli bu konu konuşulur. Atatürk tabusunun daha güçlü olduğu eski yıllarda bu gibi programlar Atatürk’ün bir diktatör olmadığı sonucuna varılarak bitirilirdi. Ama ne hikmetse herhalde cevap herkesi ikna etmediği için konu bir süre sonra yeniden ele alınır, yeniden aynı sözler söylenir ve aynı sonuca varılırdı...
Şimdilerde Atatürk’ün diktatör olduğunu söyleyenler çoğaldı. Örneğin dün akşamki programda Onur Öymen azınlıktaydı.
Atatürk’ün diktatör değil demokrat olduğunu savunan Onur Öymen’in bu argümanını dayandırdığı başlıca kanıt Serbest Fırka. Öymen, “Hiç böyle diktatör olabilir mi?” diyor. “Muhalif parti kuran kişi, diktatör olabilir mi?” Dahası da var: “Kendi kız kardeşine de ısrar etmiş, onu da bu muhalif partiye kaydettirmiş.” Bu kanıtlar karşısında bizim gibi münafıkların (İkinci Cumhuriyetçiler) sesimizi kesip böyle bir demokrasi sevgisi önünde saygıyla eğilmemiz gerekiyor herhalde.
Onur Öymen bu “pozisyon”un ne kadar “absürd” olduğunun farkında olmayabilir mi?
Bir Cumhurbaşkanı’nın “muhalif parti” kurdurması ne anlama gelir? İngilizler’in “His majesty’s opposition” deyiminin bundan daha açık bir örneği olabilir mi?
Demokrasilerde muhalifler varsa (ki vardır) kendi muhalif partilerini kurarlar (ki kurmuşlardır).
Mustafa Kemal Birinci Meclis’i dağıtıp orada kendisine muhalefet eden İkinci Grup’tan herhangi bir kişinin yeniden seçilememesi için gerekli tedbirleri aldıktan sonra seçime gitti ve İkinci Meclis kuruldu. Gel gör ki, insanoğlu rahat duramıyor, burada da muhalefet başladı: Birinci Meclis’te Birinci Grup’ta (yani Atatürk’ün yanında) bulunan bazı subay ve siviller 1924’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı kurdular. Bu, otantik bir muhalefetin partisiydi. Kuranlar, Mustafa Kemal’in ülkeyi yönetme tarzına muhaliftiler.
Bu muhalif parti, yaklaşık bir yıl sonra 1925’te, hükümet tarafından kapatıldı. Karabekir, Ali Fuat gibi Kurtuluş Savaşı komutanları İzmir’deki suikast girişimiyle bağlantılı oldukları iddiasıyla İstiklâl Mahkemesi’nde yargılandılar. Beraat ettiler ama Atatürk’ün hayatı boyunca siyaset içinde yer almadılar. Rauf Orbay, Halide-Adnan Adıvar gibileri bu süreyi yurtdışında geçirdi.
Bu “demokratik” gelişmelerden sonra, Atatürk, Onur Öymen’e bir demokrasi peygamberi olduğunu düşündüren bir üslûpla Fethi Okyar’a Serbest Fırka’yı kurdurdu. Bunlar Okyar’ın ya da Ağaoğlu’nun anılarında ayrıntılarıyla anlatılır ve o ayrıntılardan bir “demokrasi” örneği çıkarmak zordur. Atatürk’ün bu partiden seçilmiş belediye başkanını ne gibi yöntemlerle oradan uzaklaştırdığının hikâyesi de bilinir. Bu Fırka’nın ömrü bir yıl bile sürmez. Onur Öymen’e göre “kendini feshetme” kararı verir. Niye? Herhalde Atatürk’e muhalefet etmek için.
Bütün bunlarda şaşılmayacak nokta şu: Onur Öymen’in çeşitli konulardaki düşüncelerini biliyoruz. Bilince, demokrasiden bunu anlıyor olmasının şaşırtıcı bir yanı kalmıyor.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025