Eskiden vergi yüzsüzleri saklanırdı, ilk 100'e giren vergi rekortmenleri değil.

Fakat son 10-15 yıldır adının açıklanmasını istemeyen vergi rekortmeni sayısında patlama yaşanıyor.

2018'de meselâ, ilk 2'deki 2 isim de gizli tutulmuştu. 3. sıradan başlıyordu liste, o da Rahmi Koç'tu.

2024'te en çok gelir ve kurumlar vergisi ödeyenlerde de trend değişmedi. Adı gizlenen rekortmenlerin sayısı arttı, 73'ten 79'a çıktı.

Çok vergi verdiğini gururla duyuracakken kim, neden ayıpmış, utanılacak şeymiş gibi saklar ki?

Şunu yine baştan not edelim...

Asıl vergiyi çalışanlar ödüyor. Gelir vergisinin yüzde 90 küsuru kaynağında kesiliyor. Onun yüzde 60 kadarı da çalışanların maaşından. Rekortmenler, kalan yüzde 8-10'luk dilim içinde ödedikleri paya göre sıralanıyor.

Anlayacağınız, rekortmenler listesinin gerçek isimsiz kahramanları çalışanlardır.

Böyleyken... Rekor gelir vergisi verip bilinmesini istemeyenler, kendilerini halktan utandıkları için saklamıyordur. Peki neden saklıyor?

Son vergi rekortmenleri listesi açıklandı. Birinciliği 2,7 milyar lirayla Selçuk Bayraktar aldı. Hemen ardından 2,5 milyar lirayla kardeşi Haluk Bayraktar geliyor. Dördüncü sıradaysa Rahmi Koç var.

Sonrası mı?

Sonrası yok. Çünkü 100 kişilik gelir vergisi rekortmenleri listesinde sadece 21 isim açıklandı. Geri kalan 79 kişi, isminin bilinmesini istemedi.

Dedim ya, bu gizlilik yeni değil. Yıllardır artarak geliyor.

2013’te 100 kişilik listeden yalnızca 35 kişi kimliğini gizlemişti.

2018’de bu sayı 62’ye yükseldi.

2020’de 67, 2021’de 74 oldu.

2022’de 76, 2023’te 73.

Ve şimdi 2024 listesinde, açıklanmayan isim sayısı 79’a ulaştı.

10 yıl önce listenin üçte biri saklanıyordu, bugün beşte dördü sır perdesinin arkasına geçti.

Mahcubiyetle, tevazuyla açıklanabilecek bir durum mu? Hayır.

Duyulursa sorgulanmaktan, kamuya hesap verme sorumluluğundan mı kaçıyor, kaçınıyorlar?

Çünkü isimleri saklandıkça kamu vicdanı denetimden mahrum kalıyor. Vergi adaletinin şeffaflıkla sınanması engelleniyor.

Listeye girenlerden çok, listenin saklanan yüzleri konuşuluyor artık.

Ödeyenin adını gizlemek, aslında ödemeyeni de koruyor. Bir sorun da bu.

Yani mesele, sadece isimsiz kahramanlara teşekkür hakkımızın elimizden alınması değil…

Asıl mesele, vergi adaletinin gözden kaçırılan sırları.

Kazancını gizlemeyen, alnının terini saklamayan mükellefler nerede?

Çok vergi ödemekten utanılmayacağına göre, belli ki vergi kadar büyük başka hesaplar dönüyor.

Kimin ne kadar vergi ödediğini öğrenemediğiniz bir sistemde, kimlerin vergi ödemediğini nasıl anlayacaksınız?

Veya isimleri gizlenenlerin aynı zamanda kamu ihalelerinden büyük pay alan ama vergi borçları silinen, yapılandırmadan yapılandırmaya koşan dev holding patronları olup olmadığını ve listenin arka sıralarında ne aradıklarını nasıl denetleyeceksiniz?

Maliye, vergi rekortmenini açıklamıyorsa kimden gizliyor? Milletten, gerçek vergi rekortmeni olan çalışanlardan.

Toplum, vergi rekortmeni diye gururlanacak isimleri bilirse aynı zamanda vergiden kaçınanları, borcunu ödemeyenleri de sorma hakkı bulur. Ondan mı gizleniyor?