Melih ALTINOK
PKK’nin İmralı ile görüşmelerin hemen ardından 110 kişiyle Çukurca’ya saldırmasının “kaygılı” kesimlerin olası “direncini” arttıracağını sanmıyorum. Tıpkı Fransa’daki suikastların “umutlu” insanların hükümete güvenini sarsamayacağı gibi.
Zira farklı kesimleri “tırmalayacak” her iki olayın kotarılma biçimleri profesyonel olsa da kamuoyu, zamanlamalarının ve hedeflerinin farkında.
Kaldı ki otuz yıllık bu kirli savaşta yaşadığımız acı deneyimler, en apolitik kesimler arasında bile kolektif bir bilinçaltı yarattı.
Çıkın sorun sokağa, 33 er olayının, Reşadiye saldırısının, Silvan’ın ya da Uludere’nin savaşı tırmandırmak- sürdürmek için bir komplo olduğundan kimsenin şüphesi var mı?
Bölgede karşı karşıya gelen asker ve PKK’lı olsa da, vatandaş bu çatışmaları sevk ve idare eden kodamanların yolunun bir yerde kesiştiğini artık gayet iyi biliyor.
Ayrıca, savaştan bıkan Türkiyeliler, iki de değil, üç seçimin arifesindeki bir hükümetin, “haybeye” aldığı siyasi riski paylaşma olgunluğuna da sahip.
Kuşkusuz, görüşmelerin açıkça kabullenilmesinde bu destek de çok etkili oldu.
Basının aklı başında kalemlerinin ve kanaat önderlerinin yoğun provokasyon uyarılarının olumlu etkisini de unutmamalı.
Dolayısıyla, bizlerin yukarıdaki gerekçelerle “kirli savaş” diye nitelendirdiği sürecin klişe yöntemleri, artık istenen etkiyi yaratmayacak kadar “acemice” kaçıyor.
Ne var ki barış ve silahların susmasına giden yol hakikaten yan gelip yatılacak yer değil.
Çünkü ortalıkta kitlelerin hassasiyetlerini yönetme konusunda uzman, basit yalanlara, net sloganlara değil, komplike yöntemlere başvuran manipülatörler cirit atıyor.
Ağızlarından “barış” sözcüğü düşmüyor. Devamında gelen cümleleri ise bir sülük gibi insanların umudunu emiyor, kafaları bulandırıyor, soru işaretleri yaratıyor.
Büründükleri post da, yani bulundukları “konum” ve demokratlar- barış yanlıları için “cazip” terminolojileri, katıksız milliyetçiliklerini- ulusalcılıklarını gizliyor.
Açık konuşan MHP bile, onların yanında barış için daha az “tehlikeli” kalıyor.
Ben de açık konuşayım, uyarımız havada kalmasın.
Gazetesinin “Sol” adını almasındaki mantıkla çelişmeyecek şekilde Ergenekon sanığı da olan CHP milletvekili İlhan Cihaner, 13 ocak tarihli yazısına şu cümleyle başlıyor:
“Peşinen söylemekte fayda var: akan kanın durmamasını istemek ancak insanlıktan çıkmakla mümkün.”
Elbette, bir kısım “sol”da etki sahibi ve akıllı da olan biri için elzem bir girizgâh.
“Ancak...”
Hani, “Ama’ dan önceki her şey yalandır” derler ya, yazısına “ancak” ile devam eden Sayın Cihaner, metne ustalıkla yerleştirdiği “tırnak içi” ve “bolt” mayınlarıyla sürmekte olan süreci ustaca mahkûm ediyor:
MİT’in “pazarlık” yürüttüğü tabii ki “Terör örgütü...” dür v.s.
Cihaner, elbette yalnız “teknik araçlarla” değil, bir taşla ne kadar hassasiyet varsa vuracak çarpıtmalar da kullanıyor. Bir gül, bir diken aranjmanında neler yok neler...
Önce “[müzakere ya da görüşme değil] Pazarlıklar halk çocuklarının kanı üzerinden yürütülüyor”diyor. Ardından da “Barış talebi tüm toplum tarafından daha yüksek sesle dillendirilmeli”.
Bir “Haklı talepler ve şiddet pazarlık unsuru olmaktan çıkarılmalı” deyip gönlümüzü alıyor. Sonra“Silahlı olanla pazarlık, silahsız olana cezaevi formülünden vazgeçilmeli” buyuruyor.
Halkın oyuyla seçilmiş siyasal iktidara ve onun meşru enstrümanı MİT’e “derin devlet” diyen Cihaner’in, görüşmeleri kimin yürütmesi gerektiğine dair şu önermesi de, “yargılama mazisi” düşünülünce, hayli manidar sanırım.
“[Süreç...] bize özgü bir modelle, siyasetin ‘tüm aktörleriyle’ yürütülmeli.”
“Bize özgü model”, “tüm aktörler” derken?
Ve Cihaner yazısını tabii ki “En, ama en önemlisi” vurgusu eşliğinde “AKP sorunsalına” farkındalık salık vererek bitiriyor.
Buyurun size dört dörtlük bir manipülasyon.
Yazısının girişinde peşinen “Akan kanın durmamasını istemek ancak insanlıktan çıkmakla mümkün”diyen Cihaner’e ben son olarak sorayım:
Peki, barışı engellemek uğruna şeytana pabucunu ters giydirecek manipülasyonlara başvurmak neyle mümkündür hocam?
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019