Yalçın AKDOĞAN
Türkiye, dost ve kardeş ülke olarak gördüğü İran'la genel olarak sorunsuz bir geçmişe sahiptir. Özellikle AK Parti iktidarı döneminde diğer bölge ülkeleri gibi İran'la da ilişkiler daha ileri noktaya taşınmıştır. İran'ın kıskaca alınması yönündeki gayretler karşısında Türkiye dengeli bir tutum takınmış, İran aleyhine oluşturulmak istenen baskılara göğüs germiştir. İranlı kardeşlerinin mağdur ve mahzun olmaması için tamamen insani perspektifle hareket ederek, uluslararası sorunların derinleşmemesi için çaba göstermiştir. Nükleer meselesinde üstlendiği arabuluculuk misyonunun ötesinde bir çok konuda makul çizgiden ayrılmamaya çalışmıştır. Uluslararası toplumun bir kısım belge ve tedbirlerde doğrudan İran'ı hedef almamasını da sağlayan Türkiye, kardeşane duygularını hiç kaybetmemiş, ikircikli tavırlar sergilememiştir.
Ancak bazı gelişmeler neticesinde İran'dan yükselen çatlak seslerin giderek artması bu olumlu iklimi zehirleme istidadı taşımaktadır. Tamamen savunma maksatlı olan füze kalkanı meselesinde İran kaynaklı açıklamalar, Türkiye'yi ziyadesiyle üzmüştür. Ardından Suriye sürecinde yine İran'dan birileri çıkıp Türkiye'yi suçlayan, karalayan veya tehdit eden beyanlarda bulunmaya başlamışlardır. İkili ve yüzyüze görüşmelerde ortaya konulmayan tavırların medya üzerinden bu şekilde yansıtılması son derece yanlıştır ve rahatsız edicidir.
Örneğin bir iki gün içinde basına yansıyan açıklamalara bakalım. Dün İran Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Seyit Hasan Firuzabadi, 'Suud Hanedanlığı, Katar ve Türkiye'nin, Suriye'de akan kanlardan sorumlu olduklarını', 'Suriye'den sonra sıranın Türkiye'ye ve diğer ülkelere geleceğini bilmeleri gerektiğini' belirtti. İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Kazım Celali, Suriye'de kaçırılan İran vatandaşlarının can güvenliğinden 'Türkiye ve ülkedeki teröristleri destekleyen ve silahlandıran ülkelerin' sorumlu olduğunu öne sürmüş. Ayrıca İran Meclis Başkanı'nın danışmanı Hüseyin Şeyhülislam, İran vatandaşlarının Ankara'nın yeşil ışığı olmadan kaçırılamayacağını ve vatandaşlarının can güvenliğinden Türkiye'nin sorumlu olduğunu söylemiş...
Bu açıklamalar alt alta konulduğunda ortaya hiç de dostane olmayan ve kardeşliğe yakışmayan bir söylem tablosu çıkıyor. Bir yandan İran Dışişleri Bakanı Türkiye'ye gelip kaçırılan İranlılarla ilgili yardım arıyor, diğer yanda bazı şahıslar çıkıp bu olaylardan Türkiye'yi sorumlu tutuyorlar.
Herhalde bazıları Türkiye'yi fena halde kendileriyle karıştırıyorlar... Bir kere Türkiye'nin Ortadoğu'daki ülkelere parmak karıştırmak, buraların içişlerine karışmak gibi bir derdi hiçbir zaman olmamıştır.
Türkiye bölgedeki her gelişmeye etnik, mezhebi veya dini değil tamamen insani ve vicdani perspektifle bakar. Mazlumun dinini, mezhebini, ırkını sormaz, ona göre tutum takınmaz. Türkiye çıkar odaklı politika geliştirip sadece kendini düşünen hesaplar içine de girmez, değer odaklı davranıp her ülke vatandaşının kendi iradesiyle geleceğini şekillendirmesine katkıda bulunmaya çalışır.
Her gelişmeyi ABD ve İsrail karşıtlığı üzerinden okumak İslami bir bakış açısı olarak yutturulamaz. Kur'an'da ABD karşıtlığı yoktur ama zalime karşı tavır almak vardır. Esad yönetimi de zalimin önde gidenidir. Esad rejimi gibi vatandaşına geçmişten bu yana her türlü zulmü yapan, insani ve İslami haklarını vermeyen bir yönetime destek vermek büyük bir vebaldir.
ABD'nin de desteklediği Maliki'ye sırf Şii diye destek veren bir anlayışı kimse görmezden gelemez.
Bugün dünyanın ve Müslüman coğrafyanın neresinde bir insanlık dramı yaşansa Türkiye, ırkına-mezhebine bakmadan ve hiçbir siyasi fayda gözetmeden oraya yardım elini uzatmaktadır. Bu Somali için de böyledir, Arakan için de, Afganistan veya Sudan için de...
Türkiye'nin Müslümanlığını ölçmek de kimsenin haddine değildir, onu suçlayan hezeyanlarda bulunmak da...
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019