Atilla Aytemur
Devlet Bahçeli ve diğer MHP yöneticilerinin son dönemde izlediği siyasal çizgi ve dil, ister istemez bu partinin 1970’li yıllardaki halini akla getirmeye başladı.
15 Temmuz darbe girişiminden bugüne, özellikle HDP ve CHP kurumsal yapıları ile bu partilerin genel başkan ve yöneticilerine karşı hakaret, aşağılama, itham ve tehdit neredeyse bir alışkanlık halini almıştı.
Hatta MHP’nin bir genel başkan yardımcısı HDP’lilerin “itlaf edilmesi “gerektiği gibi iğrenç ve insanlık dışı bir dili kullanacak kadar işi ileri götürmüştü.
Merkezi idarenin faaliyetlerinin denetlenmesinde son derece önemli rolleri olan Barolar ve Tabip Odaları gibi köklü ve bağımsız kimi sivil toplum örgütleri de epey zamandır bu parti ve yöneticilerinin benzeri ithamcı ve hakaretamiz dilinden paylarını alıyordu.
Cumhur İttifakı’ndaki konumunu aşan ölçüde bir iktidar ortaklığı görüntüsü sergileyen MHP, İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan Süleyman Soylu ile fikri yakınlığının yarattığı hakimiyet kurma ve baskın olma algısını sonuna kadar kullanma havasında görünüyor.
AK Parti ise, ideolojik ve politik hegemonyası altına girmekten öte, parlamento aritmetiği, iktidarın yaşadığı ekonomik ve siyasi açmazlar, seçimleri kazanma ihtimalinin giderek zayıflaması ve tabanındaki daralma gibi sebeplerle, bu partiye mahkûmiyet ve mecburiyet durumu yaşıyor.
Bu nedenle mafya babaları ve çete artıklarına af çıkarılsın gibi dayatmaları iktidar elinde çok gecikmeden karşılığını buldu.
Yine aynı nedenle, ana muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu’na yönelik açık tehdit mektupları karşısında iktidar, günlerce üç maymunu oynadı.
Ne tür bir politik strateji ve motivasyonla yapıldığı henüz netlik kazanmamış olmakla beraber, son hafta içinde saldırı ve tehditler hız kazandı.
Önce Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve eski milletvekili Selçuk Özdağ, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğurluoğlu ve KRT TV programcısı Afşin Hatipoğlu sokakta fiili saldırıya uğradı.
Arkasından bizzat MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Twitter hesabından yaptığı açıklamayla Karar gazetesinin yazarları Taha Akyol, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’u aleni bir şekilde tehdit etti.
Son bir-iki yıl içinde yaşanan bu saldırıların vahameti, sayısı ve arka planı hakkında Serbestiyet’in yaptığı küçük arşiv taraması yeterince alarm veriyor. (https://www.serbestiyet.com/haberler/mhpyi-elestirmenin-bedeli-uzerine-bir-arsiv-calısmasi-50123/)
Devlet Bahçeli’nin “Ülkücüleri sokaktan çeken lider” olduğu yönündeki propagandanın altının boş olduğu ve ciddi bir karşılığının bulunmadığı, bizzat kendisinin eylemi ve söylemiyle ortaya çıkıyor.
Hele, her şey bütün çıplaklığıyla önümüzdeyken, saldırıları “hareketin talimat dinlemez delilerine“ bağlamak, bir zamanların “münferit” veya “meczup” geçiştirmelerine benziyor.
Bütün olan biten sokakta cereyan ederken, “ülkücülerin sokakla işi olmaz” yalanına devam etmek ise milletin aklıyla alay etmek anlamına geliyor.
Yaşananlar, Bahçeli hakkındaki “sorumlu devlet adamı” iddiasının da aslında derme çatma bir yanıltmadan ibaret olduğunu görmek istemeyen herkese gösterdi.
Böylesi saldırganlığın, faşizmin bir versiyonu olarak lümpen taşra milliyetçiliğinin fıtratında olduğunu teorisinden ve geride bıraktığı tarihinden biliyoruz.
Cumhur İttifakı’nın kurulmasıyla birlikte bu fikriyatın iktidar partisini de büyük ölçüde etkilediğini görüyoruz.
Bu karışımdan ortaya çıkan şey maalesef ülke için hayırlı bir şey olmadı. Türkiye demokrasinin söz konusu olmadığı ülkeler dünyasına savruldu.
Hukukun, adaletin, basın ve düşünce özgürlüğünün neredeyse tamamen askıya alındığı söylemek artık abartı olmaz. Bazılarının devlet destekli kabadayılığı da zaten bu iklimden besleniyor. Son olaylar bunun göstergesi.
Kabul edelim ki, şehir eşkıyasının sokaklarda cirit atması kimsenin hayrına bir durum değildir ve sürgit devam edemez.
Kusura bakmasınlar, kimse canını ve hürriyetini sokakta bulmadı. Onları ne Sayın Devlet Bahçeli’nin, ne de iktidarın ayağının altına sermez. Hukuku, saygıyı, ahlakı bir yana itip, bu şekilde davranılmasına da müsaade etmez.
Biz Türkiye olarak bu filmi gördük! En ağır şekliyle sonuçlarını yaşadık. Klişe bir söz olacak ama, “Bir daha asla!”
Öyle “beka”, “yerli, milli” gibi cafcaflı sözcükler hiçbir suçun üstünü örtemez.
Saldırgan sokak kuklalarının arkasındaki eller açığa çıkarılmalıdır.
Yargı üzerine düşeni yapmalı ve saldırganlar cezalarını çekmelidir.
Yaptıkları gazetecilikle düşünce hayatımıza katkıda bulunanlar, halktan yana politikalarla ortak geleceğimize bir tuğla koyanlar, bu saldırılar karşısında asla yalnız değildir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022