Hakan AKSAY
Trump, Ukrayna’daki savaşı, seçilmesinden sonra (resmen göreve başlamasından sonra değil, oylamanın hemen ardından) “24 saat içinde” bitireceğini söyledi.
Koltuğa oturmasından sonra bu konudaki soruları “durun bakalım, daha yarım gün oldu” diye şakayla geçiştirdi.
Savaşın durdurulması için Ukrayna ve Rusya özel temsilcisi olarak atadığı General Keith Kellogg yeni bir hedef belirleyerek “100 günde çözeriz” dedi.
Son dönemde ise “6 ayda ateşkesin sağlanması hedefi” sık sık yazılmaya başlandı.
Birkaç gün önce Trump, Rusya lideri Putin’le telefonda görüştüğünü söyledi. “Kaç kez?” sorusuna “Ben söylemeyeyim, daha iyi” dedi. Kremlin sözcüsü Peskov bu konuda “Ne doğrulayabilirim ne de yalanlayabilirim” cevabını verdi.
Önceki hafta Moskova’da görüştüğüm bazı Rus siyasi analistleri “Kremlin’in ışıkları gece vakti yanıyor” esprisiyle iki liderin defalarca görüştüğünü ama nedense Rus tarafının bu işi resmen açıklamak istemediğini ima ettiler.
Ayrıca bazı Rus YouTuber’ların da bu iddiayı dile getirdiğini, hatta birinin “en az 7-8 telefon görüşmesi oldu” dediğini aktarayım.
Nihayet dün akşam Trump, Putin’le telefon görüşmesi yaptığını bir kez daha duyurdu. Ardından Peskov’dan bunu doğrulayan bir açıklama geldi.
Sonuç?
Trump, gerçekten de Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı bitirmeyi ve hem Ukrayna’ya hem de Ortadoğu’ya “barışı getiren lider” olarak Nobel barış ödülünü almayı çok istiyor olabilir.
Ama Ukrayna’da kısa süreli bir ateşkes için hazır bir formülü olmadığını artık rahatlıkla söyleyebiliriz.
Formül yok. Ama çaba çok… En azından şimdilik böyle.
Ve bu çabaların çok büyük bölümü Rusya ile, Rus lider Putin ile görüşmelerde ortaya çıkıyor.
Zelenski kaygılı: “Önce biz görüşmeliyiz”
İşte tam da bu noktada Zelenski’nin çok kaygılı olduğunu vurgulamalıyız.
Ukrayna lideri Trump’ın savaşı bitirmek için yalnızca Putin’le anlaşma yolundan ilerlemesinden çok çekiniyor.
Bir oldu bittiye getirilmekten korkuyor.
Avrupalı devlet yöneticilerinin çoğu da bu kaygıyı paylaşıyor.
Eski Amerikan Başkan Biden ile iyi ilişkileri olan Zelenski’nin yıldızı Trump ile bir türlü barışmadı. Üstelik onun ilgisini çekmek için birçok kez girişimde bulunmasına karşın.
Şimdi Zelenski sık sık tekrarlıyor: “Önce Trump’la biz yüz yüze görüşmeliyiz. Diğer adımlar daha sonra gelmeli.”
Trump-Zelenski görüşmesi bu hafta yapılabilir. Öncesinde başka görüşmeler de olabilir.
14-16 Şubat Münih Güvenlik Konferansı’na ABD’yi temsilen Devlet Başkanı Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Trump’ın Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg katılacak.
Eğer Zelenski Münih’e gidecek ise görüşeceği ABD Başkan Yardımcısı’nın Ukrayna’ya oldukça eleştirel yaklaşımları olan biri olduğunu mutlaka göz önüne alıyordur.
Bu arada geçenlerde yine Trump’ın, Orta Doğu Özel Temsilcisi Steven Witkoff’u, Rusya ile Ukrayna arasındaki diplomatik temasları yönetmekle görevlendirdiğini öğrendik. Söz konusu temsilcinin önceki gün Moskova’da Rus-Amerikan hattında yumuşama ortamını derinleştiren bir “tutuklu takası”nda rol oynadığını belirtelim.
