Kemal CAN
Erdoğan'ın yerel seçim stratejisi ve özellikle HDP'yi Türkiye genelinde ve bölgede sıkıştırma tercihi, AİHM'in Demirtaş kararını bir "yumuşama" imkanı olarak değerlendirmesi olasılığını azaltıyor. Demirtaş'ın serbest kalması durumunda HDP'de meydana gelebilecek hareketlilikten memnun olmayacaklar listesi de hiç kısa değil.
Siyaset gündemini hareketlendiren, hareketlendireceği anlaşılan gelişmelerin ve perde arkasında da yoğun bir hareketliliğin olduğu iddialarının gündeme geldiği yeni bir hafta başladı. Üstelik bu kez hareketlilik, çoğunlukla olduğu gibi Erdoğan’ın sözleri veya açıklamaları çevresinde oluşmuyor: Sıcaklığını koruyan ve geçen haftadan bakiye Anadolu Kültür gözaltıları halen gündemde. Hadisenin gerekçesi ve gelişimi üzerine çeşitli teoriler ortaya atılmaya devam ediliyor. Daha kritik ve muhtemelen çoğu meselede emsal haline gelecek AİHM’in Selahattin Demirtaş kararı da, hukuki olarak olduğu kadar siyasi olarak da yeni bir durum yaratıyor. Son olarak, partilerin yakın dönem stratejilerinin işaretlerini taşıyan grup konuşmalarında ortaya konan görüşler ve bazı açıklamalar da “yenilikler” içeriyor.
Diğer başlıkları sonraya bırakarak, en sıcak ve değiştirebileceği dengeler açısından en kapsamlı gelişme olan AİHM (İHAM) kararıyla başlamak yerinde olacak. AİHM, Selahattin Demirtaş’ın haksız tutukluğunu hükme bağlarken, Türkiye için ilk kez seçme seçilme hakkının ihlaline de neden olan, “siyasi nedenle tutuklama yapıldığı” tespitine yer verdi. Demirtaş’ın tutukluluğuna hemen son verilmesi ve tazminat ödenmesi de karar altına alındı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin birkaç maddesine ilişkin ihlal yapıldığını belirten AİHM kararı, milletvekili seçilmesine rağmen serbest bırakılmayan Leyla Güven başta olmak üzere çoğu HDP’li siyasetçilerin tutukluluk halleri için de emsal oluşturabilecek nitelikte. Elbette haksız ve uzun tutukluluk açısından sırada bekleyen Osman Kavala davası ve diğer tutukluluklar için de.
AİHM verdiği kararda kendisinin ağır bir gecikme kusuru işlemediğini söylemiş olsa da, Selahattin Demirtaş ile ilgili kararını vermekte epey oyalandığını biliyoruz. Genel olarak Türkiye kararlarında “iş yükü” veya hukuki gerekçelerle açıklanması zor olan ağırdan almaların siyasi gerekçeleri olduğuna dair yaygın bir kanaat var. Demirtaş kararını – en azından tedbir kararı almadan- çok kritik olan Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin sonrasına bırakmak bile, bir ceza mahkemesi olmaktan çok, hakları güvenceye almak için oluşturulmuş bir kurum olma vasfı dolayısıyla AİHM’in eleştirilmesi için yeterli. İşin bu tarafını bir kenara bırakırsak, gecikmiş olsa da alınan bu kararın çok önemli hukuki süreçleri başlatmak yanında ciddi siyasi sonuçlar yaratması da olası.
Demirtaş’ın avukatları AİHM kararına dayalı olarak tahliye başvurularını hemen yaptıklarını açıkladılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “AİHM kararları bizi bağlamaz, karşılık verir işi bitiririz” dedi. Erdoğan, daha önce de AİHM kararlarına uyan yargıyı, “direnmediği için” kınamıştı ama umarız “karşılık vermek” dediği, itiraz benzeri girişimler olsa gerek. Bu karar üzerine söylediklerinin, ısrarlı olacağı bir talimat olarak mı işlem göreceğini, yoksa Brunson olayında olduğu gibi “yargıya pas edilerek” Erdoğan’ın kenara mı çekileceğini göreceğiz. Erdoğan’ın “yapılabilecek karşı hamleler olduğu” yolundaki sözlerinden en azından karara çok hızlı biçimde uyulmasını istemediği anlaşılıyor. Tamamen uymama ve bir süre direnme arasında geçirilen bir süreç ihtimali kuvvetli. Süreci, Avrupa ile kontrollü gerilimin seçim konjonktürü için çok elverişli olması ile ekonomik kriz meselesindeki riskler arasındaki denge belirleyecek gibi duruyor. Elbette AİHM’in devam kararları ve Avrupa’nın bu kararlar ve uygulanması konusunda takınacağı tavır da önemli olacak.
