Ahmet TAŞGETİREN
TSK bünyesindeki eğilimler her zaman önem taşımıştır. Geçmişte “Cumhuriyet'i koruma ve kollama misyonu” gibi sonuçta “siyasi” nitelik taşıyan bir misyon ondan beklendiği ve o, bu misyon ile zaman zaman ülke yönetimine müdahale ettiği için, “Nabzı tutmak”hayati nitelik kazanmıştır.
Sivil kadrolarca “Nabzın tutulamaması” diye bir gerçekliği de vardır Türkiye'nin. Devletin istihbarat kuruluşu bile, ya nabzı tutamadığı için ya da tuttuğu nabzı ülkeyi yönetenlere bildirmediği için askeri müdahale genellikle sivil kadrolar için sürpriz olmuştur.
Ak Parti iktidarları döneminde de ana hassasiyetlerden birisinin “Askerin nabzı” olduğu biliniyor. “Genç subaylar rahatsız” manşetleri nabızla ilgiliydi. Sarıkız, Ayışığı gibi cuntalaşma iddiaları, onlara bağlı Ergenekon - Balyoz davaları da Ak Parti döneminin “Nabız sınamaları”dır.
Ve 15 Temmuz. Okunan - okunamayan boyutlarıyla “Asker nabzını tutma” olayıdır.
Türkiye, 15 Temmuz'u, milletin direnişi ile atlattı.
15 Temmuz belki atlatılmış bir askeri darbe girişimi olarak “TSK bünyesindeki nabız”ın tutulmasını çok daha hayati biçimde ülke gündemine sokmuştur.
Darbe girişiminde bulunanların kimliği “aşağı yukarı” belirlenmiş olsa da “Gerçekten ana eğilimler nasıldır?” sorusu netleşmiş değil. (Bu arada aşağı - yukarı ifadesini kullanmam da, darbe girişiminde rol alanların tek renkli olmadığı, bir bileşimi içerdiği konusunda iddialar bulunması sebebiyledir.) Darbe girişimi ile bağlantılı tasfiyeler ne kadar sağlıklı, geride nasıl bir “Nabız” kalıyor, ülkeyi yöneten siyasi kadro ile geride kalan “Nabız”nerelerde buluşup, nerelerde ayrışıyor sorusu “Yarınlar” için kritik değerde.
Son süreçte kimi zaman birbirinden alıntılarla yapılan değerlendirmeler var. Metin Gürcan(t24 sitesi), Rasim Ozan Kütahyalı (Sabah), Verda Özer (Hürriyet) TSK bünyesindeki eğilimlere ilişkin rakamlar verdiler. Bu rakamlardan en çarpıcı olanın “AK Parti'nin TSK bünyesindeki karşılığı yüzde 1 bile değil” tarzındaki ifade olduğu açık. Böyle bir tespit, -eğer doğruysa şerhini hemen düşelim- hiç şüphesiz bir siyasi kıymet-i harbiye taşıyor.
“Ordunun yüzde 85'i ultra-laik... Kemalist, NATO'cu, Avrasyacı, ülkücü gibi tüm kategoriler bu yüzde 85'in içinde... Yani hepsi Atatürkçü ve ultra-laik... Yüzde 85'in dışında kalan yüzde 15 ise 'radikal.' FETÖ'cüler de bu gruba dahil...”
Verda Özer, Metin Gürcan'dan naklen şöyle bir tespiti paylaşıyor:
“Orduda iki temel yarılma olageldi: Laiklik ve üniter devlet yapısı. Son zamanlarda ise bir 3.sü ortaya çıktı: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı destekleyenler ve desteklemeyenler.” Bunu da 2 sebebe bağlıyor. 1.si; AK Parti’nin ordu içinde kurumsal parti kişiliğinin zayıflaması ve Erdoğan’ın şahsi karizmasının güçlenmesi. 2.si ise; 15 Temmuz kalkışmasının bir beka sorunu yarattığı, sonrasında 2. Kurtuluş Savaşı’nı verdiğimiz ve Erdoğan olmadan bu mücadelenin başarılı olamayacağı inancı.”
Bu ve benzeri tespitler, muhtemel ki, “Devlet” tarafından da okunuyordur.
Metin Gürcan'ın t24'te yer alan “Sivil-asker boşlukları’ nasıl yönetilmeli” başlıklı yazısı da, gündemde tartışılan ana zeminlerde, Siyaset - Toplum eğilimleri ile Asker arasındaki açı farklarına işaret ediyor ve soruyor:
“Ne dersiniz? Acaba 15 Temmuz sonrasında TSK sivil toplum kadar mı dindar, demokratik, milliyetçi, laik, NATO’cu, Avrupa Birliği’ni destekler olmalı? Yoksa bu kategorilerde TSK’ya (özellikle subay kadrolarına) özel oranlar mı hedeflemeliyiz? Şayet özel oranlar hedefleyeceksek yüzde kaç ve niçin?”
Ve uyarıyor:
“Unutmayın subayının kafasındaki işletim sisteminin nasıl çalıştığını bilemeyen her toplum sivil-asker ilişkilerinde yeni sürprizlerle karşılaşabilir."
Ve uyarıyor:
“Anlaşılan asker kendi kendini dönüştüremeyecek, bu konuda sivilin elinde de kayda değer bir şey yoksa yandı gülüm keten helva....” (http://t24.com.tr/yazarlar/bilinmeyen/sivil-asker-bosluklari-nasil-yonetilmeli,17611)
Belli ki askeri alan ülke için her bakımdan hayati gündem olma özelliğini sürdürüyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025