Halil BERKTAY
[1-2 Mayıs 2016] Hayatta çok olur. Bir yere kadar, bazı şeyleri farketmezsiniz. Ufkunuzun altında kalır. Diyelim, bir yığın işle birden uğraşıyorsunuzdur. Bu arada, belki bir gözünüz de güncellikte, politikadadır. Öyle her sabah bütün gazeteleri önünüze almacasına ve her akşam haber kanallarının karşısına oturmacasına değil. Kısmen internetten, kısmen sağdan soldan gönderilenlerden, yarım yamalak izliyorsunuzdur. Ayrıntı yığını içinde, ilk başta algılamazsınız. Derken bir frekans yoğunlaşması yaşarsınız. Bir tür olay, bir cümle, bir üslup, bir isim fazla batmaya başlar gözünüze. Dikkatinizi çeker; “allah allah, kim bu” ya da “nasıl bir şey bu” dersiniz kendi kendinize. O andan itibaren artık hep görürsünüz. Her yerde karşınıza çıkar. Hemen tanıdığınız, teşhis koyduğunuz bir örüntü, bir şablon oluşur.
Benim, daha önce sözünü ettiğim, Amerika’da yaşayan, giderek İslamofobikleşip katı bir AKP ve Erdoğan düşmanına dönüşen eski lise arkadaşımın e-mail gönderileri de böyle. İlk başta tek tek bakıyor ve tek tek kızıyordum. Fakat zamanla belirli öbekler netleşti. Bazı profiller yükseldi. Öne çıktı. Önce Türkiye’den yurtdışına ihracat. Sonra yurtdışından katma değer kazanmış olarak Türkiye’ye tekrar ithalât (re-import). Bazı favori mecralar:Gatestone Institute, Middle East Forum, Al Monitor, Hürriyet Daily News. Bazı favori isimler: Pınar Tremblay, Ceylan Yeğinsu, Uzay Bulut, Amberin Zaman. Yerliler: Can Dündar, Hasan Cemal, Ahmet Altan, Celâl Başlangıç, Hayko Bağdat. Ha, bu arada Burak Bekdil’i de unutmayalım.
* * *
Bir test. Tek bir test: şu IŞİD veya DAEŞ meselesi. AK Parti’nin IŞİD ile açık-örtük işbirliği yaptığı, hattâ tamamen özdeş, tek ve bir olduğu iddiasının neresindeyiz? Geçmişte bu, öncelikle KCK-PKK kaynaklı olarak başladı; bir noktadan sonra Gülen Cemaati de katıldı ve hattâ MİT TIR’ları olayında başrolü oynadı. IŞİD savaşçılarının Türkiye’de tedavi gördüğü öne sürüldü; Cumhuriyet adını vermediği bir “IŞİD komutanı”yla hayalî röportajlar yayınladı. IŞİD’in petrolünü Türkiye’nin satın aldığı ve hattâ Bilâl Erdoğan’ın bu işte kilit rol oynadığı; gene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çocuklarının Suriye’de IŞİD için askerî hastane kurduğu dahi ortaya atıldı.
Bırakalım, bunları tek tek çürütmeyi (ki çok yapıldı). Peki, her şey bir yana, bugün durum ne? (a) Türkiye defalarca IŞİD kaynaklı intihar saldırılarına maruz kaldı. (a1) En başta, PKK’nın hükümete yıkıp “yeni devrimci halk savaşı”nı başlatmanın bahanesi olarak kullandığı 20 Temmuz 2015 Suruç katliamının IŞİD’in marifeti olduğuna dair çok kuvvetli belirtiler ortaya çıktı. (a2) Aynı şey, 10 Ekim 2015 Ankara Garı bombacıları için de geçerli (ve buna, devlet aygıtının bir türlü demokratikleşmemiş, demokratikleştirilememeiş olması çerçevesinde, güvenlik güçlerinin (içindeki bazı unsurların) “kasıtlı ihmali” olasılığı da dahil). (a3) Yabancı (ilkinde Alman, ikincisinde önemli bir bölümü İsrailli) turist gruplarına yönelik 12 Ocak 2016 Sultanahmet ve 19 Mart 2016 İstiklâl Caddesi patlamalarının IŞİD tarafından gerçekleştirildiğine ise kimsenin hiçbir itirazı yok. (a4) Adana’daki 1 Mayıs kutlamaları, IŞİD intihar saldırısı ihtimali yüzünden iptal edildi. (a5) En son, iki polis memurunun öldüğü Gaziantep Emniyet Müsürlüğü saldırısında da gene oklar IŞİD’i gösteriyor.
