Ayhan ONGUN
Gezi parkında başlayıp tüm yurda yayılan protesto olaylarına değişik pencerelerden bakıp, farklı misyonlar yükleyerek, oldukça çelişik değerlendirmeler yapılıyor.
Gelişen olayların sosyal, toplumsal, vicdani boyutu ele alınmadan salt siyasi yanını öne çıkarmak; hem yanlış yorumlara neden oluyor, hem de iyi niyetle, özel yaşamlarına müdahale edilmesine karşı tepkilerini yığınsal biçimde ortaya koyan kitlelere haksızlık edilmiş oluyor.
Kuşkusuz olaylar tüm yurtta ilgi ve destek gördükten, bir anlamda kontrol edilemez noktaya geldikten sonra tepkileri siyasileştirmeye çalışan belli siyasi parti ve gruplar da olmuştur. Ama her şeye rağmen bu halk hareketinin kendiliğinden gelişen, özellikle de çok fazla reel siyasetin içinde olmayan genç ve eğitimli kitleler tarafından başlatıldığı gerçeğini değiştiremez.
Kimi sol gruplar gibi Başbakan da ısrarla ve inatla bu olayların arkasında uluslar arası komplolar, siyaset mühendisliği senaryoları arasa da, artık kamuoyunda kabul gören tespit, en azından başlangıcında bu protesto ve tepkilerin siyasi amaçlı başlatılmadığı yolundaydı.
Her ne kadar olaylar tüm dünyanın ilgisini çekecek boyutlara ulaştığında; yabancı istihbarat servisleri ve onların içerde işbirliği yaptığı kişi ve kuruluşların bu olaylara sessiz kalmayacağı bilinse de, yine de Türkiye’ de belki de cumhuriyet tarihi boyunca yapılmamış, daha doğrusu yapılamamış bir eylemsellik gerçekleştirilmiştir.
Bir yanda kimi gençler devrimci marşlar söyler, gönüllü doktor ve eczacılar yaralılara destek verir, gazlardan bunalan direnişçilere yaşlı teyzeler evlerini açar, her kesimden gıda ve eşya yardımı yapılırken, hemen yanı başlarında anti kapitalist Müslüman gençler mevlüt okuyup, kandil simidi dağıtıyor, Taksim meydanında Cuma namazlarını kılabiliyordu.
Bu fotoğrafı doğru okumak gerekiyor!
Böylesine anlamlı ve güzel fotoğrafın üzerine düşen resim karelerinde; otobüsleri yakan, işyerlerine saldıran, çevreye ve üçüncü şahıslara zarar veren kişi ve gruplar ne yazık ki tüm dünyaya örnek olabilecek bir toplumsal direnişi, iktidarın kendi yanlışlarını gizlemesi ve yaptığı kimi hukuk dışı uygulamaları meşrulaştırma girişimlerine kurban ettiler.
Başlangıçtaki baskıcı yöntemleri ve nefret içeren söylemleriyle iyice köşeye sıkışan iktidara yeniden manevra alanını kim sağladı, Erdoğan’ a krizi yeniden kendi lehine çevirme şansını kim verdi? Şimdi herkesin durup, bu sorulara yanıt araması gerekmez mi?
Bu tür sokak hareketleriyle iktidar düşüreceğini sananlar boşuna heveslenmesinler. Halkta oluşan bu tepkiyi, bu toplumsal muhalefeti doğru yönlendiremez, gerçek mecrasına akıtamazsanız, bunca acıya, mücadeleye, yaşamını yitirenlere, çekilen bunca sıkıntıya yazık olur. Gelin bir kez daha oluşan bu güçlü sinerjiyi boşa harcamayın!
Tarihimizde gelecek kuşaklara onurla devredeceğimiz bir mücadele deneyimini itibarsızlaştırmaya, kendi grupsal, siyasi amaçlarına alet etmeye kimsenin hakkı olmasa gerekir. Kaldı ki böyle bir güçleri ve örgütlü yapıları olmadığı da ortadayken, oluşan toplumsal direnişi referans göstererek “Türkiye’ de devrimci durum vardır” diyenlere söyleyecek söz bulamıyorum.
Devrimci durum, bir anda ortaya çıkıp kaybolan bir olay değildir. Asgari ve azami sınırlar içinde, belli nesnel koşullarla belirlenen inişli çıkışlı bir sürecin tümünün soyutlanmasıdır.
Bazı dönemlerde kabaran toplumsal muhalefet, kimi kısmi haklar ve özgürlük ortamları sağlayabilir. Ancak elde edilen bu kazanımları anayasal güvence altına alamazsanız hiçbir anlamı olmaz ve egemen güçler işlerine gelmediği zaman bu hakları geri alabilirler.
Şimdi sormak gerekmez mi?
Yaklaşık 70 ilde yüzlerce gösteri yaparak yüz binlerce insanı alanlara indirenler ya da kendiliğinden sokaklara dökülen, direnişe destek verenler, bu eylemlerin sonucunda ne bekliyorlar.
Tüm taleplerinizi varsayalım ki, iktidar kabul etti ve yerine getireceğini söyledi. Ve yine varsayalım ki, yerine de getirdi. Bu iktidar olmasa da bir başka hükümet yarın bu hakları gereksiz bulup, elinizden almaya kalkarsa ne yapacaksınız?
Yani demem o ki; haklar ve özgürlükler anayasal güvenceye alınmadan uygulama şansı yoktur. Gezi parkında birkaç ağacın sökülmesinden kaynaklı olmadığını bildiğimiz bu toplu gösteri ve protestolarda ilginçtir, yeni anayasaya ilişkin tek bir söylem, slogan işitmedim. Barış sürecinin devam ettirilerek demokratik hak ve özgürlüklerin yeni, sivil, çağdaş bir anayasada güvence altına alınmasından söz eden olmadı.
Eğer amaç, AK Parti iktidarını demokratik olmayan yollardan değiştirmek, halk iradesine yönelik bir darbe girişimiyse, bu geniş yığınları hiçbir zaman arkanıza alamazsınız.
“Ordu göreve” diye manşet atan sözüm ona medya kuruluşlarının, karanlık Oda larda hazırladıkları ergenekonvari senaryolara, dışarıda “her yer taksim, her yer direniş” diye sloganlar atılırken, duruşma salonunda “ en geç iki yıla kadar bu iktidarı devireceğiz” diye hezeyanlar geçiren, yargı mensuplarını tehdit eden Ergenekon sanıklarının kirli oyunlarına karşı dikkatli olmak zorundayız.
Hiç kimse yeni bir mücadele kültürünü topluma armağan eden 90 kuşağı gençlerin bu onurlu direnişine gölge düşürme hakkına sahip olmadığı gibi, hiç kimse ya da grup da bu olaylardan yanlış sonuçlar çıkarıp, toplumu yeniden darbecilerin peşine takmaya kalkışmasın.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020