Ergun BABAHAN
Bu mesleği meslek olarak gören ve Batılı standartlarda yapılmasını isteyen herkes medyanın askeri vesayetin tahakkümünden kurtulmasını istedi, bunun için mücadele verdi. Bugün Havuz Medyası’na ahlak dersi verenlerin yakın geçmişte Gazi Mahallesi olayları, Hayata Dönüş katliamı, Ahmet Kaya, Hrant Dink meselelerinde nasıl gazetecilik yaptığı hala zihnimizde.
Ama yağmurdan kaçarken doluya tutulduk…
Çünkü kabul etmek gerekir ki, askerin baskısı veya çıkar için atılan manşetler dışında az da olsa bir gazetecilik çabası, mesleğe bir saygı vardı.
Bugün artık o da yok…
Müteahhitlerden toplanan paralarla oluşturulan Havuz Medyası’nın gazetecilik yapıp para kazanalım derdi yok. Tetikçilik yapıp köşeyi dönelim kaygısı var. Sultan’a soytarılık yapıp mutlu etme yarışında her gün yeni bir rezilliğe imza atıyorlar. Utanma duyguları kalmamış.
YALANIN KABUL GÖRMESİ...
Gezi’nin arkasında Otpor vardı zırvasıyla başlayan yalanlar zinciri Kabataş’ta tavan yapmıştı. Amerikan porno filmlerinde görülmeyecek saçmalıkta bir fanteziyi manşete taşıyıp insanları karalamakta bir sakınca görmediler. Bu saçma sapan yalanı aylarca sürdürdüler.
Yalanın kabul gördüğünün anlaşılması, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının tam tersine dönüştürmelerine imkan verdi. Polisler sanık, savcılar-hakimler suçlu ilan edildi.
Arkasından üzerine kahve dökülmüş kağıtlarla üretilen belgeler geldi… Fethullah Gülen Mason, Aydın Doğan DHKP-C üyesi ve son olarak da Atatürk’ü İnönü zehirledi zırvası.
Gazeteler bayide satılmadığı, bedava dağıtıldığı için tüketicisi ne kadar bu yalanlara inanıyor, bilmek mümkün değil. Ancak AKP’nin oy oranına bakınca bu yalanlara ikna olanların sayısının hayli yüksek olduğu anlaşılıyor.
Ekonomisi sahte, dini yalandan olan bir toplumun medyasının doğru haber yapmasını, ahlaklı yorumlarda bulunmasını beklemek aslında hayalcilik. Her toplum, layık olduğu medyadan alır haberini…
YALANLARLA KURULU DÜZEN
Ama ancak yazıyla, matbaa ile yeni tanışmış bir toplumun inanacağı düzeyde haberlerin yapılıp servis ediliyor olması, Türkiye’de toplumsal düzey, gerçeklik algısı açısından alarm verici.
Tüm dünyanın Yahudi örgütleri tarafından yönetildiğine inandırılmış, bu güçlerin Müslümanları yok etmek üzere hareket ettiğine ikna edilmiş kitlelerin liderleri aracılığıyla geldiğine inandıkları her haberi, sorgulamadan kabul etmeleri doğal.
Yalan büyüyüp sıradanlaştıkça kitleler üzerindeki etkisi de artıyor besbelli ki. Bir toplumun böyle saçma yalanlarla yönetilebilinir hale gelmesi, toplumsal barış açısından çok tehlikeli.
Türkiye kritik bir seçim sonrası oluşacak tabloya göre, ya demokratik bir toplum olma yolunda küçük de olsa bir umut kazanacak ya da yalanlar üzerine kurulu düzen devam edecek ve insanlar her an birbirini boğazlayacak halde dolaşacak.
Katliam, kıyım ve insanlık suçları hep yalanlar üzerine kurulu düzenlerde gerçekleşir. Yalan düzeninin en büyük tehlikesi budur. Unutmayalım…
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021