Erdoğan’ın yerel seçim stratejisi ve özellikle HDP’yi Türkiye genelinde ve bölgede sıkıştırma tercihi, AİHM’in Demirtaş kararını bir “yumuşama” imkanı olarak değerlendirmesi olasılığını azaltıyor. Demirtaş’ın serbest kalması durumunda HDP’de meydana gelebilecek hareketlilikten memnun olmayacaklar listesi de hiç kısa değil. Anadolu Kültür gözaltıları vesilesiyle sık gündeme getirilen, “iktidarın şahinleri”, “Ergenekon etkinliği” ve MHP’li kadroların atakları tartışmaları da Erdoğan’ın “kararları tanımam” çıkışıyla biraz boşa düşüyor gibi. Zaten, bir yılı aşkındır Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına yol veren, hatta yetinmeyip doğrudan açık ve kapalı her alanda Kavala’ya ilişkin suçlamaları dillendiren Erdoğan’ın gözaltılardan habersiz ve rahatsız olduğu fikrine ikna olmak da pek kolay değil. Kavala soruşturması vesilesiyle seneler sonra Bahçeli’nin “Gezi ile hukuki mücadele” gibi bir meseleden bahsetmesi de ayrıca not edilebilir.
Bu arada, haftanın grup toplantılarındaki konuşmalar ve yapılan bazı açıklamalar siyasi alanda “yeni”, yeni olmasa bile yeniden düşünmeyi gerektirecek gelişmeler beklenebileceğini düşündürüyor. Elbette, birinci sırada Erdoğan ve Bahçeli arasında yapılacak ittifak görüşmesi geliyor. Geçen hafta, ittifakın bitmesine en hararetli sevinen isimlerden biri olan MHP’li Cemal Enginyurt’un “AKP uğrayacağı zararı yeniden düşünmeli” yolundaki çıkışını ve Bahçeli’nin bu çıkışa fazla yüksek bir itiraz sayılamayacak “kişisel görüş” tepkisiyle yetinmesini hatırlayalım. Salı grup konuşmasında da Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı sistemine dönük komplolar ve ittifaklardan bahsetmesini ve Erdoğan’ın uygun yolu buluruz sözlerini de üzerine ekleyelim. Bazı yerlerde adayların açıklanmış olmasını ve topyekun bir yerel seçim ittifakının zorluklarını düşünsek bile, araştırmalarda sıkıntılı görünen yerlere dönük bazı taktik formüllerin gündeme gelebileceği anlaşılıyor. İki taraf da ellerini rahat tutmanın muhalefete mevzi kaptırmadan yapılması konusunda anlaşma arayışında.
Son olarak İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in parti grup toplantısında Suriyeli karşıtlığının siyasi temsilcisi olarak pozisyon alması da bir kenara not edilmeli. Akşener, CHP ve MHP tabanında da seslendirilen, AKP tabanında bir potansiyel olmakla birlikte bastırılabilen Suriyeli tepkisini açıkça sahiplendi. Suriyelilere asla vatandaşlık verilmeyeceğinin açıklanması ve geri gönderilmeleri konusunda Esat yönetimi ile anlaşma, hatta baskı öneren Akşener, bu çıkışının seçimde önemli bir oy etkisi yaratabileceğine inanıyor anlaşılan. Dünyada, yabancı, göçmen ve mülteciler aleyhine yürütülen açık politikaların oy desteği görünür biçimde artıyor, Türkiye temsilciliği de resmi olarak boşta. Bu çıkışın, zaman zaman bu reaksiyonlara göz kırpan CHP’yi nasıl etkileyeceği önemli olacak: Acaba heves mi yaratacak yoksa rahatlama mı? Öztürk Yılmaz’ın CHP’den ihraç edilmesini de unutmamak gerek. Haftaya hareketlenme işaretleri bol bir gündemle giriyoruz, bakalım nasıl çıkacağız?
Yazarlar
-
Ümit AkçayÇin yoksulluk tuzağından nasıl çıktı? 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTürk-Rus-Çin ittifakı? 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDemokrasinin içerideki ve dışarıdaki dinamikleri 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTektonik Kırılmalar: Liberalizmin Tasfiyesi ve Müslümanlar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERBolsonaro’nun tarihi mahkûmiyeti 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet farkında mı? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKültürel hegemoni savaşı: Türkiye’ye bak, Amerika’nın geleceğini gör 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞUR“Bize bir ömür daha lazım…” 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCHP’liler için bir seçimlik başarı mı, Türkiye’nin demokratik dönüşüm mü? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluZeytine ağıt 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYeni Diyanet İşleri Başkanı 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCHP’ye kayyım davasında AK Parti’nin eli var diyen yok ki… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunStalin ‘Huzur Türklükte’ demiş! Cidden mi? 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünyayı çılgınlar yönetiyor; akıllı olmak gerek… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKalıcı fakirlik ve pahalılık 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖzgür Özel ve siyasi drama… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTopunuz bir İspanya Başbakanı kadar olamadınız... 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAltın ve boksit madenleri, elektrik, kahveci… Yeni bir el koyma mı geliyor? 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTeflon siyaset 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANTürkiye kötüye gidiyorsa AKP’nin oyu neden yüzde 30 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİç Sömürge: Gücün İçeriye Yöneldiği Karanlık Düzen 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan’ın bütün akbabaları aşkına 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEskinin Öldüğü, Yeninin Henüz Doğmadığı Bir Dönem.. 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Al sana misilleme”… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluHukuksuzluktan daha pahalı bir nesne yok 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“BACASIZ SANAYİ” ALARM VERİYOR… 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalCharlie Kirk cinayeti ve ‘radikal sol’ 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKKıyamet saatini durdurmak 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANGerilimle yönetmek ya da gerilimi yönetmek 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.08.2025
17.08.2025
17.08.2025
21.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
27.05.2025
6.04.2025
23.02.2025
16.02.2025