Hakan AKSAY
Basit bir soruyla başlayalım.
Siz Tayyip Erdoğan’ın siyasi olarak ölümsüz olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Türkçe anlamakta zorlananlar - Erdoğan ile ölüm(süzlük) kelimelerini birbirine yakın görünce heyecanlanıp arada kalanları algılayamayanlar - için başka türlü sorayım:
Siz Tayyip Erdoğan’ın ilelebet iktidarı elinde tutacağı, koltuktan asla inmeyeceği kanısında mısınız?
49 yaşında bizi yönetmeye başlayan Erdoğan, bugün 61 yaşında hâlâ aynı işi (daha) büyük bir şevkle yapmaya devam ediyor.
Parti liderliğinin yanı sıra üç kez başbakan oldu, geçen yaz da cumhurbaşkanı seçildi.
Şu sıralarda gözünü devlet başkanlığına dikti.
Daha sonra aklına neler gelecek, kim bilir...
* * *
AKP ve hükümet belgelerinden anladığımız kadarıyla sırada 2023 ve 2071 hedefleri var.
2023’te Erdoğan alt tarafı 69 yaşında olacak.
2071’de de sadece 117 yaşında...
Bir de çocukları ve torunları var tabii.
Mesela, hepimizin yakından tanıyıp gizli bir sempati beslediğiNecmettin Bilal Erdoğan 2023’te 43, 2071’de ise 91 yaşında olacak...
Diyeceğim o ki, aranızdan birileri “Erdoğan düzeni”nin sonsuza kadar sürüp gideceğini sanıyor olabilir.
Bence onlar bu yazının geri kalan bölümüyle vakit kaybetmeden, Erdoğan’ın son konuşmalarını okuyarak pembe hayallerde gezmeyi sürdürsünler.
Benim sözüm kalanlara.
Hiçbir iktidarın - en azılı diktatörler de dâhil - sonsuza kadar başta kalamayacağını bilenlere.
* * *
Biliyoruz ki, bazen insan, yaşadığı dönemin hep süreceğini sanma gibi bir yanılgıya kapılabiliyor.
Hele bir de o dönemin nimetlerinden yararlanıyorsa...
Karnı doyuyor ve cebi doluyorsa...
Önünde binlerce insan iki büklüm eğiliyorsa...
Her istediğini yapıp kimseye hesap vermiyorsa...
Ne toplumdan, ne yasalardan, ne de ahlaki ilke veya dinî kurallardan korkuyorsa...
Gün bugünse...
Baskın basanın, vurgun vuranınsa...
Elbette bu mutluluğun bitmesini istemez ve tersini isteyenlere karşı da tepki duyar...
Hatta onlardan nefret eder...
Onları susturmak için elinden geleni yapmaya çalışır.
Ama doğa yasalarının (isterseniz kader deyin) önüne hiç kimse geçemez.
Her şeyin bir sonu vardır.
Erdoğan’ın iktidar süresi (cumhurbaşkanlığı, başkanlığı, sultanlığı, reisliği vs.) de bir gün bi-te-cek...
Son aylarda çatırdamaya başladı bile...
* * *
Bitince sizin haliniz ne olacak?
Yani “Reis” iktidardan inince?
Öyle veya böyle Erdoğan dönemi noktalanınca?
Ne yapacaksınız?..
Durun, sakin olun.
Alnınızda biriken terleri silin.
Kalp atışlarınız normale dönene, yüzünüzdeki kızarıklık geçene kadar bekleyin (oysa “yüz kızartıcı” ne kadar çok şeyi soğukkanlılıkla atlatmıştınız).
Ve söyleyin:
Erdoğan’sız siz ne yaparsınız?
Evet, aklınıza ilk gelen doğru:
Çok riskli oynadınız, kaybedebileceğinizi hiç düşünmediniz, hukuku da vicdanı da tümüyle hiçe saydınız.
Perde kapanınca nerelere kaçışacaksınız?
* * *

Onca yolsuzluk, belgelerle tape’lerle herkesin önüne serildiğinde olan bitenin üzerini örtmeye çalışanlar...
Ahlaktan geçtik, yasal olarak hırsızlığın hesabını sorması gerekenler...
Ne yapacak?..
Şu giden dört bakan ne olacak, mesela?
Dün Siirt’te yeniden ortaya çıkan “Reisi’nin maskotu”, hani “her cuma bir ayet sallayan”?
Ya da saat meraklısı olan, rüşvet uçaklarıyla umreye gittiği söylenen?
Oğlu danışman olup kendisi de birilerinin "önüne yatan"?
Dürüstlükle yolsuzluk arasında gidip geldikten sonra “yola gelip” uslanan?
Ve onlara karşı hep cömert davranan, ayrıca bütçe açığımızın yüzde 15’ini tek başına kapatan?
Bu rezaletlerle ilgili yasal zorunlulukları yerine getirmeyenler, alınan yargı kararlarını bozanlar, bütün bunlara çanak tutanlar?
Polis ve yargı sistemini delik deşik edenler, her şeyi tek merkezden yönetmek için yasaların üzerinde tepinenler, “kırın kapısını alın, suçsa biz sizi kurtarırız” diyenler?
