Yıldız Ramazanoğlu
Bir zamanlar Dalga kitaplarını okuyup geleceği anlamaya çalıştığımız futurist yazar Alvin Toffler derdi ki, daha önceki insanların iki üç yüz yılda başlarından geçenler ya da maruz kaldıkları ilerleme, şimdiki zamanda beş on yıl içinde gerçekleşebiliyor. Teknolojik ilerlemelerin, toplumsal alt üst oluşların hızı tahammülfersa. Türkiye’de şimdi kırklı yaşlarında olan bir birey neler görmedi ki. 28 Şubat darbesi, 1999 depremi, Orta Doğuda yaşanan 3. Dünya Savaşı, köylerin boşalması, betonlaşmanın tavan yapması, üçüncü milenyuma adım atılması, İkiz Kulelere saldırı, Berlin Duvarının yıkılışı, ekonomi iyiye gittiğinde bile yoksulluğu değişmeyen kitleler…Daha ana babalardan devralınan 27 Mayısları, 12 Eylülleri, korkunç boyutlara ulaşan küresel yoksulluğu ve adaletsizliği saymıyoruz bile. Güray Süngü son romanı Az Kalan Gölge’de hiçbir dolayıma büründürmeden bu hızın içinden geçiriyor kahramanı Osman’ı. Onu bu karmaşadan alıp sahili selamete ulaştırma gayretinde. Osman mütedeyyin bir ailenin dine pek yatkın olmayan, politik konulardan hazzetmeyen oğlu. Baba her vakit namaza gidiyor, okulun insanları zehirlediğini düşünüyor, emeğe inanıyor, mülkiyete inanmıyor ve çiçek besliyor. Oğluna mirası bir Peygamber Kılıcı çiçeği. Aralarında sevgisizlik var gibi dursa da baba oğulun akibetiyle inceden ilgileniyor, oğul da uzak diyarlardayken babanın ölümüyle hercümerc oluyor.
Osman Martı Jonathan gibi; ağabeylerinin heyecansız, uzayıp kısalmayan korunaklı tekdüze hayatını tekrarlamak istemediğinden gitmekten yapılmış bir hayata atmış kendini. Bilinmeyenin kıymetli oluşu gibi, umudun adı olan Amerika ise aslında yola çıkmak için bir metafordan ibaret. Baudrillard’ın dediği gibi dünyanın gidilecek son ucu. Genç yaşlardan itibaren İngilizcesini ilerletmeye çalışmanın amacı da budur, dünyada ne olup bittiğine dair merak. İlla ki bir ‘tutunamayan’ olunacaksa bile tutunmayı sonuna kadar deneyerek bunu hak etmek. Romanda adeta Necip Fazıl’ın Kaldırımlar şiirinde “gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler” dediği evlerden birinde ışık açılıyor ve bir gencin 21. yüzyılda bu dünyadan geçişine tanık oluyoruz.
Hayattan payına düşenin ne olduğunu, dengelerin kimin ve nelerin lehine bozulabileceğini anlamak üzere zararsız bir kızgınlıkla, akla olan güvenciyle, etrafı onunla arkadaş olmak isteyen yaşıtlarıyla, kalabalık ailesiyle dolu olmasına rağmen dünyanın ‘ağrılı dönüşüne’ katılmak üzere yapayalnız kendi yoluna çıkan adam.
İnsanı tornaya sokan, fazlalıklarını yontan, eksiklerini yamayan, herkesi tesviye ederek birbirine benzeten okula lise bitene kadar dayanır. Sonra sayısız iş deneyimi; ecza deposu, ekmek fırını, restoran, fotoğrafçı, derici…Kendini nice gençler gibi kıymetli işler yapmak isteyen önemli bir adam olarak görmekte, sıradan insanların arasından bir an önce sıyrılması için, bunu başkalarına göstermeye çabalamadan başkalarının kendiliğinden fark edeceğini ummaktadır. Fakat yüksek bir tepeye çıkıp ta birbirini çiğneyen insanları görünce ‘yaşamak hastalığı’ ayan olur. Daha önce ‘dünyayı seyretme hastalığı’ başka bir boyuta taşınır. Bu arbedeyi alkışlayan, korkan, eleştiren, gözlerini kaçıran ya da görmezden gelenlerin dünyası.
Bir yanda insanların kendi ülkelerinde huzur bulmamasının müsebbibi, bir yandan da içine aldığına son derece vaatkar davranan bir hayal ülke Amerika sızısı dipten ilerlemeye devam eder.
Birde hayal edilen Hayal var. Milenyum kızı rüyası. Osman’ı rahatsız etmeyecek, özgürlüğünü elinden almayacak, çok sevecek ama az sevilmeye katlanacak. Çünkü genç adamın aşktan daha büyük idealleri var. Ali Şeriati’nin Yalnızlık Sözleri’nde kahrolarak dediği şey aslında; aşk aile evlilik umurumda değil aslında. Puran hanıma bunu sormuştum birgün. Gülmüştü. Don Kişot gibi incilerle ipeklerle bezeli bir hayal değil artık aşk. Herkesin daha önemli daha kıymetli işleri var.
Sonunda Amerika’ya vasıl olma uğruna ‘gemi adamı’ olur Osman. Anlatım doğrudan desek de semboller metaforlar alegoriler ustaca alt metinleri kurmuş. Gemi dünyayı seyretmenin felsefi zemini. Okul dahil her işi yarım bırakan Osman bir sona doğru yol almaktadır aslında, yol bitince yaşam da sona erecektir. Dünyanın bütün okyanuslarında seyir eden genç adam, yıllar sonra ancak Kanada’ya varabilir ve oradan da deport edilir. Çok fazla mesaja, olaya, etkiye maruz kalmış Karamsar K kuşağının ince oylumlu hikayesi. Osman dünyayı dolaşmış, nice tekinsiz büyülü denizlere açılmış, başka gökler altında uyumuş, fakat yurduna dönmüş bir gariptir artık. Umut var mıdır peki, evet, bir mecburiyet olarak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020