Alper GÖRMÜŞ
15 Temmuz darbe girişiminin başarıya ulaşması durumunda Türkiye’yi nelerin beklediğinin iyice açığa çıktığı günlerdeyiz...
Bu tablo, 14 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidarına, başlangıçtan beri güttüğü ‘bir daha darbe girişiminde bulunulamayacak bir ülke’ yaratma hedefi doğrultusunda ihtiyaç duyduğu meşruiyet iklimi açısından büyük bir fırsat sunuyor.
Böyle diyorum ama, bu yolda adımlar atılırken devlet ve toplum içinden artık hiçbir itirazın gelmeyeceğini öne sürüyor değilim. Tam tersine, bu adımları ‘Cumhuriyet ve laikliğin son kalesinin yıkılması’ olarak değerlendirecek kesimlerin direnişinin sertleştiğine şahit olacağız. Bu çerçevede ben Gürbüz Özaltınlı gibi düşünüyorum:
“Kanımca, darbe tehlikesinin aşıldığı algısıyla birlikte, muhalif laik kesimler refleksif olarak derhal darbe öncesi ‘kutup mesafesine’ çekilecek ve daha şiddetli bir ‘Erdoğan- İslami Diktatörlük’ paniğinde birleşmeye eğilimli olacaklardır. İktidarı yıkmak isteyenler bu kutuplaşmanın sinir uçlarıyla oynayacaklardır. ‘Darbe içinde darbe’, ‘İslami Faşizm geliyor’ söylemi bu panik ikliminde bulaşıcı biçimde müşteri bulabilir.” (Karar ve Serbestiyet, 23 Temmuz).
Bu tespit, Türkiye’yi ‘bir daha darbe girişiminde bulunulamayacak bir ülke’ haline getirecek kararların, tehlikeli fay hatları yaratmadan oluşturulmasının ‘ince işçilik’ gerektirdiğini gösteriyor bize... Böylesine demokratik bir hedefin, herkesi dehşete düşüren ve bu amaçla terörü de bir araç olarak kullanmaktan çekinmeyen vahşi bir darbe girişiminin ardından bile itirazlarla karşılanacak olması, evet, can sıkıcı ama Türkiye’nin gerçeği ne yazık ki böyle.
İktidara düşen, bu hedef doğrultusunda yürürken, muhaliflerine, “şimdi de kendi ordularını kuruyorlar, bu ordu da bizim iktidarımızı darbeyle devirir” propagandasına imkân verecek adımlardan uzak durmak düşer.
Belki de başka yolu yoktu
Akim kalmış darbenin “ihtilal üretemeyecek bir ordu” (Başbakan Binali Yıldırım, NTV’ye özel söyleşi, 23 Temmuz) hedefi doğrultusunda benzersiz fırsatlar sağladığı hususunda benim hiçbir kuşkum yok. Hatta kafamda daha ‘deli’ bir soru var. Acaba diyorum, bedelini düşündüğümüzde söylemesi çok acı ama, Türkiye’nin böyle bir yola girebilmesi için akim kalmış bir darbenin gerekli şart olduğunu söyleyebilir miyiz?
On dört yıllık AK Parti iktidarında bu yolda hangi adımların yıllara yayılarak ürkekçe atılabildiğini, bunlara karşı ne türden refleksler geliştirildiğini ve nihayet 14 yıldan sonra Türkiye’nin hiç görmediği gaddarlıkta bir darbe teşebbüsünün hayata geçirilebildiğini hatırladığımızda, yukarıdaki soruyu ‘saçma’ deyip bir kenara atmak pek mümkün görünmüyor...
(Küçük ve taze bir hatırlatma: Eski Meclis Başkanı Cemil Çiçek, 2011’de inisiyatif kullanarak Meclis’i korumakla görevli taburu Meclis dışına çıkarmış, güvenliğin polis tarafından sağlanmasına ön ayak olmuştu. Çiçek, darbe gecesinin ertesinde haklı olarak soruyordu: “O zaman askeri Meclis’ten çıkarmasaydım, milletvekilleri o gece Meclis’e girebilir miydi?” Onun söylemediğini biz ekleyelim: O tabur, geçtiğimiz cuma günü tamamına yakını tutuklanan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı’na bağlıydı.)
On dört yılın özeti, akim kalmış bir darbenin yarattığı meşruiyet zemini olmasaydı, daha nice 14 yıllar geçse de önümüzdeki aylarda atılacağı muhakkak olan adımların atılamayacağını gösteriyor bize.
Geçmiş ne çabuk unutuluyor...
Geçmiş ne çabuk unutuluyor... Gülen cemaatinin, görünmeyen yüzüyle silahlı bir iktidar gaspçısı olduğunu ispatlayan darbe girişiminden sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde başka hiçbir darbeci eğilimin bulunmadığı yönündeki propaganda ne kadar mide bulandırıcı... Sanki 2002-2010 arasındaki darbe ve müdahale atakları hiç yaşanmamış gibi... Sanki şu yaşadığımız darbe girişiminin içinde başka gruplar ve klikler yokmuş gibi... Ben şimdiden uyarayım: Dinmek bilmez darbe hevesleri nedeniyle ‘can düşmanı’ Cemaat’le ittifaka giren Kemalist, laik generaller faslı açıldığında kimse şaşırmasın.