(b) Öte yandan, Türkiye’nin güney sınırı boyunca IŞİD’le sıcak temas ve çarpışmalar yer yer sürüyor. Şimdiye kadar Kilis’e IŞİD hakimiyetindeki bölgelerden atılan 50’yi aşkın roket düştü. Gerek TC vatandaşlarından ve gerekse Suriyeli sığınmacılardan, yirmiyi aşkın insan öldü. Bazı yorumcular, IŞİD’in bunu Türkiye’i tahrik edip Suriye’ye çekmek için yaptığı kanısında (Serbestiyet’te bkz Abdullah Kıran, IŞİD neden Kilis’i vuruyor, 27 Nisan; Fırat Erez, Kilis’e “düşen” roketler, 1 Mayıs 2016). Her halükârda, bu tevzi veya taciz veya tahrik atışlarına TSK kendi ağır topçusuyla karşılık vermekte. Türkiye’nin elindeki silâhsız İHA’lar IŞİD hedeflerinin vurulduğu, havan mevzileri veya füze rampalarının imha edildiğini gözlüyor; bunları raporları, haberleri yayınlanıyor.
(c) İncirlik üssü IŞİD’e karşı kurulan Batı koalisyonunun emrinde. Buradan hareketle gerçekleştirilen operasyonları Türkiye’nin bilmemesi imkânsız (bkz Fırat Erez, İncirlik’ten kalkan bir A-10’un anlattıkları, 27 Nisan 2016). Ben bu satırları yazarken, Serbestiyet’in Haberler bölümünde, “Fırtına” obüslerinin Tuğhali’deki örgüt mevzilerini vurması sonucu toplam 34 IŞİD savaşçısının öldürülmesinin yanı sıra, İncirlik’ten havalanan MQ-1 tipi dört silahlı İHA’nın da IŞİD’e ait beş silâh mevziini imha ettiği anlatılıyor.
(d) Mücadelenin bir de gözle görünmeyen, açıkta değil alacakaranlıkta cereyan boyutları var. İstihbarat ve önleme, engellemeyle ilgili. Daha önce, Brüksel saldırganlarından birini Türkiye polisinin yakaladığı ve şüpheli diye Belçika’ya bildirerek sınırdışı ettiğini, ama Belçika polisinin bu ihbarı gözardı ettiği ortaya çıkmış; hattâ iki bakan bu yüzden istifalarını sunmuştu. Sadece bu olay, perde arkasında nelerin cereyan ettiği hakkında biraz olsun ipucu veriyordu.
