Mehmet ALTAN
O akşam evde çekişme var: 10 yaşındaki ben Gündoğdu açıkhavada oynayan Çelik Hançer filmini istiyorum çünkü bizim bütün sokak bu hançerin gökten düşen bir meteordan yapılmış olduğunu konuşuyor ve herkes gidecek, fakat küçük abim Taşkın (şu anda 92 yaşında) ve büyük ablam Nesrin (2007’de kaybettik) Geri Kupır’ın Ünivar açıkhavada oynayan Kahraman Şerif’ini istiyorlar. Tabii, oraya gittik.
Filmin sonuna doğru dışarıdan büyük gürültüler gelmeye başladı, kalabalıklardan yükseliyora benzeyen. Meraktan çıkanlar oldu. Biz filmin sonunu bekledik. Sinema, Birinci Kordon’daki Yunan Başkonsolosluğu’na 150 metre. Bi baktık, Başkonsolosluk talan ediliyor!
Meğer, o sırada tabii ki bilmiyoruz, İstanbul yıkılıyormuş, burada da Fuar’daki Yunan pavyonuna saldırmışlar, bizim sınıftan Tayfun diye bıçkın bir oğlan vardı, onu tutmuşlar, hadi hop deyip direğe tırmandırmışlar, Yunan bayrağını indirtmişler.
Panik içindeyim. Ablamla abim, “Hemen arka sokaklardan eve dönüyoruz” dediler.
***
Bizim oturduğumuz İkinci Kordon’a paralel Mesudiye Caddesinden geçerek, şimdiki adı Kıbrıs Şehitleri, eve kendimizi dar attık. Ama ev hıncahınç. Adım atacak santim yer yok! Alsancak zaten Gayrimüslim mahallesidir, idi, ne kadar Gayrimüslim komşu varsa bizim eve doluşmuşlar. Çünkü mahalleli için babam yaşlı, çok ciddi, çok sert, eski bir CHP milletvekili. Kapımızda da kocaman “Avukat Ekrem Oran” yazıyor.
Zangır zangır titriyor içerde hepsi. Dışarıda evleri yıkılıyor, yağmalanıyor, kalabalığın gulgulesi bize doğru santim santim yaklaşıyor.
Sonunda dayandılar bizim kapıya da. Elebaşları olduğu anlaşılan herif güm güm vurdu. Bütün herkes evin en arka taraflarına kaçışmış vaziyette, ben çok korktuğum halde çocuk merakı ya, kapının hemen arkasındayım, babam demir kapıyı tutup zaaart diye açtı, bağırdı herife:
“Ne var! Nedir bu rezalet! Ne istiyorsun!”
Elebaşı: “Gâvurlar bu evde toplanmışlar, onları istiyoruz!”
Babam, aynen: “Defolun! Derhal defolun burdan! Defolun! Burası Türk evi!” diye kükredi.
Hayrettir ama, “Peki amca” dedi herif usulca, aldı avanesini, bilmemne olup gittiler. Yandaki evleri yağmalamaya. Uzun süre, o evlerden gelen sesleri dinledik hep birlikte.
Aynen böyle oldu. Belleğime kazınmış. 67 yıl sonra cam gibi hatırlıyorum.
***
Peki, babam bu kadar sert nasıl davranabildi? Çetin tabiatta bir adam olduğunu söylemiştim. Tabii, evine sığınan komşuları korumak var gelenekte. Ayrıca, şöyle bir şey de mevcut zihnimde:
Artık gördüm mü, hayal mi ettim, sonradan çocuk kafamda mı kurdum bilemeyeceğim, ama sanki kalabalığın gulgulesi çok yaklaştığında babam yatak odasına çıkıp, başucundaki komodinin altında TBMM’den kalma beylik tabancası dururdu, ara sıra yağlardı, onu aldı cebine koydu diye hatırlıyorum. Dediğim gibi, kafamda kurmuş da olabilirim.
Kocaman çocuk, 10 yaşındaydım ve o sabah kalktığımda yatağım ıslaktı. Artık düşünün Gayrimüslim komşularımızın hissettiklerini. Hele yan komşumuz iki yaşlı kız kardeş vardı hiç evlenmemiş, Rum veya İtalyan tam hatırlamıyorum, bizim evin numarası 270 onlarınki 268, nasıl zangır zangır titriyorlardı anlatmam mümkün değil.
Öylesine canlı hatırlıyorum ki Cumhuriyet Türkiyesi’nin en büyük yüz karası olan bu pogromu, 67 yıl sonra…
***
Yaşadıklarımı anlattım özetle. Uzuuun yıllar sonra öğrendiklerimi de özetleyeyim.
