Alper GÖRMÜŞ
“Stockholm Center for Freedom (SCF) olarak 2017 yılında geniş kapsamlı bir 15 Temmuz raporu hazırlamıştık.
“Darbe girişiminin 1. Yıl dönümünde İngilizce ve Türkçe olarak bastığımız bu rapor için, suçlamaların hedefindeki Gülen Hareketi lideri Fethullah Gülen’le de yazılı bir röportaj yapmıştık.
“Gülen’in cevapları içerisinde son derece ilgi çekici bir bölüm vardı.
“Şöyle diyordu: ‘Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın uzun zamandır bir darbe hazırlığı içinde olduğunu, buna matuf ciddi çalışmalar yaptığını duyuyordum. Uzun yıllardır tanıdığım bir esnaf arkadaşımın iş adamı olan oğlu buraya geldiğinde bana, İbrahim diye bir işadamı arkadaşından bahsetti. Dediğine göre bu İbrahim isimli şahıs Hulusi Akar’la ilişkileri çok iyi olan, ona ‘baba’ diyecek kadar yakın olan birisiymiş. İşte o İbrahim bizim buradaki arkadaşına Hulusi Akar’ın ilk günden beri darbe niyeti olduğunu ve bunu mutlaka gerçekleştireceğini söylüyordu. Bu söylentilerin tesirinde kalıp o gece gerçekten emir komuta içinde bir darbe yapıldığını sanan bazıları da o teşebbüse iştirak etmiş olabilir.”
“Biz SCF ekibi olarak bu açıklamayı kendi aramızda tartıştık.
“Çok önemli, dikkat çekici cümlelerdi. Fakat burada adı geçen İbrahim’in kim olduğunun açıklanması gerekiyordu. Bu haliyle eksik kalacaktı.
“Bu yüzden bu ismi kendisine tekrar sorduk. Fakat Gülen, sözlerine yeni bir şey eklemeyeceğini belirterek ‘İbrahim’in kim olduğunu açıklamadı. Soyadını paylaşmadı.
“Biz de SCF ekibi olarak bu haliyle açıklamanın çok spekülatif durduğunu ve rapor formatına uygun düşmeyeceğini değerlendirerek ilgili satırları röportajdan çıkardık.
“Gülen’in yukarıdaki sözleri raporda şu şekilde yer aldı: ‘Ben de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın uzun zamandır bir darbe hazırlığı içinde olduğunu, buna matuf ciddi çalışmalar yaptığını duyuyordum. Bu söylentilerin tesirinde kalıp o gece gerçekten emir komuta içinde bir darbe yapıldığını sanan bazıları da o teşebbüse iştirak etmiş olabilir.”
Bu alıntı, eski Zaman gazetesi muhabiri, şimdi gazetecilik faaliyetini yurtdışında bağımsız olarak sürdüren Ahmet Dönmez’in Şubat başından beri sürdürdüğü “Cemaat İçeriden Adım Adım 15 Temmuz’a Nasıl Sürüklendi” başlıklı yazı dizisinden…
Kısmen başlıktan da anlayabileceğiniz gibi, Ahmet Dönmez bu yazı dizisinde, Gülencilerin iddiasının tersine (a) Cemaat’in 15 Temmuz’u bildiğini, (b) şu veya bu şekilde katıldığını, (c) darbeyi örgütleyen tepe kadronun Cemaat’e müzahir olduğuna inandığını ve (d) bu inançla 15 Temmuz’a “sürüklendiğini” savunuyor.
Cemaat’in övündüğü gazeteci olmaktan Cemaat haini gazeteci olmaya ‘sürükleniş’
Ahmet Dönmez, 15 Temmuz sonrasında Cemaat diyasporasının en parlak gazetecisi olarak Cemaat’in ‘resmî’ internet sitesinde kaleme aldığı bir başka dizide, esasen 15 Temmuz’un çoğu bugün dahi açıklığa kavuşmamış, sisler arkasında kalmış taraflarına odaklanmıştı.
Bu dizi onun Cemaat içindeki saygınlığını artırmış, sevenlerinin sayısını çoğaltmıştı. Fakat dizide ancak görmek isteyenlerin görebileceği bir boyut daha vardı: Ahmet Dönmez’in kafası Cemaat bağlısı öbür gazeteciler gibi çalışmıyordu. O gün için gördüğünü ve inandığını yazmıştı ama bir yandan da kafasında sorular belirdiğini gösteren bölümler içeriyordu dizi. Yani bir anlamda, “Cemaat İçeriden Adım Adım 15 Temmuz’a Nasıl Sürüklendi” yazı dizisinin izlerini o dizide bulmak mümkündü — ki kendisi de zaten Şubat 2021’de kaleme almaya başladığı dizinin ilk bölümünde, üzerinde tam dört yıldır çalıştığını söyleyecekti.