(e) Şimdi ise önümüzde çok daha kapsamlı bilgiler duruyor. BBC’nin güncel olayların derinlemesine analizine odaklanan Newsnight diye haftalık bir program var. Bu programın diplomasi ve savunma konuları editor Mark Urban’ın önemli bir yazısı, 29 Nisan’da gene BBC’nin web sitesinde yayınlandı. Yazının başlığı, “IŞİD’le savaşta bir dönüm noktası mı?” (Turning point in battle against IS?). Urban, Londra’da yapılan Aspen güvenlik konferansında, Brett McGurk ve Didier LeBret ile konuşmuş. McGurk, Barack Obama’nın Özel Başkanlık Temsilcisi, IŞİD’le mücadelenin kilit adamı. Büyükelçi LeBret, Fransa’nın Ulusal İstihbarat Koordinatörü. Her iki üst düzey yetkili, (i) IŞİD’in toprak kayıpları; (ii) malî kaynaklarının daralıp kuruyor (kurutuluyor) olması; (iii) Irak ve Suriye’de ilân ettiği “halifeliğe” giriş çıkışın eskisine kıyasla çok zorlaştığı üzerinde duruyor. Pentagon’un bu ay açıkladığı istatistiklere göre, bir yıl önce her ay 1500-2000 kadar yabancı savaşçı Irak ve Suriye’ye geçiş yapıp IŞİD’e ulaşmayı başarırken, bugün bu rakam 200’e düşmüş durumda. Anlıyoruz ki bu başarıda Türkiye’nin önemli payı var. Urban’ın makalesi, Türkiye’nin şimdiye kadar toplam 44,000 dolayında şüpheli militan ve/ya sempatizanın Suriye ve Irak’a geçmesini önlediği bilgisini içeriyor. Fransız istihbarat servisleri (herhalde bu kadarı Le Bret’ten), bu rakamın hem geçemeyenleri hem de geçmişken hayal kırıklığına uğrayıp kaçarak geri dönenleri kapsayabileceği kanısını taşıyor.
* * *
Olgular böyle. Normal olarak, iş burada biter. Ama yok, bitmiyor işte. Zira “olan gerçek”liğin yanısıra, bir de teorik açıdan “olması gereken gerçek”lik var ki, kimileri onu üstün sayıyor. Hattâ bu gibilerin dünyasında, paralel evreninde mi demeli, olgular ya da olgusal gerçeklik, olan gerçeklik, herkesin gözü önündeki sıradan gerçeklik, hemen hiç yer almıyor. Onlar başka şeylere inanıyor ve inandırmaya çalışıyor.
Burak Bekdil, örneğin. Hakkında biraz arkaplan bilgisi için, bkz Böhmermann tam ne demiş, anlayabildiniz mi? (22 Nisan); Alman kanalı ne yapmış; onu da var mı soran? (23 Nisan); Pure fiction (24 Nisan 2016). İşte o, Daniel Pipes’ın Middle East Forum’unun dâvetli bursiyeri Bekdil, peşpeşe üç yazı yazmış, Nisan ayının son haftasında. İlkinin başlığı Erdoğanistan Travel Tips (Erdoğanistan yolcularına tavsiyeler, 22 Nisan). İkincisinin başlığı Erdoğan Calls for Faith-Based UN Reform (Erdoğan’ın BM’de İnanç Temelli Reform Çağrısı, 27 Nisan). Üçüncüsünün başlığı Turkey’s Fake War on Jihadis(Türkiye’nin Cihatçılarla Sahte Savaşı, 28 Nisan 2016). İlk ikisi Hürriyet Daily News’da; üçüncüsü ve en önemlisi, ABD’nin aşırı sağ, neo-con, koyu İsrail yanlısı think-tank’ler zincirinin sinir merkezlerinden olan Gatestone Institute’un web sitesinde yayınlanmış.
Türkçeye çevirdiğim başlıkları ne dediğini önemli ölçüde yansıtıyor ama, ben gene de, Bekdil’in yazarlık namusundan ve her tarafından zekâ fışkıran esprilerinden bütün okuyucuların nasiplenebilmesi uğruna, biraz daha ayrınıtılı anlatayım. Önce, şu Birleşmiş Milletler meselesini aradan çıkaralım, çünkü diğer ikisiyle pek ilgisi yok. Efendim, Cumhurbaşkanı Erdoğan yakın zamanda yeryüzündeki eşitsizlik ve adaletsizliklerin bir göstergesi olarak BM yönetiminde tek bir Müslüman ülkenin yer almadığına dikkat çekti; bu arada Güvenlik Konseyi’nin mevcut bileşimini “Hıristiyan, Müslüman olmayan” diye karakterize etti ya… Bir kere bu, Erdoğan’ın (Çin’i Hıristiyan sandığı için!?) ne kadar cahil olduğunu yansıtıyormuş. İkincisi ve asıl önemlisi, demek ki Türkiye Cumhurbaşkanı, Birleşmiş Milletler’in dinî ölçütlere göre yeniden örgütlenmesini istemekteymiş. Ama bu olur muymuş; ne kadar komik ve saçmaymış, vesaire… Batı’nın her alanda tezahür eden hegemonyasına yönelik eleştirel bir gözlemi, Burak Bekdil almış, bükmüş; Erdoğan’ı Batı’nın gözünde daha ne kadar gülünçleştirebilirim, ridikülize ederim diye, dönüp dolaşıp bu kalıba ve kılığa sokmuş.
