Hasan Bülent KAHRAMAN
FETÖ'cü kalkışmanın üstünden iki hafta geçince insan olayın farklı derinliklerini kavrıyor. Onların başında da bizatihi 'darbe girişiminin' kendisi geliyor.
Evet, 21. yüzyılda, 2016'da, Temmuz ayının 15. günü ordunun içinde bir grup (?) silahlı müdahaleyle iktidarı, o ne kelime, devleti ele geçirmeyi, daha sonra askeri, faşizan bir cunta kurmayı ve Türkiye'yi o şekilde yürütmeyi düşündü. Düşünebildi.
Bu girişimde bulunanlar basbayağı bir iç savaşı göze almışlar. Bizzat kendi halkının üstüne uçak kaldırmaktan, tank sürmekten, helikopterden ateş etmekten kaçınmıyorlar. Bunlar, Meclis'i bombalayabiliyor. Sembolik bir anlamı da var o girişimin. Meclis'e ihtiyacımız yok diyorlar.
Bu terör örgütünün ideolojisi de bence açıktır: Kalkışma, her şeyden önce körleşmiş bir zihnin, gene körleşmiş bir iktidar arayışıdır. Sadece şiddete, zora, kıyıma dayanan bir iktidar arayışı. Yani, Faşizm!
Böyle bir iktidar arayışı sadece 'askeriye içindeki bir grubun' muhakemesi, şimdi ayrıntıları Latif Erdoğan'ın Şeytanın Gülen Yüzü isimli kitabında (Turkuvaz Medya Grubu), içeriden, onca ayrıntısıyla verilen, Amerika'da yaşayan o kişinin mantığı olabilir mi? Kim inanır buna?
Girişimin temel maksadı belliydi ve o da Erdoğan'ı ortadan kaldırmak, cuntayla gerekliuluslararası siyaset girişimlerinde bulunmak, Türkiye'yi yeniden kendi sınırlarına kapamakve ardından bir kere daha güdümlü, göstermelik, içi boş bir 'seçim demokrasisine'geçmek. Hiç kuşkunuz olmasın, anayasa değiştirilecek, Türkiye 1980 darbesinden sonra maruz kaldığı düzenlemelere benzer düzenlemelerden geçecekti.
Bu bir uluslararası plandır. O nedenle de ısrarla 'darbe bitmedi' diyorum.
Beni de işte o noktada ilginç bir husus ilgilendiriyor. Asıl. Nasıl oluyor da, bugünkü günde, askerin içinden bir grup (?) böylesi bir girişime, darbeye, inanabiliyor. Hele, 'darbe bitmedi' diyorsam, demektir ki, bundan sonra da benzeri bir girişimin gerçekliğine, işlevine, doğruluğuna, haklılığına inananlar olacaktır. Gene bu darbe girişimine kalkışanların daha ziyade tuğ-tüm general rütbesinde olduğu düşünülürse, o düzeyde eğitimli, deneyimli insanların bu fikre inanmasının sebebi, şartı nedir?
Bunun bir tek nedeni var: Darbe dediğimiz olgunun bir gerçek olarak askerin zihninde bulunmasıdır. Bu söylediğimin daha açık ifadesi de, o kesimin, demokrasi denen'gerçekle' uzaktan yakından ilgili olmamasıdır. Yani Türkiye hâlâ hiç de öyle azımsanmayacak sayıda insanların darbe düşünebildiği, ne düşünmesi darbe girişiminde bulunduğu, darbenin realitesine inandığı bir ülkedir.
Türkiye'de darbe geleneğinin 1908'den beri ordunun 'kurucu bilinci' olduğunu biliyoruz. Ama 110 sene sonra hâlâ mı kurucu bilinç? Ordunun sadece % 1.5'i bu işe kalkıştı demenin de hiçbir inandırıcılığı yok. General kadrosunun neredeyse yarısı darbe sonrasında temizlenmişse Hınıs'taki eri darbeye katılmayanlar arasında saymak anlamsızdır.
Evet, Türkiye, bir kanadıyla darbe düşünen, darbeye inanan insanlar ülkesidir ve her şey bu gerçekte saklıdır.
Bu, tankın önüne çıplak yumruğuyla çıkan insanın önemini, anlamını hâlâ kavramayaninsanlar ülkesidir Türkiye, demeye gelir ki, o zaman soruyorum, böyle şey olur mu yahu?...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024