Merak ediyorum, Erdoğan’dan sonra ne yapacaksınız?
* * *
Roboski’de (Uludere) Kürtleri katleden emri verenler, dökülen kanın sivil ve silahlı sorumluları?
IŞİD’i destekleyerek dünkü ve yarınki felaketlere ortak olanlar?
Suriye ile savaş senaryosu hazırlarken “gerekirse dört adam gönderirim, sekiz füze fırlatırım” diyenler?
Ortadoğu yangınına körükle gidenler? Kürtlerle barışa içerde ve dışarda kapıları kapatanlar?
Ağrı’da, Mazıdağı’nda, Roboski’de tekrar tekrar karanlık tezgâhlar kuranlar? Zavallı katırları vuranlar? HDP binalarına durmadan saldırı düzenletenler? 1 Mayıs'ı zehir edenler?
Gezi Parkı sürecinde kan dökenler? Berkin’i, İsmail’i, Ethem’i ve öteki gençleri öldürenler? Katilleri koruyanlar?
Torba yasalarla kendine yol açanlar, iç güvenlik yasalarıyla polis devleti kurmaya çalışanlar? Hak ve özgürlükleri her fırsatta tırpanlayanlar?
Son yıllarda hukuk devleti adına ne varsa tersine çevrilmişken ve her türlü suç alenen işlenirken iktidarın kilit noktalarında oturanlar? Haksızlıkları açıkça savunanlar veya suskunlukla geçiştirerek “ben kendi işime bakarım” havasında sinsice suç ortaklığı yapanlar?
“Harama bulaşan kardeşimiz olsa bile kolunu keseriz” gibi boyundan büyük laflar ettikten sonra, bir parçacık iktidar uğruna her şeye göz yuman, alet olan, yardım eden üst düzey yöneticiler?
Size soruyorum:
Erdoğan dönemi bitince ne yapacaksınız?
* * *
“Çeşme akarken testisini doldurmak isteyen” yerel yöneticiler, parti yetkilileri, milletvekilleri ve bu tür makamlara koşarken ağırlık yapmasın diye insanlığından da arınan uyanıklık erbabı?
Her zaman şeflerinin duymak istediğini söyleyen, onları daha da acımasız adımlara iten “fırıldak danışmanlar”?
“Havuzcu” işadamları, bu dönemde köşeyi dönmek için her şeye amenna diyenler, milletin “a.... koyanlar”?
İş cinayetlerinin failleri, suça ortak olanlar? Doğayı yağmalayanlar?
Kadınları ve gençleri baskı altına alanlar, toplumu ortaçağ karanlığına gömmeye çalışanlar?
Dini siyasete alet edenler, din adına çıkar sağlayıp iktidara koltuk değneği olanlar?
Devletle iyi geçinmeyi işinin önüne koyan sözüm ona aydınlar, bilim insanları, sanatçılar, yazarlar? Liderle yan yana fotoğraf çektirip ufak da olsa bir proje kapmak için yalanlara ortak olup saf değiştirenler?
Ya siz, yandaş gazeteciler?
Sansüre, işten atmalara, “Alo Fatih”lere laf etmeyen, basın özgürlüğünü korumak, internet yasaklarına dur demek için kılını kıpırdatmayan, yolsuzluklara, hukuk ihlallerine ses çıkarmayanlar?
Uludere’ye, Reyhanlı’ya, Ağrı’ya tek kelime etmeyen, ama “camide bira” ve “Kabataş’ta bebekli kadına saldırı” gibi artık ayyuka çıkan yalanlara ölümüne sarılanlar?
1100 küsur odalı AK Saray’a ve şaibeli örtülü ödeneklere bile tek bir eleştiri getirme cesaretini kendinde bulamayan yüreksizler?
Tetikçiler?
“Çaktırmadan yandaşlar”?
Bol maaşlı “medya PR’cıları”?
Erdoğan sonrasında neyle uğraşacaksınız? “Nasıl olsa manevra yaparım, her şey unutulur” diye mi düşünüyorsunuz? Emin misiniz?..
* * *
Erdoğan gidince ne yapacaksınız?
Bazılarınız bu soruyu çok erken buluyor olabilir.
Bence değil.
Bu işler pek belli olmaz.
Bu dönem fazla uzamayabilir.
Bir kere 2071’den önce olacağı kesin...
Hatta 2023’ten de önce...
Belki de sandığınızdan da hızlı ve yakında...
Bu arada yazının başında “Siz Tayyip Erdoğan’ın siyasi olarak ölümsüz olduğunu mu düşünüyorsunuz?” diye sorarken Cumhurbaşkanı’nın ölümlülüğüne vurgu yaptığımı düşünenler için samimiyetle şunu belirtmek isterim:
Ben tüm içtenliğimle Erdoğan’a uzun ömür diliyorum.
O’nun iktidarı kaybettiği günleri görmesini, bu kadar ihtişamlı hayattan sonra koltuksuz günleri yaşamasını isterim.
Böylesine tecrübeli bir liderin birikiminin o bölümünün eksik kalmasını asla arzu etmem.
@AksayHakan
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları













































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025