Dönmez, bu diziyi yazmaya başlamadan çok önce Cemaat’in korunaklı, güvenli, maaş garantili yapısından kopmuş; gazeteciliğini bağımsız olarak, Patreon üzerinden topladığı bağışlarla yürütmeye başlamıştı. Çünkü yalnız 15 Temmuz’a dahli değildi Cemaat’le problemi; bütün bir yapıyla hatta genel olarak bireyi hiçleştiren Cemaat tarzı örgütlenmelerle problemi vardı artık.
Sırf hakikatin aşkına mahallesinden kopuşunun öyküsü ve o noktada ortaya koyduğu cesaret ayrı bir yazıyı hak ediyor. Bundan sonraki yazıda onu da yapacağım, fakat şimdi konumuza dönelim…
“Mehmet Değerli olmasaydı 15 Temmuz da olmazdı…”
Gülen’in Stockholm Center for Freedom için hazırlanan rapor için verdiği röportajda “uzun yıllardır tanıdığım bir esnaf arkadaşımın iş adamı olan oğlu” dediği kişinin adı Mehmet Değerli’ydi. Babası Cahit Değerli, Gülen’in çok itibar ettiği çok eski bir arkadaşıydı. Şimdilerde köşesine çekilmiş, hastalıklarla boğuşmaktaydı.
Ahmet Dönmez, Mehmet Değerli için “o olmasaydı 15 Temmuz da olmazdı” diyor. Çünkü Dönmez çalışmalarının sonunda şu kanaate varmıştı: Mehmet Değerli, bugün bile kimsenin anlayamayacağı bir biçimde Ocak 2015’te Gülen’in ikamet ettiği kampa yerleşmiş, kendisine bir daire verilmiş, darbeye bir aydan az bir süre kalana kadar, yaklaşık bir buçuk yıl boyunca orada yaşamış, Türkiye’de, başta Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar olmak üzere ‘Gülen’i seven’ askerlerin Erdoğan’a karşı bir darbe yapacağına Gülen’i inandırmıştı.
Gülen’in talebesi olmayan, üstelik Cemaat içinde yalancılığı ve onaylanmayan hayat tarzıyla tanınan (‘Votka Mehmet’ olarak bilinirmiş zaten) birinin kampa nasıl yerleştiği, nasıl o kadar uzun bir süre boyunca orada kaldığı, bugün dahi cevaplanamamış bir soru olarak ortada duruyor.
Yine de Türkiye’den kampa haber ileterek “Oraya birini gönderiyorum, mutlaka Hocamızla görüştürün, çok önemli bilgileri var” diyen kişinin adını öğrenince, Mehmet Değerli’nin neden kabul gördüğü önemli ölçüde anlaşılabiliyor: Adil Öksüz.
Gülen’in Stockholm Center for Freedom için hazırlanan rapor için verdiği röportajda adını verip (İbrahim) soyadını vermediği kişiye gelince…
Hatırlayalım bir daha, Gülen onun için ne demişti:
“Uzun yıllardır tanıdığım bir esnaf arkadaşımın iş adamı olan oğlu [artık biliyoruz, Mehmet Değerli – A. G.] buraya geldiğinde bana, İbrahim diye bir işadamı arkadaşından bahsetti. Dediğine göre bu İbrahim isimli şahıs Hulusi Akar’la ilişkileri çok iyi olan, ona ‘baba’ diyecek kadar yakın olan birisiymiş. İşte o İbrahim bizim buradaki arkadaşına Hulusi Akar’ın ilk günden beri darbe niyeti olduğunu ve bunu mutlaka gerçekleştireceğini söylüyordu.”
Ahmet Dönmez’in uzun soluklu gazetecilik çalışmasının en önemli noktası işte bu ‘ibrahim’in bağlantıları… Dönmez’in sabırlı bir çalışma sonunda kimliğini ve ‘derin’ bağlantılarını ortaya çıkardığı işadamı İbrahim Yalçın Çevikel, Gülen’in dediği gibi Mehmet Değerli’ye Hulusi Akar’ın er veya geç bir darbe yapacağını anlatıyor, o da bunları Gülen’e iletiyordu.
Fakat Gülen’in röportajda söylemediği kısımlar daha önemliydi… 15 Temmuz öncesinde kamptakilerin ve Cemaat’in önde gelenlerinin dilinde olan şey şuydu: Hulusi Akar, evet, bir darbe yapacaktı ama bu darbe aynı zamanda Cemaat’e müzahir bir darbe olacaktı.
Mehmet Değerli- İbrahim Yalçın Çevikel ikilisinin Gülen’i nasıl kandırdığı, Gülen’in de inanmak istediği için anlatılan bu masala nasıl inandığını, Ahmet Dönmez’in kaleminden bir sonraki yazıda ele alacağım. (Üçüncü ve son yazıda da Dönmez’in hakikatin, inandığının hatırına mahallesiz kalmayı göze alışının ve sonunda da kalışının hikâyesini anlatacağım.)
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025