Fehmi KORU
‘Medeni ölü’ yeni bir deyim. “Başka dillerde karşılığı var mı?” diye aradığımda bir sonuca ulaşamadım. Bizde ise deyim ve o deyimi haklı kılan uygulama tutmuş görünüyor.
Vaktiyle medyada yeri olan ve mevcut siyasi iktidara ters düşen kişiler tasfiyeye uğruyor ve teker teker ortalıktan çekilmek zorunda bırakılıyorlar ya, işte o kişilere ‘medeni ölü’deniliyor.
İsimlerini saymaya kalksam ortaya bayağı bir liste çıkacağından emin olabilirsiniz.
Ekranlarda görünen, gazetelerde halen köşe yazan ‘medeni canlılar’ yanında ‘medeni ölü’olanların sayısının daha fazla olduğunu bilin yeter.
Henüz o sıfatı taşımayan birkaç kişi kaldı, bu sıfatı yaygın kullanıma sokan ‘medeni canlı’onların da ‘medeni ölüler’ safına katılması gerektiğini isim isim vererek büyük bir mücadele yürütüyor.
[‘Medeni canlı’ deyimi bana ait; ‘medeni ölü’ olanların yerini alan yeni yetmeler için kullanıyorum.]
Bizde pişen başka ülkelere de düşer
Benim uzun yıllar öncesinde koyduğum bir teşhisim var: Uluslararası arenada bazı uygulamalar ilk Türkiye’de başlıyor; burada tutulursa başka ülkelere de taşınıyor. Bu teşhisimi doğrulayan pek çok olayla zaman içerisinde sizler de karşılaşmışsınızdır.
‘Medeni ölü’ kavramına uyan uygulamaların ilk hangi ülkede devreye gireceğini hayli zamandır beklemekteydim ve gözümü de bu amaçla ABD’ye dikmiştim.
Trump’lı ABD‘ye…
Sebebi belli: Donald Trump daha başkan seçilmesi öncesinden başlayarak medyadan şikayetlerini kayıtlara geçirmiş, seçildikten sonra ise medyayı ‘Amerikan halkının 1 numaralı düşmanı’ olarak ilan etmişti.
Varsa yoksa Fox-TV ve birkaç internet haber sitesi desteğinde iş görmeyi yeğliyor, CNN International başta olmak üzere ana akım kanallar ve New York Times (NYT), Washington Post (WP) gibi gazeteleri de dışlıyor Trump.
Ama işte o kadar. İşi daha ileri noktaya götürmüyordu da.
‘Halkın 1 numaralı düşmanı’ sıfatını sıkça kullanmaya başladığı Ağustos ayında, Amerikan basını, topyekün karşı çıkarak, Trump‘ın ‘halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlama gayreti’saydıkları girişimini püskürtmeye çalıştı.
Başını Boston Globe gazetesinin çektiği bir kampanyaya 350 kadar Amerikan gazetesi katıldı ve hepsi aynı gün (16 Ağustos’ta) yayınladıkları başyazılarla Trump‘ın ‘basın karşıtı’tavrından vazgeçmesini talep ettiler.
Geçti gitti sanılırken, geçen hafta (6 Kasım’da) yapılan ara seçimin hemen arkasından uzun zaman sonra basına açık ilk toplantısında, Trump, kendisine beğenmediği sorular yönelten gazetecilerle açıkça didişti.
Bir siyahi kadın gazetecinin seçim kampanyasında sarf ettiği bazı sözleri hatırlatarak yönelttiği “Siz beyaz üstünlüğünü savunan örgütleri hoş görmeye devam edecek misiniz?”sorusuna yüzünü ekşiterek “Bu sorun ırkçı bir soru” mukabelesinde bulunduğu gibi, sorularını tamamlamasına bile fırsat vermeden CNN Beyaz Saray muhabiri Jim Acosta‘yı ‘küstah ve iğrenç biri’ olarak dünyaya takdim etti.
Dünyaya, çünkü o sözlerini basın toplantısında bütün dünya izledi.
Ardından da, Beyaz Saray Jim Acosta‘yı ‘medeni ölü’ haline getirecek adımı attı: Acosta‘nın Beyaz Saray muhabirliği akreditasyonu iptal edildi…
Beyaz Saray sözcüsü, “Ettik, çünkü mikrofonu elinden almak isteyen bayan görevlimize uygunsuz biçimde davrandı” derken, Trump gazeteciyi ‘profesyonelce davranmamak’ ile suçladı.
‘Medeni ölü’ uygulaması ABD’ye böylece sıçramış oldu.
CNN mensubunun ‘medeni ölü’ yapılmasını kabullenmiyor
Oldu, ama iş yine orada kalmadı. CNN, önemli bir mensubuna yapılan bu muameleyi, Acosta‘nın Beyaz Saray akreditasyonunun iptal edilmesini ciddi bir dava konusu yaptı.
Başta Trump olmak üzere Beyaz Saray’da görevli çok kişinin de Amerikan halkının haber alma hakkını kısıtlayan böyle bir adımı atarak ABD anayasasını çiğnediklerine dair bir dava…
Dava dilekçesinde adı geçenlerden biri de Acosta‘nın Beyaz Saray’a serbestçe girmesini sağlayan kartını elinden alan Gizli Servis görevlisi…
Medya Beyaz Saray’a direniyor. Acosta ‘medeni ölü’ haline gelmeye razı olmuyor, kurumu CNN de çalıştırdığı gazeteciye sahip çıkıyor. CNN davayla ilgili açıklamasında, “Bu konu şimdi bizimle ve muhabirimizle ilgili, ancak açılan bu yolda sıranın başka medya kurumları ve mensuplarına da gelmesi kaçınılmaz” demekte.
Vaktiyle NYT’nin ‘Pentagon Belgeleri’ ve WP’nin ‘Watergate skandalı’ dönemlerinde basın özgürlüğünü savunma adına yaptıkları hukuk mücadelesine benzer bir girişime dönüşebilir CNN’nin başlattığı…
ABD’de CNN’e konulan tavra pek az ‘gazeteci’ kimlikli kişi sevindi. Trump‘ın gözde kanalı Fox-TV‘nin hukuki konularda danışmanı yargıç Andrew Napolitano, Fox‘un yönelttiği soruya “Akreditasyon ancak gazetecinin Beyaz Saray’daki varlığı başkana veya ailesine fiziki bir tehlike teşkil ediyorsa kaldırılabilir; CNN’nin açtığı dava yerinde” cevabını vermekten çekinmedi.
Davayı görecek mahkemenin yargıcını Trump atamış diye bir endişe var, bunu da kayda geçireyim.
ABD medyası ‘medeni ölü’ girişimine direniyor.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025