Ahmet AY
3 yıl önceydi, birkaç yazıyla gazetedeki köşemde Türk Sol'unun “sol”luğunu ve bizdeki solculuğun darbeci yönünü yazmıştım. Marjinal, anarşist ve terörist sol ile Deniz Gezmişlerin askeri darbeye, militarizme çanak tutan solculuklarını anlatmıştım o yazılarımda.
Bundan 20 ay önce hayata veda eden amcazademiz Av. Kemal Bingöllü ağabey o yazıları okumuş, “Deniz'e haksızlık yapmışsın Ahmet'im” diye mail atmıştı. Çok sevdiğim Kemal Bingöllü ağabeyden öğrencilik yıllarını dinlemiş, istifade etmiştim. Ayrıca Kemal abiden anılarını kitaplaştırmasını istiriham etmiştim. İnşaallah Sevgili Ömer, Mehveş, Halit Bingöllü amcazadelerim bu konuda bize iyi haberler verirler.
Yazılarım üzerine telefonda Türk Solunu ve Deniz Gezmiş'i konuşmuştuk. Daha sonra mail ile de bildiklerini bana iletti. Ben de hem telefon görüşmelerimizi hem de Mail'lerini birleştirerek hacimli birkaç makaleye dönüştürdüm.
Şimdi 12 Mart'ı yeniden yaşadığımız bugünde, Kemal Bingöllü ağabeyimin sol, ulusalcılık, dönemin darbecileri olup sonradan ‘tevbe ettik' dedikleri halde bugün yine darbeci olanları ve Deniz Gezmiş ile ilgili söylediklerini paylaşmam gerekir diye düşünüyorum.
Paylaşalım ki Figen Yüksekdağ'ın Kürtlere dayattığı “kömün”ü ve bu komün uğruna son üç ayda 1016 Kürt genci hendeklerde katlettirişini ve sebep olduğu mağdur halkın çilesini kavrayabilelim. Çünkü 50 milyon seçmenden 4 bin oy alan bir partinin adı sanı olmayan genel başkanı Figen Yüksekdağ'ı alıp Kürtlere baş(kan) olarak dayatan, halka hesap vermeyi siyasi ve etnik “ŞİRK” kabul edenler kaçtır bu Türk Soluna teslim.
Necedir Türk UluSolu?
Beraber okuyalım:
“Sevgili Ahmet‘ciğim,
Sana bir mail gönderecektim. Sonra vazgeçtim. Mektup gibi uzun yazmayı düşündüm. Senin gibi işi başından aşkın biri değilim artık. Milat'taki yazılarından bir kısmını okudum. Kutlarım seni, özellikle ‘Herkesin Bir Fiyatı Var, Benim de' bayağı etkileyici. Senden beklenen de zaten budur. Dünyevi menfaatperestlerle aynı kategoride olamayacağın bellidir.
Barış sürecine katkılarınızın olması çok çok önemlidir. Bu süreçte şu veya bu sosyal ve siyasi düşüncede olmak önemli değil kanaatindeyim. Önemli olan halka ve hakka hizmettir. Bu nedenle sizler gibiler önemlisiniz.
Bir başka konuya geçeceğim. Milat'taki yazılarından esinlenerek söyleyeceklerim var. Ulusolcular (Ulusalcılar) ile ilgili, Ulusalcılık kelime anlamı ile batı dillerinde Nasyonalliktir. Sen de bunu iyi bilirsin. Ancak bu herifler Hitlerin bıraktığı kötü imajdan dolayı Nasyonalizmi kullanmıyorlar. Milliyetçilik tabiri de işlerine gelmiyor. Zira onu da gericilikle eş anlamlı buluyorlar ve kendilerine Ulusalcı diyorlar. Nasyonal ve milliyetçi dememek için hileli yollara başvuruyorlar. Ancak lügat anlamında hiçbirinin diğerinden farkı olmadığını söylememe gerek var mı? Bu tabirin arkasına bir de Sol tabirini ekliyorlar. Oldu mu sana Nasyonal Solcular. Kafatasçı, ırkçılığın adını Ulusal sol koymuş ve zavallı halkı kandırıyorlar.
Lafın kısası, onlar ırkçılığı faşizm diye vasıflandırarak yine Türk Milliyetçisiyiz demekten çekiniyorlar. Çünkü sıfatlarının arkasında solculuk ve sosyalistlik var ya. Halka, hem sosyalist ve hem de nasyonalist olarak kendilerini lanse edemiyorlar. Türkiye'de bu kavram kargaşasından istifade ederek durumu götürmeye çalışıyorlar.
Aslında hem nasyonalist ve hem de faşizm sevdalısıdırlar. Sermayenin arkasına militarizmi alarak hareket edenlere faşist denildiğine göre bunlar tam budurlar işte.
Aklıma geldi, yazında Deniz Gezmiş'e ulusalcı demişsin. Bu o çocuğa iftiradır.* Deniz bir Marksist idi. Öldürülene kadar da öyle kaldı. Buna ben şahidim. Öyle olsaydı, bir kere bile onunla konuşmazdım. Asılırken söylediği son cümlelerini bir hatırla. Bu ahlaksız nasyonalist-faşistler gençliği arkalarına almak için bu iftirayı ona yaftalıyorlar. Özellikle Doğu Perincek ..si. Bir yazısında beni bile şahit göstermek edepsizliğinde bulunmuş.
Ahmet‘im, biraz uzattım galiba, yaşlılığıma ver. Yaşlanınca insanın çenesi düşüyor. Zaman zaman yazdığım makaleler oluyor. Geçmişte Taraf'ta yayınlıyordum. Ancak onlar son zamanlarda çok değiştiler. Tayyip Erdoğan düşmanlığından başka bir şey düşünmez oldular. Oral Çalışlar da ayrıldıktan sonra iki makalemi yayınladılar. O da işlerine gelir gibi olduğu için. Yazarsam sana da gönderirim. Sevgi ile gözlerinden öpüyor ve başarılar diliyorum.
Kemal Bingöllü”
Bir Mail'i bu, diğerlerini ve telefon görüşmelerimizi de sizlerle paylaşacağım, çünkü ona sözüm vardı, şimdi değil ama ilerde yazacağımı söylemiştim, rahmetli Kemal abim de olur vermişti.
‘Cengiz'i yazmışsın ama yetmiyor, Cengiz daha da bozulacak' demişti, ‘Şahin Alpay'ı, Hasan Cemal'i yazmalısın, bunların burjuva mahallesinde ve masalarında buldukları itibar ve parayla Deniz'i nasıl kirlettiklerini yazmalısın. Onurunu dünya malına değişmeyen Oral Çalışlar'ı yaz' demişti ve dahasını. Ben de onun gönderdiklerinden demetler paylaşacağım sizlerle.
Devam edecek.
*Deniz Gezmiş ile ilgili yazışmamız ve bu yazıya Mail'le cevabımla ilgili mail ve telefon görüşmemiz bir sonraki yazıda.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019