Hasan Bülent KAHRAMAN
Adalet Partisi 1965'te iktidara geldi. 1969'a kadar ülkeyi iyi yönetti. O yıl yapılan seçimleri tekrar kazandı. Mecliste istediğini yapabileceği bir çoğunluk elde etti. Ama 1970'te bir grup kendi iktidarlarının hazırladığı bütçe tasarısına ret oyu verdi. AP hükümeti düştü. 41 kişi partiden ayrıldı. Demirel çoğunluğuna dayanarak yeniden hükümet kurduysa da taş yerinden oynadı, 1971 askeri darbesi geldi, ülke düzen tutmadı.
***
Yıllar sonra bir kitap yazarken işin içinde bir gariplik olduğunu sezdim. Biraz üstüne gidince gördüm ve anladım ki, daha o tarihlerde benim İstanbul- Anadolu sermaye savaşları dediğim mücadele başlamıştır. Necmettin Erbakan'ın bir yanını temsil ettiği küçük sermaye AP'ye karşı direnmektedir. Bu çelik çekirdek zaman içinde büyüyecek ve bugünkü iktidarın da temeli olan Anadolu sermayesinin sahibi olacaktır.
Söz konusu sermaye çevresi ve küçük köylülük o tarihlerde AP'yi destekliyordu. Bu kesindi. Fakat birdenbire farkına vardı ki, AP kendisini yüz üstü bırakmıştır ve İstanbul'daki büyük sermayeyle ittifaka doğru gitmektedir.
AP içindeki "ters" hareket bu çatışmanın bir uzantısı olarak ortaya çıkar. Başını biraz da Celal Bayar'ın yani eski DP'nin yani küçük köylülük ve taşra sermayesinin çektiği bu grubun çıkışı AP'nin içli dışlı olduğu büyük sermayeye karşı bir direniştir.
AK Parti, çevredeki (taşradaki) merkez ve merkezdeki çevre dediğim,metropollerin etrafına serpilen uydukentlerin desteği ve gücüyle geldi. (Varoş artık bu gücü ifadede küçük kalıyor, çünkü uydukentlerin de varoşları olabiliyor) Ama ekonomik gücü Anadolu sermayesidir. Aradan geçen 10 yılda İstanbul sermayesi Erdoğan iktidarına çok direndi. Onunla çeşitli cephelerde savaştı. Fakat sonunda bu sosyolojik ve ekonomik gücün farkına varınca ve ordu ve bürokrasinin temsil ettiği vesayet sisteminin tahtından indirildiğini görünce iktidarla uzlaşmanın yollarını aradı. O kadar ki, yeşil sermaye falan diyen ve ulusalcı cephenin keskin destekçilerinden biri olan, Türkiye'nin en büyük sermaye grubu, şimdi son bir ihalede gidip zamanında asker tarafından aforoz edilen, ambargo koyulan bir grupla ittifak etti.
Şimdi sorulacak soru şu: Bu uzlaşma, AK Parti bünyesinde bir sarsıntı meydana getirir mi?
Getirebilir. Bu parti daha ilk gününden itibaren bu hassas dengenin üstüne oturdu. Partide çok etkili olan bazı isimler daima küçük sermayenin sözcülüğünü, temsilciliğini yaptılar. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu dengeler işledi ve sonuç bu doğrultuda alındı. Şimdi yeni bir Cumhurbaşkanlığı seçimine, yerel seçime, belki referandumagiderken gene bu diyalektiğin devreye girmeyeceğini söylemek zor. Hele ki, yeni ittifaklar kurulmuşken, bir kesim muhalefeti, iktidar partisinin içinde arayabilir. Bazı hassasiyetleri kaşıyabilir. AK Parti'nin iktidarının bundan sonraki hedefinin bu ittifakın Anadolu'yu terk etmek anlamına gelmediğini kitlelere duyurmak olduğunu tahmin etmek zor değil.
Pazartesi günü AK Parti'yi iktidardaki muhalefet partisi diye nitelendirdim. O tanıma ve son günlerin tartışmalarına bir de bu cepheden bakın derim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024