Sezin ÖNEY
“20. yüzyılı tamamen ardımızda bıraktık, ancak hâlâ 21. yüzyılda yaşamayı öğrenemedik; en azından hak ettiği gibi.”
Günümüz dünyasını, tek cümlede anlatan en güçlü yorum belki de bu bence.
Yazarı, Eric John Ernest Hobsbawm.
Tarihçi ve düşünür Hobsbawm, yaklaşık bir yüzyıllık yaşamında, 20. yüzyıla neredeyse baştan sona tanık oldu.
İletişimin hiç olmadığı kadar geliştiği, bilginin muazzam bir çağlayan gibi aktığı, “sonsuz imkânların asrı” varsayabileceğimiz 21. yüzyıla da, belki de “dünyayı değiştirebilmek için” bitip tükenmez merak ve hevesiyle, zaten çok önceden geçmiş olanlardandı.
94 yaşında, son kitabı How to Change the World - Tales of Marx and Marxism 2011 (Dünya Nasıl Değiştirilebilir: Marks ve Marksizm Hikâyeleri 2011) yazmıştı dersem, bu heyecan daha iyi anlaşılır herhalde.
Cambridge’de tarih okurken, arkadaşlarının; “Hobsbawm’ın bilmediği bir şey var mı” diye şakalaştığı söylenir.
İskenderiye doğumlu, çocukluğu Viyana ve Berlin’de geçen Hobsbawm, 1936’dan itibaren 1989 yokoluşuna kadar Britanya Komünist Partisi’nin üyesiydi. Akademisyenliğiyle beraber açıkça dışa vurduğu partizanlığı, dünya görüşünün en temel belirleyicisi olan Marksistliği, tartışmalı bir isim olmasına neden oldu.
1956’da Macaristan’da “güler yüzlü sosyalizm” yaratmak için yapılan ayaklanma ve 1968’deki Prag Baharı’nın Sovyetlerce ezip geçilmesi, Hobsbawm’ı derinden sarsan olaylardı. Komünizme inanmayı terk etmedi, Sovyetler’i de, “yanlış gitmiş, gitmeye mahkûm bir deney” olarak eleştirdi.
Komünist Parti’yi, tüm hayal kırıklıklarına rağmen terk etmemesini de, 1932-33 yıllarını, Berlin’de, Hitler’in yükselişinin dehşete bağlıyordu. Hem bir Yahudi, hem de siyaseten “katli vacip” olması, bu bir yılın çok ürkütücü geçmesine neden olmuştu.
Hobsbawm’ı, Marksizm’le hiç alakası olmayanlar, hatta eleştirenlerce bile hatırı sayılan bir tarihçi, hatta tarihsel analizleriyle “düşünür” kılan, yazılarının her şeyin ötesinde, ufuk açıcı, eleştirel bir ışığa sahip olmasıydı.
Kapitalizmi, “akıllara seza” bir dinamizm, enerji ve yaratıcılığa sahip olarak tanımlıyordu Hobsbawm. Krizlerin de sistemin hatalı noktalarını yıkıp yeniden inşa etmesine sebep olarak, kapitalizmi desteklediğini düşünüyordu.
Son krize değin.
Son krizle, kapitalizmin gelmiş geçmiş en büyük sarsıntısı olduğunu ve serbest piyasa ekonomisinin bildiğimiz hâliyle bittiğini söylüyordu.
Çevre sorunlarını da hesaba katınca, dünyanın gidişatının pek parlak olmadığını, acilen “ne sosyalizm, ne kapitalizm” olan yeni bir dünya düzenine gitmemiz gerektiğini de. “Devletin müdahilliği, kontrolü ve özgürlüklerin farklı bir bileşimi mümkün olabilir” diyordu.
Dünyayı değiştirmekle ilgili de, yakın geleceğin insanların fena hâlde ezildiği, çatıştığı bir sürece gebe olduğuna işaret ederek, “Zaman bizim tarafımızda değil” demişti. Bu konu da, çok da haklı.
Meryem’in hakkı
Geçtiğimiz günlerde, Harvard Üniversitesi’nin Hıristiyanlık tarihi uzmanı profesörü Karen King, İsa’nın yaşamına dair ilginç bir iddiayı yeniden gündeme getiren belgeyi, Roma’da medyanın karşısına çıkardı.
İsa, bir kadınla beraber miydi? Bu konu, çok satan roman Da Vinci’nin Şifresi ile çok konuşuldu ama, aslında çok zamandır, tarihçiler, din bilimciler, din insanları, dindarlar arasında tartışma yaratıyor.
İsa’nın eşi olduğu söylenen Magdalı Meryem, birçok dinî ve tarihî kaynağa göre, günahkar, fahişe, “yedi şeytanı” içinde barındıran düşkün varlık. Öte yandan, Markos ve Yuhanna İncilleri, İsa’nın ölüm ânında, havarilerle beraber onun da olay yerinde olduğunu söylüyor. Birçok dinî belgede de, Diriliş’ten sonra, İsa’nın ilk ona gözüktüğü yazılıyor.
Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde yazılan bazı İnciller’de ve dinî yorumlarda, Magdalı Meryem ileHavariler arasında şöyle konuşmalar geçtiği öne sürülüyor; “Seni, diğer insanlardan daha çok sevdiğini biliyoruz. Sana, bizim bilmediğimiz, duymadığımız ne söyledi?” Meryem de, “Sizden gizli olan sırrı dile getireceğim” diyor ve anlatmaya başlıyor. Ancak, bu kısımlar hep kayıp.
Havariler, yazılanlara göre, hep sorguluyor; “Neden, gizliden gizliye bir kadınla konuştu; neden bizi seçmedi? Neden onu, bize tercih etti?”
Başka belgelerde de, “Onu, herkesten çok sevdi” diye yazılıyor. Bu kıskançlıkla, “dünyayı kurtaracak” İsa’nın âşık olmasına duyulan hınçla, Magdalı Meryem “şeytanlaştırıldı” ve hatta, tarihten silindi mi?
Bunu, hiç bilemeyeceğiz; dinler ve dinler tarihi ile ilgili birçok şeyi bilemeyeceğimiz gibi.
Ancak, King’in medya önüne çıkardığı, Mısır kaynaklı, Kıptice, 4. yüzyıldan kalma, “yeni” belgenin yarattığı tartışma ve belgenin Vatikan kadar bazı akademisyenler tarafından da, öfkeyle karşılanması asıl düşündürücü olan.
İsa’ya “insanlığın” yakıştırılamaması kadar, yüzlerce yıldır katmerlenen kadın düşmanlığının derin kökleri de afallatıcı.
Dünya Değerler Araştırması’nın sonuçlarıyla ilgili, bu araştırmaların yerel ayağını Türkiye’de yıllardır yürüyen sevgili hocam Yılmaz Esmer’in, önceki gün Habertürk’te yaptığı, “Türkiye’de kadınların da, eşitsizliği müthiş biçimde içselleştirdiği”, bu şekilde de eşitsizliği teşvik ettiği yorumu iç burkuyor fena hâlde. Araştırmaya göre, Türkiye’nin kadın-erkek eşitliği açısından, Avrupa’nın (aslında karşılaştırılamayacak ölçüde) en geride kalan ülkesi olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTrump Nobel'i alıp barıştan kaçarsa 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaYPG silah bırakır mı? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÇözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024