Geçmiş dedim... Seçilmiş iktidara karşı sırf kimliği yüzünden ağır bir nefret kampanyasının açıldığı günlerde, aralarında benim de bulunduğum bazı kişilerin zaman zaman içine girdikleri bir çaresizlikten söz edeceğim size... Bu geriye dönüş sayesinde, okumakta olduğunuz yazının başlığı da anlamlı bir hale gelecek...
Seçilmiş iktidara karşı girişilen gayri meşru atakları izledikçe içine girilen ve ‘akim kalmış bir darbe’den medet uman bir çaresizlikti bu. Evet, aynen böyle: Geçtiğimiz hafta fiilen başımıza gelen şeyi bir çare olarak insanın aklına getiren bir çaresizlik... Şimdi, akim kalmış bir darbenin yarattığı meşruiyet zeminine bakıyorum da, 12-13 yıl önce çaresizlikten akla gelen çarenin gerçekten de tek çare olabileceğine dair düşüncem daha da netleşiyor.
2003-2004’te birçok kişinin aklından geçirdiğine inandığım bu tuhaf fikri ilk kez Cemaat’in akıl-fikir yüzü diyebileceğimiz Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın bir toplantısında (2004) duymuş, hikâyesini de 2011’de kaleme aldığım bir yazıda dile getirmiştim.
Bugünden bakınca ilave ilginçlikler de taşıyan o hikâyeyi sizlere de kısaca hatırlatmak isterim...
12 yıl önceki çaresizlik: ‘Bir darbe olsa ve akim kalsa’
2004’ün bahar aylarıydı... Bir gün Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan aradılar. Vakıfta, 10-15 kişilik bir akademisyen-gazeteci grubu ile birlikte ‘askerî vesayet ve demokrasi’ konusunu tartışacaklarını söyleyip tartışmaya benim de katılmamı istediler... Olur dedim, günü geldiğinde gittim.
O dönemde memlekette acayip şeylerin döndüğünü yıllar sonra anlayabilecektik ama, bazı gazetecilerin yazmasalar da etraflarına anlattıklarından öğreniyorduk ki askerler ‘rahatsız’dı ve ‘eski Türkiye’ye ait bazı refleksler bu dönemde de ortaya çıkabilirdi...
Dedim ya, geçmiş, hele Türkiye gibi ‘şimdi’nin her daim canlı olduğu bir ülkede çok çabuk unutuluyor. Yeni bir darbe ihtimali canımızı o kadar sıkmıştı, o kadar büyük bir çaresizlik duygusu içine girmiştik ki, aramızdan biri, belki de askerî vesayeti ortadan kaldırmanın yegâne yolunun, başarısız kalmış bir askerî darbe girişiminin ardından eski ve yeni darbecilerin derdest edilip yargılanmaları olduğunu savundu.
Toplantıya katılanların yanı sıra salonda Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan birkaç kişi daha vardı. Şimdi düşünüyorum da, acaba onlar Cemaat’in, iktidarı gerektiğinde darbeyle gasp etme hedefine vakıf mıydılar? Eğer öyleyse, ‘akim kalmış bir darbe’yi çare diye gören biz çaresizlere bakıp bıyık altından gülmüşler midir?
2011’de kalame aldığım o yazı, Orhan Bursalı, Cüneyt Arcayürek gibi Cumhuriyet yazarları tarafından çok istismar edildi. Gûya o toplantı, askerlere karşı kurulan ‘komplo’nun itirafıymış!
Sanki o toplantıda “Türkiye’de askerî vesayeti kaldırmanın yegâne yolu olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı bir darbe komplosu kurmak gerekir” gibi bir fikir ortaya atılmış... Oysa toplantıda bir ‘komplo’dan değil, başarısız kalmış hakiki bir darbe girişiminden söz ediliyordu; tıpkı bugün yaşadığımız türden bir darbe girişiminden...
Bu tuhaf önerinin sahibi, bırakın TSK’ya komplo kurma cesaretini, askerî vesayetin sona erebilmesi için hakiki bir darbe riskini dahi göze almış bir çaresizlik duygusunun içinden konuşuyordu.
Hedef için ancak şimdi harekete geçilebilmişse...
Ne gariptir ki, yaşadığımız geçmiş ve şu son bir haftanın bilgisi, o tuhaf önerinin sahibini haklı çıkarmış görünüyor...
O toplantının üzerinden 10 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra, ‘bir daha asla darbe olmaz’ denilen bir ülkede darbelerin en gaddarı yaşanmışsa... Ve yıllardır irili ufaklı darbe ataklarına maruz kalan siyasi iktidar, işte ancak şimdi ‘ihtilal üretemeyen bir ordu’ hedefi doğrultusunda harekete geçebilmişse, bunun yolunun ‘akim kalmış bir darbe’den geçtiğini öne sürmek için elimizde yeteri kadar veri var demektir.
27 Temmuz: Akim kalmış darbenin taşıdığı imkânlar ve riskler.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları










































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025