Ali Saydam
HDP'nin “Merkel, parti heyetimizle bir görüşme gerçekleştirecek” açıklamasının hemen ardından hakkında arama yakalama emri bulunan Can Dündar sevincini anında dile getirmiş:
“Nihayet. 6. Ziyarette beklediğimiz görüşme gerçekleştirilecek.”
Dündar'ın bir Tweet'i daha var. Merkel'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: “İfade ve basın özgürlüğüne saygı duyulmalı, endişelerimiz var.” şeklindeki ifadesi üzerine atılmış. Şöyle:
“Nihayet! 6. Ziyarette, beklediğimiz cümleler geldi.”
Evet, bizim kendine, toplumuna yabancılaşmış, nereye hizmet ettiği gayri sahih ve de “zihnen vaftizlenmiş”, endişeli modern, müstemleke anlayışındaki bütün ecnebi Türk aydınları bunu bekliyordu zaten. Avrupa'nın ve tabii ki başta Almanya'nın Türkiye'ye müdahale edip, AK Parti iktidarına son vermesi, Batı'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarih sahnesinden silmesi, tek ve son umutlarıydı.
12 Eylül'ün siyasi sürgünleri dahil, sol hareket içinde Batı gerçeğiyle bizzat o ülkelerde yaşayarak tanışmışlar arasından bile hiç bu kadar 'Avrupaî'si, bu kadar tarih bilincinden nasibini almamışı çıkmamıştı.
“Batı'nın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın baskılarını daha fazla göz ardı etmemesi gerektir” diyen The Guardian'ın yazarı Owen Jones'a “Bu ülkede Batı değerlerini biz temsil ediyoruz, ama Batı bizi yalnız bıraktı ” diye serzenişte bulunan CHP Milletvekili ile, AB büyükelçilerini bir yemekte toplayan ve destek arayan Sayın Kılıçdaroğlu'nun Can Dündar'dan ne farkları var ki…
Ha hükmü geçmiş Joe Biden karşısında saygı şelalesine kapılan Can Dündar; ha “Demecinizi okudum, bu nedenle görüşmek istedim” diyen Merkel karşısında adam gibi yerli muhalefet yapmasını beceremeyen Kılıçdaroğlu…
Yıllarca tek başına iktidara gelmek için silahlı kuvvetleri beklemiş, halktan, millî iradeden değil asker – sivil – aydın bürokrat kesiminden medet ummuş, askerin ve bürokratik oligarşinin ona iktidar yolunu açmaktan uzaklaşmaları sonucu, kafası kesik tavuk gibi etrafta uluorta dolaşmaya başlamış olan bu zihniyetin, beklentiler yolculuğundaki son durağı AB'dir… AB üzerinden Türkiye'yi baskılayıp bir yerlere varmaya çalışmak son hamleleri.
Ancak artık bu atak da akim kalmaya mahkûmdur… Çünkü mevcut iktidar AB'nin herhangi bir baskı ya da şantajına kulak kabartmaya bile niyetli gözükmemektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı'nı bir yandan Merkel'in kullandığı 'İslami terör'kavramına şiddetle karşı çıkar, Almanya'nın başta FETÖ olmak üzere teröristlere kol kanat germesiyle mutabık olmadığını açıklıkla ifade ederken, diğer yandan Sayın Cumhurbaşkanı'nın misafirperverlikte en ufak kusura müsamaha etmemesi ve gerek İngiltere gerekse Almanya liderlerine gerekli saygının gösterilmesini sağlaması, dış politikada red-kabul dengesinin en mutena örneklerinden biriydi.
Sonuçta saygıda kusur edilmedi ve söylenmesi gerekenler de içimizde kalmadı.
Batı karşısında nasıl bir duruş sergileneceği konusunda iktidardan dersini alan CHP'li var mıdır acaba?
Tedbir elden bırakılmamalı
Araştırma şirketleri birer ikişer Anayasa oylama araştırmalarını açıklamaya başladılar. Genar'a göre %55 Evet çıkacak. A&G'nin Başkanı Adil Gür Bey Evet oylarını %54 bandında görürken, Konsensus'un sahibi ve Genel Müdürü Murat Sarı'ya göre de Evet ve Hayır oyları neredeyse eşit…
Evet demeyi düşünen kitle bağlamında bu durum hayli tehlikeli. Biraz siyasi iletişim tecrübesi olan herkes bilir ki, seçimin alınacağı garanti gibi gözüktüğü anda, pek çok seçmen “Nasılsa alıyoruz, benim oyum fark etmeyecek. Ben sandık başına gitmesem de olur” düşüncesine kapılabilmektedir. Hele o Nisan sabahı hava bir güzel olur, güneş kemiklerimizi ısıtır, seyahat reflekslerimiz harekete geçmeye başlarsa…
Hayır safları iletişime çoktan başladı. AK Parti'nin 7 Şubat'ta başlama vuruşu yapacağını duyduk. Bu konuda iki düşünce olabilir:
1. Erken yol alan menzile daha çabuk ulaşır;
2. Erken kalkanın soluğu çabuk biter…
“Ekmek için Ekmeleddin” gibi özgün ve muhteşem sloganlar bulmuş olan CHP – HDP cephesi bakalım bu kez hangi yaratıcılığı sergileyecek?
Biz ise ne kadar çok uyarırsak o kadar iyi olur anlayışı ile oy verme günü rehavete kapılınmaması gerektiğinin özellikle vurgulanmasına dikkat çekip duruyoruz. Bu yüzden en azından bana “Durum nedir?” diye soranlara, “Görüldüğü kadarıyla ortada” yanıtını veriyorum.
Unutmamak gerekir. Tedbir kuldan tevfik Allah'tan…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019