Bu ülkede Gayrimüslimler Osmanlı’nın 1454 Millet Sistemi’nden bu yana “Millet-i Mahkume” adıyla daima ikinci sınıf vatandaş oldular. Daha beteri, genel nüfusa oranları bugün binde 1’in altına inecek biçimde Cumhuriyet tarafından da sistematik etno-dinsel temizliğe uğratıldılar: 1923 Mübadelesi, Lozan garantilerinin ihlali, 1934 Trakya olayları, 1941 Yirmi Kur’a İhtiyatlar olayı, 1942 Varlık Vergisi, 1964 Sürgünü, 1960’ların ikinci yarısında Kıbrıs çıkınca Gayrimüslim vakıflarının (ki, Lozan Md. 40 ve 42/3’le güya korunmuşlardı) “1936 Beyannamesi” uygulamasıyla perişan edilmesi…
6-7 Eylül 1955 rezaleti bu süreçte “mümtaz” bir yere sahiptir. Kıbrıs’taki faşist EOKA’nın Türklere saldırmaya başlaması, Menderes yönetiminin de ülkedeki Gayrimüslim vatandaşları rehine olarak kullanması. Şöyle ki: (çok çok özetliyorum, bunları 2023 başında yayınlanacak 100. Yılda Lozan İhlalleri – Yunanistan ve Türkiye, Azınlıklar ve Ege kitabında bulabilirsiniz)
29.08.1955’te İngiltere Londra’da bir konferans düzenledi. Amacı, sömürgesi Kıbrıs’ta bağımsızlık isteyen Rumların karşısına Türkleri çıkartmaktı. Konferansa giden Dışişleri Bakanı F. R. Zorlu demeç verdi: “Adanın statükosunda en ufak değişiklik olursa (…) İstanbul Rumlarının vaziyeti yeniden gözden geçirilecektir.” Ankara’ya da telgraf çekti: “Haklarımızda ne dereceye kadar ısrar edeceğimiz konusunda İngilizler tereddüt sahibi. Bunu izale etmek [önlemek] icap eder.” Bu telgrafın kendisiyle paylaşılması üzerine Kıbrıs Türktür Cemiyeti (KTC) Başkanı Hikmet Bil açıklama yaptı: “Bu harekete verilecek cevabın çok kısa olması lazım. İstanbul’da çok Rum var.”
Hazırlanan ortamı devlet radyosu 6 Eylül saat 13.00’ten itibaren tamamladı: Atatürk’ün Selanik’te doğduğu ev ile Türk Konsolosluğu binası arasındaki bahçede bir bomba patlamış, evin ve konsolosluğun camları hasara uğramıştı. Haber, gündelik 20.000 basan İstanbul Ekspres gazetesinin 290.000’lik ikinci baskısında da yer aldı.
Oysa sonradan öğrenilecekti ki bomba dışarıdan içeriye atılmamış, içeride patlatılmıştı ve olayın gerçekleştiği saatlerde konsolosluk binasında yalnızca bir Türk bekçi bulunmaktaydı.
İlerleyen günlerde KTC kapatıldı ve “olayları tertip ve tahrik eden” 50-60 komünist İçişleri Bakanı Namık Gedik’in emriyle tutuklandı. Aziz Nesin dahil.
6-7 Eylül olaylarında, emir icabı, polis hiçbir biçimde müdahale etmedi. Gayrimüslim ev ve dükkanları önceden belirlenmiş hatta işaretlenmişti. Öyle ki, Büyükada’da bir otelin müdürü kaymakamdan telefonla imdat istediği zaman aldığı cevap şu olmuştu: “Nasıl olur, senin otelin listeye dahil değildi; ben şimdi önlerim.”
Sadece mala zarar verilmesi talimatı vardı. Fakat bir noktadan sonra, civar illerden de “bindirilmiş kıt’alar” (terim, o zamandan kalmadır) halinde getirtilen fukara kitleyi kontrol imkansız oldu: Çeşitli kaynaklara göre 3 ila 15 ölü ve 300 ila 600 yaralı vardı ve 40 ila 200 Rum kadını tecavüze uğramıştı.
Tahrip ve yağma bilançosu, E. Tümamiral ve Askerî Yargıtay Başkanı Fahri Çoker arşivine göre şöyleydi:
İstanbul’da 4.214 mağaza-dükkân, 1.004 ev, 73 kilise, 26 okul, 1 havra, 8 ayazma, 2 manastır, 1 mezarlık, 5 dernek binası, 21 fabrika, 14 imalathane, 1 laboratuvar, 26 eczane, 11 muayenehane, 9 matbaa, 12 otel ve pansiyon, 18 fırın, 91 lokanta ve gazino, 19 pastane, 1 hamam, 2 garaj, 3 benzin istasyonu, 23 depo, 2 sinema,10 kuyumcu, 11 otomobil ve kamyonet ile 14 çeşitli işyeri.
Bu arşiv Eylül 2005’te Beyoğlu’nda sergilendiğinde Ülkücülerin saldırısına uğrayacaktır.
***
Ben bir Gayrimüslim ve Kürt muhibbiyim; sakın beni dinlemeyin. Güvenilir makamları dinleyin: Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Eski Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu’nu. Kendisi o sırada, Özel Harp Dairesi’nin önceli olarak bilinen Seferberlik Tetkik Kurulu’nda görev yapmaktaydı. Gazeteci Fatih Güllapoğlu’na Haziran 1991’de verdiği bir mülakatta olayı iyi özetlemişti:
“6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı. Sorarım size, bu muhteşem bir örgütlenme değil miydi?”
“Bir gece ansızın gelebiliriz” dememiş, gelmiş. Daha ne olsun.
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları





























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2025
25.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025