Sezin ÖNEY
Anokrasi, siyaset bilimi literatüründe sıkça kullanılan bir terim. Ülkelerin demokrasi seviyelerini ölçmekte kullanılan POLITY endeksinde “otokrasilerle” “demokrasiler” arasında kalan ülkeleri tanımlamakta kullanılıyor. “Anokrasi” tanımlaması da, bir “rejim türünden” çok, ülkenin sergilediği, yaşadığı politik tezahürlerinin sıralamasından ibaret aslında. Öncelikle anokrasiler, demokratik ülkelerde de var olan bazı kurumlara ve politik özelliklere sahipler. Ancak, bu kurumlar ve özellikler, onları gerçekten “demokratik” kılacak denli güçlü değil. Kurumların işleyişi şeffaflıktan ve hesap verilebilirlikten çok uzak.
Özetle, anokrasi deyince, “nereden baksan tutarsız” diyeceğimiz bir görüntü çıkıyor karşımıza.
Tıpkı, “devleti ve milleti temsil eden makamla çay toplamayı”, görev tanımlarının bir parçası olarak yorumlayan Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay başkanları örneğinde olduğu gibi…Dahası, bu gibi evrensel hukuki normlara bağlı çalışması beklenen kurumların başındakilerin, eleştirilmelerine karşılık olarak, “eleştiriler, ‘insani ve vicdani’ değil” gibi ‘alaturka sanatçı’ kıvamında sitemkar, “eleştiriler devam ederse hukuki yollara başvururuz” tarzı tehditkar açıklama yapmaları da ayrı bir alem.
POLITY IV endeksine göre de, Türkiye, 2014 sonrası hızla irtifa kaybederek şu an bir “anokrasi” olmaya demirledi. POLITY IV, Türkiye için şu notu da düşüyor; “AKP kurucusu ve lideri Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi bir başkanlık sistemi yapmak için anayasayı değiştirme arzusunu ifade ettikten sonra, otoritesini sorgusuz sualsiz biçimde ortaya koydu. 28 Ağustos 2014’te cumhurbaşkanlığı makamını elde etti; buna karşılık, anayasayı değiştirmek için gerekli desteği elde edemedi. Buna müteakip hareketleri, [anayasayı değiştirecek] yargı otoritesine kendisi sahipmiş veya böyle bir yargı otoritesine gerek yokmuş gibi davranma niyetini ortaya koyuyordu. Her iki şekilde de, bu tarz bir “otorite modeli”, kendi seçilmiş makamının yetkisi dahil olmayan biçimde gücün gaspı manasına gelmektedir; bu da, bir oto-darbedir [seçilmiş hükümetin yasaları hiçe sayarak kendisine olağanüstü yetkiler vermesi ve böylece var olan anayasal düzen dışında, keyfi hareket etmesi]. Hükümeti, kendi başkanlık hedefini gerçekleştirmek amacıyla hem medya ve hem de muhalefeti kısıtlamak için bir manivela biçiminde kullanmaktadır ve etnik gerilimleri, kendisi aleyhinde olan parlamenter tablonun dengelerini inkar için manipüle etmektedir.”
Bir anokrasi olarak Türkiye’yi ne bekliyor peki? Bilinmezlikler, beklenmedik ve sert dönüm noktaları; özetle, 1 Kasım’da seçmenlerin “atlatmaya” çalıştığı badire, yani istikrarsızlık.
Anokrasiler, siyasetin de çöktüğü yerler; çatışma ve kaosa da son derece meyilliler.
Bir kötü haber de, anokrasilerin lider kadrolarına: anokrasi özellikleri gösteren ülkelerde, eninde sonunda ve genelde de sert bir kırılma ile güç el değiştiriyor.
Değişim koşullarını oluşturan durumlar ve koşullar ise genelde şöyle;
-Ekonomik ve siyasi eşitsizlik öyle yaygınlaşıyor ki, toplumda geniş tabanlı bir “anti-otoriter” blok oluşuyor
-Ekonomik ve siyasi eşitsizlik fazla yaygın olmuyor, ancak otoriter elitin baskısı çok artıyor
-Bir veya birkaç grup birleşerek ‘devrim’ veya darbe gerçekleştiriyor
-Otoriter blok içinde bir grup, merkezde kalan muhalif reformcularla birleşiyor.
Bakalım, POLITY serilerinde Türkiye hanesine daha ne notlar düşülecek tarihte…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024