* * *
Fakat bana göre daha vahim olan, Burak Bekdil’in diğer iki yazısı, çünkü “Türkiye = IŞİD” özdeşliği asıl bu iki yazıda ısrar ve inatla işleniyor. Bekdil’in konumu ve üslubu hep aynı: Antropologların saha araştırmalarında kullandıkları ifadeyle, güvenilir bir “yerli muhbir” (native informant). Geri, cahil bir ülkede, medenî, akıllı, bilgili bir Batı dostu; içinden çıktığı topluma ne kadar yabancı, hattâ düşman olduğunu, bu ilkel Şarklıları (aynen onlar, yani Batılıların kendileri gibi) ne kadar horlayıp aşağıladığını, habire (a) Batılı muhatapları ve (b) Türkiye’nin diğer Beyaz Türkleriyle paylaşıyor. Bunu da mübalağalı bir alaycılık üzerinden yapıyor. Bir fikri alıp abarta abarta çığrından çıkarıyor ve her seferinde (muhtemelen, o kadar dayanışma gösterdiği Böhmermann’ın kameralar karşısındaki hali gibi), ah ben ne müthişim dercesine masaların üzerine yatarak kahkahalar atıyor; sonra gene doğruluyor ve aynı mecrada devam ediyor.
Nitekim 22 Nisan’daki Erdoğanistan Travel Tips yazısı, daha başlığından klişeleşmiş bazı Batı önyargılarını okşama, bu tür arrogans sahiplerine yaltaklanma ve kendini beğendirmeye çalışma özlemini hemen ortaya koyuyor. 19. yüzyıl Avrupa elitlerinin birçoğuna göre, Şark veya Doğu âlemi küçük küçük şeyhliklerden ibarettir. Bunların hepsi birer Oryantal despotizm mikrokozmosudur; içinde sadece dejenere bir harem hayatı süren bir sultanın hükmü geçer. Burak Bekdil zaten Batı’da son zamanlarda hayli yargınlaşan veThe Economist’in “dikenli sultan” manşetlerine kadar yansıyan bu fantezinin üzerine atlayıp bir adım ileri taşıyor ve Türkiye’yi Erdoğanistan yapıyor. Bu zeminde, Alman Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’ye gidecek turistlere tavsiyeler sayfasından şu cümleyi diline doluyor: “Türkiye devletine karşı alenî siyasî beyanlarda bulunmamanız ve terörist örgütlere sempati ifadelerinde bulunmamanız kuvvetle önerilir.” Bekdil bunu alıyor ve adım adım tırmandırmaya başlıyor. Efendim, Alman Dışişleri web sayfasına şu ilâveleri de koysa çok iyi edermiş meğer: (i) “Eğer gazeteciyseniz, iyisi mi Türkiye’ye hiç gitmeyin.”(ii) “Müslüman Türkiye’ye yolunuz düşerse, kâfirler gibi alkollü içki tüketmeyin. Ramazan sırasında oruç tutmanız veya oruç tutar gibi yapmanız güvenliğiniz için daha iyi olabilir. Eşleriniz İslâmî bir başörtüsü takarsa, otel odalarından çıkmazsa ve herkesin gözü önünde yüzmekten kaçınırsa, Akdeniz kıyısında güneşlenmenin daha iyi tadını çıkarabilirsiniz.Hitler’i öven t-shirt’ler giymeniz keyfinizi daha da garanti altına alacak ve belki de yerel halkla kalıcı dostluklar inşa etmenizi sağlayacaktır.” Ya, işte böyle; Türkiye’de, pardon Erdoğanistan’da, sadece İran veya Suudi Arabistan tarzı bir şeriat rejimi hüküm sürmekle kalmıyor; aynı zamanda Nazizm kol geziyor ve o kadar popüler ki, Türklerle Hitler üzerinden arkadaşlık kurmaya olanak sağlıyor, teşvik ediyor!
