Cafer Solgun
Kendi iktidarı, egemenliği etrafında ‘kadr-i mutlak’ düzenler kurmak isteyen hiçbir diktatör ya da diktatör heveslisi kişi veya örgüt, bunu ‘dikta rejimi kurmak istiyorum’ diyerek yapmaz. Gerekçeler bulur. Rasyonalize etmeye, meşrulaştırmaya çalışır. Malum, bizde de darbeciler darbe yapmak için değil, hep ülkeyi ‘uçurumun eşiğinden’ kurtarmak ve ‘demokrasiyi yeniden tesis etmek’ için darbe yapmışlardır!
Bu ‘kurtarıcılık’ misyonunu kendileri için bir varoluş sebebi görenlerin eylemlerini gerekçelendirmek için başvurdukları en ‘gözde’ konu, bizde öteden beri ‘terörle mücadele’ olagelmiştir. Söz konusu olan ‘terörle mücadele’ ise en baskıcı, faşizan yasaları çıkarabilir, güvenlikçi ve devletçi bir bakış açısını topluma dayatabilir ve geminizi ‘güvenle’ yürütebilirsiniz diye düşünülür. Hele ki toplumda bir kamplaşma, kutuplaşma ortamı varsa, bu durum yürüttüğünüz konseptin etki ve inandırıcılığını artıran bir rol oynar.
İzliyoruz; Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu ‘terörle mücadele’ argümanını çoğu zaman ‘kamu düzenini korumak’ olarak ifade etmeyi tercih ediyor. Kamu düzeni, bir ülkede hukukun üstünlüğü ve yasa önünde herkesin eşitliğine dayalı bir anlayışla devlet-yurttaş ilişkilerinin belirli ve sağlıklı bir işleyiş içerisinde yürütülmesini anlatan bir kavram. Bu tarife bağlı kalarak ülkenin genel durumu ve gidişatına baktığımızda, ‘kamu düzeni’ adına ciddi endişelere neden olan bir devlet ve iktidar anlayışı ile karşı karşıya bulunduğumuz çok açık.
Hukukun üstünlüğü yerlerde sürünüyor… Yargı bağımsızlığına inanan kaldı mı, bilemiyorum… Adil yargılama konusu da öyle… Devleti elinde tutan yapı hakkında ciddi itham ve iddialar var; ama hesap vermek yerine ülkeyi yangın yerine çevirmek de dahil her türlü gözükaralığı sergiliyor…
‘Kamu düzenini korumak’ söylemini, ‘terörle mücadele’ diyerek etkili, inandırıcı kılmaya çalışıyorlar. 7 Haziran seçim şokundan çıktılar ve bir anda denilecek kadar süratli bir şekilde bugüne değin nedense (!) ‘izlemede’ kaldıkları adreslere baskınlar düzenliyorlar. Başlattıkları ‘yeni’ sürecin hedefinde ise ne IŞİD ne de bir başkası, doğrudan HDP var. Son olarak Yargıtay HDP hakkında inceleme başlattı. ‘Bedel’ ödemeleri gerekiyor!
Ve ‘bedel’ ödetilecek kesimler, hayli çeşitli. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözde siyasetçiler, aydınlar, STK temsilcileri hesap verecekler” dedi. Söyleyen Cumhurbaşkanı olunca bu ‘sözde-özde’ ayrımcılığına dayalı tehditvari üslubu ciddiye almak gerekiyor elbette.
Peki bu ‘sözde-özde yurttaş’ ayrımı neye göre yapılmaktadır? Kimin böyle bir hakkı, yetkisi, misyonu vardır ve olabilir? Belli ki bu sözler, “Ya biat edeceksiniz ya da yok olacaksınız” üslup ve anlayışının yeni bir versiyonudur.
‘Kamu düzenini korumak’ ve ‘terörle mücadele’, Saray’da kotarılan kaos planının görünen adıdır.
Yurdun dört bir yanından ölüm, çatışma, operasyon, baskın, gözaltı haberleri gelirken gerçekleri dile getirmek kolay olmayabilir; ama Türkiye’nin acılı tarihinden aldığımız güç ve cüretle konuşmak boynumuzun borcudur. Kamu düzeni, adı konulmamış bir olağanüstü hal rejimiyle değil ancak ve sadece daha fazla demokrasi, özgürlük ve illa da barış ile korunabilir…
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025