İbrahim Tığlı
Son günlerde rahip Brunson’la başlayan giderek ekonomik saldırıya dönüşen ABD emperyalizminin baskısı artacak gibi görünüyor. “ABD neden böyle davranıyor?” sorusuna pek kıymeti olmayan cevaplar verebiliriz. Çünkü sorundan çok çözüme odaklanarak; ABD’nin ne yaptığından çok bizim nasıl davranacağımız önemli olmalıdır.
ABD ile ilişkilerde 10 Ağustos’la başlayan spekülatif ataktan sonra “normalleşme” beklemek anlamsız. Artık ABD ile Türkiye arasında yeni bir “doğallaşma” süreci başlayacaktır. Bu yeni süreçte şatları ortaya koyan, ilişkilerin belirlenmesinde aktif güç biz olmak zorundayız.
Öncelikle yeni paradigmayı kurgulamak için Başkan Erdoğan’ın çağrısına uyarak dolarları Türk Lirası’na çevirmekle başlamalıyız. Halkın bu seferberliğe katılması için siyasetçilerimizin, bürokratlarımızın yıllardır yatırımlarda öncü olmuş iş adamlarımızın döviz bozdurma işine yönelmesi gerekir. Nasıl kurbanlarını göstere göstere vakıf ve derneklerimize diğer kuruluşlara bağışlıyorsa, göstere göstere dolarlarını da bozdurmaları gerekmekte.
Yeni bir milli mücadele seferberliği başlıyor
Türkiye, Tanzimat’la başlayan Batı eksenli düşünme, hareket etme paradigmasından kaymıştır. Bu kayma yeni fırsatları getirecek ve yüzyıllardır dikte edilen Batı emperyalizminin ne kadar boş ve anlamsız olduğu anlaşılacaktır. Müreffeh bir uygarlığın yolunun Batı’dan geçtiğini zihnimize sokmak isteyenler, yıllardır özgürlüğümüz önünde en büyük engel olduklarını anlayacaklardır.
Millî mücadele, Batı emperyalizmine karşı ilk direnişimizdi, başardık, teslim olmadık ve zafere ulaştık. İkinci direnişimizi, Batı ve onların taşeronlarının himayesindeki hain FETÖ darbesine karşı gerçekleştirdik. Tankların altında ezildik, kurşunlandık, şehitler verdik ama başardık, namusumuzu, özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı çiğnetmedik.
Şimdi yeni bir milli mücadele seferberliğine hazır olmalıyız. Görüntüde mücadele edeceğimiz alan ekonomi gibi gözükse de aslında öyle değil. Bu mücadele bütün alanlarda yapılmalı özellikle de kültürel olarak. Eğer her yerde direniş gösterebilirsek zafer kazanabiliriz ve bu zaferimiz bize yeni fırsatların kapılarını açar.
ABD’nin karşısında sadece toplumun belirli bir kesimi olmayacak, farklı siyasi görüşlere sahip olsalar da vatan ve millet olgusunda birleşenler bu mücadele içinde yerlerini alacaklardır. Artık 1960, 12 Mart muhtırası, 1980, 28 Şubat darbelerinde ABD ile iş birliği yapan bir ordu da yok. Artık milletin yanında millî çıkarlarımızla hareket eden bir ordu var. Millet-ordu arasında iş birliği tarihin hiçbir döneminde bu kadar belirgin bir hal almamıştı.
Her fırsat zafere ulaşmak için atılmış bir adımdır
Türkiye yönünü artık ABD yerine Asya’ya, Afrika’ya, Latin Amerika’ya çevirme dönemine girmiştir. ABD’ye de gereken ders verilmelidir. Türkiye’nin ne kadar büyük olduğu, Türk milletinin nasıl bir yüce millet olduğunu gösterme vakti gelmiştir. ABD’nin başlattığı saldırganlığa boyun eğerek değil, direnerek karşı çıkılmalı.