* * *
Bununla birlikte, 22 Nisan’daki “Erdoğanistan” yazısında Burak Bekdil’in, Alman Dışişleri Bakanlığını’nın “seyahat tavsiyeleri”nde en çok takıldığı nokta bu değil; kafasını öncelikle hangi terörist örgütlere sempati gösterilip gösterilmeyeceği konusu kurcalıyor. Berlin, diyor Bekdil, bu konuda çok daha somut olabilirdi. PKK başka, IŞİD başka. Sevgili Alman turistler, sempati göstermemeniz gereken “teröristler” (burada aklınca ironi yapıyor, canım benim) “Türkiye parlamentosunun Kürt milletvekilleri, ya da 15 yaşındaki Berkin Elvan dahil 2013’de caddeleri, meydanları dolduran milyonlarca protestocu, ya da gazetelerinde birinci sayfadan haber bastılar diye ömür boyu hapis tehlikesiyle yüz yüze gelen basın mensupları.” Burada HDP var, Gezi var, Can Dündar ve Cumhuriyet var. Ne yok? KCK, PKK, YDG-H yokk; “yeni devrimci halk savaşı” ve hendekli-barikatlı ilçe işgalleri yok; TAK’ın şimdi Bursa’da üçüncüsü gerçekleşen intihar saldırıları da yok. Hiç utanmıyor Burak Bekdil; gözünü kırpmadan, Türkiye’de terörden söz edildiğinde terörle ilgisi olmayan kesim ve eylemlerin hedef alındığını, okuyucusuna yutturmaya çalışıyor.
Beteri de var; bir adım daha atıp, Erdoğanistan’da IŞİD’in terör örgütü sayılmadığını; tersine, yaygın olarak benimsenip desteklendiğini öne sürüyor. “Ortalama Alman turistinin IŞİD’e sempati izhar etmesi beklenemez -- ama pek çok Türk bunu yapıyor ve hiç de kovuşturulmuyor.” Nerede, nasıl; hiç soramıyoruz tabii. Devam ediyor: “IŞİD’e tam destek vermeseniz bile belli belirsiz bir empati duygusunu dile getirmeniz, size tehlikeye sokmaz.” Bunu da Başbakan Davutoğlu’nun sözlerine dayandırıyor. Geçmişte Davutoğlu, Irak’ta Sünnilerin dışlanması ve aşağılanmasının, IŞİD’e doğuran yabancılaşma ve öfke birikimine yol açtığını söylemişti. Bu, özellikle ABD’nin (hatâsı artık apaçık ortada olan) mezhep politikalarına yönelik bir eleştiriydi. Bekdil ise bunu bir IŞİD apolojisi gibi gösteriyor ve “akıllı Alman turisti”ne, IŞİD’e sempati göstermek yüzünden hakkında soruşturma açılacak olursa, derhal avukatından “Davutoğlu’nun bu kötü şöhretli sözlerinden alıntı yapmasını istemesi” tavsiyesinde bulunuyor. Yazı, Alman turistlerinin her fırsatta “Türkiye’yi çok seviyoruz! En büyük Erdoğan!” (Wir lieben die Türkei! Erdoğan ist der beste!) deyip dururlarsa tamamen güvencede olacakları hatırlatmasıyla son buluyor.
