Eser KARAKAŞ
Hukuk mevzuatımızda, Anayasa maddeleri arasında, yasa maddeleri arasında çok kötü maddeler var. Bunun yanında başka yasa maddeleri var ki, bunları çok kötü bulmuyorum, TUHAF buluyorum sadece. Başkaları da var ama, bugünkü yazıda sadece buram buran cehalet kokan ikisine değinmek istiyorum.
Hukuk mevzuatımızda, Anayasa maddeleri arasında, yasa maddeleri arasında çok kötü maddeler var. Buna hiç kuşku yok. Mesela Anayasa’nın 66. Maddesi’nde yazılanları gerçekten çok sorunlu buluyorum. Anayasa’nın 1. Maddesi’ndeki “Türkiye Devleti” ifadesinin 66. Madde’nin başlangıcında “Türk Devletine” dönüşmesi mesela. Ama ama bu maddeler yazarları tarafından dikkatlice seçilmiş, ideolojilerini yansıtan ifadelerden oluşuyor ve askeri bir özenle yazılmışlar.
Bunun yanında başka yasa maddeleri var ki, bunları çok kötü bulmuyorum, TUHAF buluyorum sadece.
Başkaları da var ama, bugünkü yazıda sadece buram buran cehalet kokan ikisine değinmek istiyorum.
Birincisi şu meşhur dezenformasyon yasası olarak bilinen yasa; 13 Ekim 2022 tarihinde yürürlüğe giren 7418 sayılı Kanun ile Türk Ceza Kanunu’na eklenen 217/A maddesi ile “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu ceza hukukumuzda yeni bir suç tipi olarak tanımlanmış.
Madde hükmüne göre; halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ya da genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor.
Çok merak ediyorum, bu sözde yasada yasa koyucu (!!) “gerçeğe aykırı bilgi” kavramını nasıl tanımlıyor acaba?
Bir bilginin gerçeğe aykırı olup olmadığını nasıl bu kadar kolay saptıyorlar bu muhteremler?
Bu yasalar bir Meclis Komisyonu’ndan çıkıp Genel Kurula geliyor, bu yasa taslak metinlerini ağırlıklı olarak hukukçular yazıyorlar, bu hukukçular (!!) mutlaka hukuk eğitimleri (!!) esnasında hukuk felsefesi dersi alıyorlardır, bu felsefe derslerinde de “doğru bilgi ya da yanıltıcı bilgi” kavramları tartışılmaktadır ya da tartışılmalıdır, buna eminim.
Haddim olmayabilir ama bu hukukçu (!!) arkadaşlara mesela mutlaka Paul Feyerabend’i (Özgür bir toplumda bilim), Jacques Monod’yu (Raslantı ve zorunluluk) okumalarını öneririm.
Daha 17. Yüzyılda Fransız matematikçi ve düşünür Descartes “Kare biçiminde bir kule uzaktan bir silindire benzer” diyerek doğruyu temellük etmenin o kadar kolay olmayacağını belirtmiş idi.
Ama Maşallah bizim Dezenformasyonla Mücadele Merkezimiz görevlileri, sözde yasayı koyan sözde yasa koyucular dezenformasyon kelimesini bu kadar kolay kullanabildiklerine göre enformasyonun hangisinin doğru hangisinin yanıltıcı olduğunu şıp dile biliyorlar, buluyorlar, harika çocuklar doğrusu, aman nazar değmesin.
Hadi felsefe kitaplarına çok meraklı olmadıklarını kabul edelim ama bari ünlü Japon yönetmen Akira Kurosowa’nun Rashamon filmini bir seyretseler, doğru bilgi, yanıltıcı bilgi, dezenformasyon derken mutlaka on kere düşünürler ama nerede!!
İkinci TUHAF suç ise TCK 216. Madde’de düzenlenmiş: Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu.
“Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bizim yasa koyucu bu tahrik kelimesini ne kadar da rahat kullanabiliyor, şaşırıyorum.
Eeeee, Diyanet İşleri Başkanlığı hutbe biriminden “Babaların kendi öz kızlarından da tahrik olabileceği” yönünde açıklamalar (!!) gelebiliyorsa toplumun bir bölümünün farklı özelliklere sahip başka bir bölümünü kolaylıkla tahrik edebileceği de düşünülebiliyor, düşünülmekle kalmıyor, yasa metnine bile girebiliyor bu tahrik ifadeleri.
Geçenlerde patates üreticisi bir köylü kent merkezine getirdiği bir kamyondan yere beş yüz kilo patates döktü, patates fiyatlarını protesto etmek için. Tarım Bakan Yardımcısı bu muhterem bu eylemi, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden bir suç” olarak niteledi, Bakan yardımcılığı ciddi bir görev, belki eski müsteşarlık makamı ile mukayese edilebilir, bu bakan yardımcısı muhteremlerin ağızlarından dökülen incileri ciddiye almak zorundayız değil mi?
Bu yasa maddesinin (TCK 216) bakan yardımcılığı düzeyinde böyle yorumlanması bu yasa maddesinin ciddiyetini de çok açık hale getiriyor kanımca.
Yukarıda TCK 216’nın ilgili bölümünü aktardım, burada bir de “Açık ve yakın tehlike” diye bir kavram var, gelin bu kavramın kökenine bir bakalım.
1917 senesinde ABD Kongresi bir “Casusluk yasası” (Espionnage act, 1917) çıkarıyor, bir ABD vatandaşı da bu yasanın bir bölümünün Amerikan Anayasasının ifade özgürlüğünü düzenleyen ünlü birinci ekine (First amendment) aykırılığını iddia ediyor, dava Federal Yüksek Mahkemeye kadar çıkıyor (Schenck v. ABD, 1919)), Yüksek Mahkeme “açık ve mevcut tehlike” (Clear and present danger) durumunda bu yasanın birinci ekini ihlal etmeyeceğini karara bağlıyor (Yüksek hakim Holmes’ün ismiyle anılıyor bu karar), seneler sonra da o ünlü film çekiliyor (Clear and PRESENT danger).
ABD’de 1919 senesinde hukuk sistemine giren bu “Açık ve mevcut (present) tehlike” bizim hukuk sistemimize nasıl oldu da “Açık ve yakın tehlike” olarak girdi, İngilizcedeki present (mevcut) kelimesini kim “yakın” diye tercüme etti, ben bunu bilemiyorum, siyasi mühendisliğe alışmıştık ama bu tür hukuk mühendisliği de çok ilginç doğrusu.
AKP son dönemi başka hoyratlıklar ve hukuksuzlukların yanı sıra bu iki tuhaf yasa ile de anılacaktır, buna eminim.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.08.2025
12.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
19.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
15.06.2025