Eski ABD Büyükelçilik görevlisi Mark Fogel, 15 Ağustos 2021’de Moskova Şeremetyevo Havalimanı’nda uyuşturucu madde ile yakalanmış, 14 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Rus tarafının Fogel’in özel bir uçakla Rusya’dan ABD’ye yollanmasına izin vermesi Trump yönetiminde memnuniyet yarattı (bu arada Fogel karşılığında Amerikan tarafının kara para aklama suçuyla ABD’de hapiste olan Rusya vatandaşı Aleksandr Vinnik’i serbest bırakacağı söyleniyor).
Bu operasyonun ve zamanlamasının Kremlin açısından Ukrayna görüşmelerine yönelik usta bir hamle olduğunun altını çizelim.
Birkaç ek daha yapalım. 17 Mart 2023’te Başkan Putin ve Rusya’nın çocuk hakları ombudsmanı Mariya Lvova-Belova hakkında Ukraynalı çocukların kaçırılması suçlamasıyla tutuklama kararı çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi, 7 Şubat 2025’te de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmıştı. Trump’ın UCM’ni aşağılayan açıklamalar yaparak ona yönelik mali yaptırımlar getirmesinin de dolaylı olarak Kremlin’i rahatlattığını belirtelim.
Ayrıca Trump yönetimi, Rus oligarklara yönelik yaptırımların uygulanmasını sağlayan ABD Adalet Bakanlığı’na bağlı KleptoCapture grubunu dağıttı. Böylece Rusya’nın ekonomik yaptırımlara karşı kısmen de olsa elini güçlendirmiş oldu.
Öte yandan FBI içinde Rusya ve Çin’in gizli etki operasyonlarını engellemeye yönelik olarak, özellikle de “dezenformasyon faaliyetlerine karşı” faaliyet gösteren biriminin kapatılması kararı da Moskova açısından sevindiriciydi.
“Acaba Ukrayna’nın tapusunu versek?”
Şu sıralarda Ukrayna, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent'i bekliyor. Zelenski, Trump’ın ilgisini çekmek ve Amerikan yardımlarının sürmesini sağlamak için son olarak ülkesindeki değerli madenleri masaya sürmüştü.
Trump, ABD’nin Ukrayna’dan yaklaşık 500 milyar dolar değerinde nadir toprak metalleri almayı beklediğini söylemişti. Amerikan lider, “Ukrayna buna razı olmuş durumda ve böylelikle biz en azından kendimizi aptal gibi hissetmeyeceğiz” diye konuşmuştu.
Kremlin ise Trump’ın Ukrayna’ya sağlanan yardımların karşılığında nadir toprak metalleri talep etmesine tepki göstererek “Barış için en iyi çözüm, ABD’nin Ukrayna’ya yardımlarını tamamen kesmesidir” açıklamasını yapmıştı.
Her şeyin parayla ölçüldüğü, uluslararası hukukun çiğnendiği yeni bir dönemi başlatan Trump’ın kısmen de olsa “Ukrayna’nın tapusunu alarak” Rusya’ya karşı tutum değiştirmesi ihtimali reddedilemez.
Malum, ABD Başkanı, birkaç hafta önce Moskova’yı barış anlaşmasını kabul etmemesi halinde yeni ve daha güçlü ekonomik yaptırımlar ve gümrük tarifeleri uygulamakla tehdit etmişti.
İhtimallerden bir başkası da, Trump’ın, savaş alanında ilerlemesini sürdürdüğü için barış görüşmelerine yanaşmayan Rusya’nın oyalama taktiklerinden yorularak bu konuyla uğraşmayı bırakması olabilir.
ABD’nin ve dünyanın en güçlü liderinin “öngörülemez bir kişiliği olması” bizim gibi yorumcuların yazdıklarına da bol miktarda şüphe serpilmesine yol açıyor ama vallahi suç bizde değil.
Yazarlar
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025