Gelelim, bence asıl felâkete; Bekdil’in 22 Nisan yazısıyla başlayan “IŞİD’e destek” dezenformasyonu, 28 Nisan’da Gatestone Enstitüsü’nün web sitesine yüklenen Turkey’s Fake War on Jihadis yazısıyla doruğa ulaşıyor. Tam da Amerikan neo-con’larının duymak istediği şey. Fakat ne demek yani, Türkiye’nin “cihatçılarla sahte savaşı”? Gözümüzün önünde cereyan etmedi ve etmiyor mu, Gaziantep, Ankara Garı, Sultanahmet, İstiklâl Caddesi ve Gaziantep bombalamaları? Ya da Kilis’e düşmeye devam eden roketler? Ya da Batı istihbarat örgütlerinin Türkiye’nin kordonlama çabalarının hakkını vermesi? Yok efendim, siz bakmayın onlara. Bekdil için asıl şunlar önemli: (a) Geçen yıl yapılan bir kamuoyu yoklaması, her beş Türkten birinin Charlie Hebdo saldırılarına (Hazreti Muhammed’e hakaret edilmiş olduğu için) hak verdiğini ortaya koymuş. (b) Hizbüttahrir’in Türkiye’deki medya sözcüsü Mahmut Kar, halifeliği mutlaka geri getireceklerini haykırıyormuş. (c) Ürdün kralı Abdullah, ABD yetkilileriyle bir toplantıda, “Türkiye’nin teröristlerin Avrupa’ya geçişini kolaylaştırma politikası izlediğini” söylemiş (çok şüpheli; muhtemelen Suriye istihbaratının vitrin ajansları aracılığıyla yaydığı bu habere hiçbir ciddi mecra itibar etmedi; ayrıca Ürdün derhal tekzip etti ve ardından türkiye ile bir dizi anlaşma imzaladı); (d) Türk mahkemeleri şurada burada yakalanan cihatçı kadrolarını, komutanları dahil, kolayca serbest bırakıyormuş -- oysa alt tarafı bir bildiri imzalayan akademikler hâlâ hapisteymiş (yazının yayınlandığı 28 Nisan tarihi itibariyle bu da yalan; 23 Nisan’da serbest bırakılmışlardı); (e) Ankara’daki (tabii kim olduğu meçhul) “bir Batılı diplomat”a göre, “gözaltına alınıp salıverilen cihatçılar, hükümeti kendilerine geçmişte verdiği desteği açıklamakla tehdit ediyor olabilirler”miş…
Hele bu sonuncu alıntıdaki spekülasyon düzeyiyle, herşey söylenebilir yeryüzünde, en ufak bir kanıt ve ispat zorunluluğu olmadan. Ben de “İstanbul’daki bir Batılı diplomata göre, Mossad Burak Bekdil’i geçmiş hizmetlerini açıklamakla tehdit edip hizada tutuyor olabilirmiş” diye yazsam mı acaba? Haklı ve doğru olur muyum? Gazetecilik ve yazarlık etiğine uyar mı? Ne gezer. Ama işte Burak Bekdil, tam bu mantık da dahil yukarıda saydığım beş “kanıt”tan (!) hareketle Türkiye’nin “cihatçı teröristlere karşı sahte bir savaş” verdiği sonucuna sıçrıyor. Dış dünyayı da uyarmayı ihmal etmiyor: And Turkey is the country its Western allies believe will help them fight jihadists? Lots of luck! (Ve işte Batılı müttefikleri bu Türkiye’nin mi cihatçılarla savaşta kendilerine yardımcı olacağını sanıyor? Haydi bakalım, iyi şanslar; yolunuz açık olsun!)
* * *
Burak Bekdil, size de iyi şanslar, yolunuz açık olsun.
Gatestone Enstitüsü, Daniel Pipes, Middle East Forum, sizlere de iyi şanslar, yollarınız açık olsun.
Küreselleşme çağında, küresel bir kent olarak İstanbul’da, bu ülkeye kâh kısa süreli gelip giden, kâh burada yaşayan ve çalışan yabancıların, turistlerin, ziyaretçilerin, işadamlarının dünya ve Türkiye güncelliğiyle temaslarını yitirmemeleri için çıkan Hürriyet Daily News, size de iyi şanslar, sizin de yolunuz açık olsun.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024