Yıllarca ufukları hep Batı’ya yönelmekte aradık, ışığın doğudan geldiğini rüzgârın güneyden estiğini unuttuk. Oysaki Afrika’da, Latin Amerika ve Asya’da yeni fırsatlar var. Şimdi daha da güçlü bir şekilde bu fırsatların peşinden giderek ABD’ye olan bağımlılığımızı sona erdirmek, tam bağımsız ve özgür olana kadar mücadele etmek ana gayemiz olmalı.
Ünlü tarih düşünürü İbni Haldun devletlerin de insanlar gibi doğduğunu, çocukluk dönemini yaşadığını, sonra geliştiğini, sonra da yıkıldığını söyler. Artık ABD Trump dönemi ile yıkılma dönemine girmiş ve Türkiye’ye karşı başlattığı savaşla da, bu yıkımın ilk işaretlerini vermiştir. ABD bu savaşta kaybedecek ve dünya milletlerinin ortak direnişi ile Amerikan yüzyılı sona erecektir.
Direniş her yerde olmalıdır
Bu direnişi önce Filistin ve Suriyeliler değil biz başlatmalıyız. Artık ABD emperyalizmine karşı direniş yüzyılı olarak geçecek bu tarihin dönüm noktasında en ileride biz olmak zorundayız. Amerikan ürünlerini kullanmayarak, Amerikan yapımı filmlere gitmeyerek, Starbucks’larda kahve içmeyerek bu direnişe katkı sunmak zorundayız. Artık Amerikan şirketleri ülkemizde iş yapmayacak duruma gelmeli, Amerika’nın desteklediği okullardan öğrencilerimiz çekilmeli, Amerikan eğitim sistemi, önce bizim ülkemizde iflas etmeli.
Rusya, Hindistan, Çin, Brezilya, Nijerya, Güney Afrika hatta bazı Avrupa ülkeleri de bu direnişe ortak edilmeli. ABD emperyalizmi önce kendi dayatmasını ekonomi üzerinden devam ettiriyor. Türkiye gibi Rusya, İran’ı cezalandırmak, ayar vermek istiyor. Yarın bu daireye Hindistan, Brezilya hatta bazı Avrupa ülkeleri de dahil edilecektir. ABD, sırf kendi çıkarlarına hizmet edecek bir dünya inşa etmek istiyor. ABD’nin bu çabası ancak ortak eylem birliği, ortak bir direnişle engellenebilir.
Türkiye Afrika’ya önemli bir açılım başlattı 2005’ten beri. Şimdi bu açılımın meyvelerini toplama zamanı. Artık Türk yatırımcılar Afrika’ya giderken, Afrikalı yatırımcılar da Türkiye’ye çekilmeli. Dünyanın en zenginlerinden gösterilen Degnote, Amudi gibi şirketlerin Türkiye’de yatırım yapmasının önü açılmalı.
Türkiye, ABD ve Batı emperyalizmine karşı direnişini önce kendi ayakları üzerinde durmakla başarabilir. Direnişin öncelikli hamlesi toplumsal bir direniş ruhunun sağlanmasından geçer. Daha sonrası ise ekonomik olarak dışa bağımlılığın azalmasıdır. Tüketimden çok üreten bir ülke ve ürettiklerimizi pazarlayabilen bir devlet olarak yolumuza devam etmeliyiz. Türkiye’nin Latin Amerika, Asya ve Afrika’da kolay pazar bulabileceği ürünleri mevcut. Mesele gerekli üretimi yapmak ve bu pazarlara yapılan üretimi en kolay ve hızlı bir şekilde ulaştırmak.
Fakat ABD ile asıl mücadele kültürel alanda gerçekleşecektir. Kültürel alanda kazanılan zafer, ABD paradigmasının da yüzyılının da sonunu getirecektir. Çünkü siyasi, ekonomik başarılar geçicidir, kültürel zaferler ise daha kalıcıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.02.2019
18.12.2018
13.11.2018
30.10.2018
16.10.2018
25.09.2018
18.09.2018
4.02.2018