Mehmet Ocaktan
31 Mart seçim gecesinden başlayarak yaşadığımız 17 günlük sıkıntılı sürecin ardından tek temennim, seçmenin yeni bir seçim meşakkatine sürüklenmemesi yönündedir. Kuşkusuz seçim, varlığı itibariyle sıkıntı değil, halkın özgür iradesini yansıtan bir demokrasi şölenidir.
Ancak sandığın iradesi daha ilk gece ortaya çıkmasına rağmen, günlerce süren itirazlar, yeniden yeniden yapılan sayımlar şölenin havasını biraz tatsız bir görüntüye dönüştürdü. Elbette hukuki itirazlara karşı olmak mümkün değil, ama AK Parti genel başkan yardımcısının bile bir türlü akıl erdiremediği ve “Kesinlikle bizim fark edemeyeceğimiz bir şeyler oldu” benzeri ifadelerle tarif etmeye çalıştığı bu garip süreç, maalesef Türkiye’yi oldukça yormuş bulunuyor
Ayrıca unutmayalım ki sadece demokratik dünyada değil, demokrasi kalitesi düşük olarak kabul edilen ülkelerde bile sonuçlarının alınması bu kadar uzayan seçimler yok artık. Bugüne kadar haklı olarak övündüğümüz seçim sistemimizin tartışmalı hale gelmesi hiç hayra alamet değil. Eğer sandığın itibarını zedelersek, bundan hepimiz zarar görürüz.
Şu anda Türkiye’nin acilen normalleşmeye ihtiyacı var, bu hem içerideki dayanışma ruhunun zenginleşmesi, hem de dış dünyanın bakışı açısından hayati bir önem taşıyor. Biliyorum “dış dünya” kavramı bazıları için “Batı hayranlığı”olarak değerlendirilip peşinen mahkum ediliyor. Ancak hemen hatırlatmakta yarar var, Türkiye’nin özellikle şu günlerde Batı dünyasının sermayesine şiddetle ihtiyacı var. Bu ihtiyaç yüzündendir ki, geçtiğimiz hafta Maliye Bakanı Amerika’da iş dünyası ve finans sektörünün temsilcileriyle toplantılar yaparak ülkemizde yatırım yapmaları için ikna etmeye çalışmıştır. Demek ki yaşadığımız küresel dünyada, aşağılamaya çalıştığımız dünyanın finansal gücüne ihtiyacımız varmış...
Hiç temenni etmeyiz ama, eğer Yüksek Seçim Kurulu seçimin yenilenmesi gibi bir yanlışa imza atarsa ortaya çıkacak fotoğrafı kendi insanımıza da, dünyaya da izah etmekte zorluk çekeriz. Hepimiz biliyoruz ki Türkiye ciddi bir ekonomik daralma ile karşı karşıya. Ekonomik anlamda önümüzü görmekte zorluk çektiğimiz bir dönemde, sandığın itibarı konusunda demokratik dünyaya vereceğimiz negatif bir fotoğraf, işimizi daha da zor bir sürece taşıyacaktır. Şimdiden Avrupa’dan yükselmeye başlayan sesler bu sürecin işaretlerini vermektedir. Nitekim Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland geçtiğimiz günlerde YSK Başkanına gördeği mektupta endişelerini açıkça ifade etmiştir: “YSK’nın seçilmiş adayların kendilerine vaadedilen makamlara gelmesine izin vermemesi hukukun üstünlüğüne dair soruları yükseltiyor.”
Artık bir an önce slogancılıktan ve kanatsız uçmaya çalışmaktan vazgeçip, reel dünyaya ayak basmak durumundayız. Maalesef seçimin üzerinden 20 gün geçmiş olmasına rağmen, hala İstanbul seçiminin sürüncemede kalması kelimenin tam anlamıyla bir talihsizliktir.
Bu açıdan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cuma günü yaptığı değerlendirme son derece önemlidir. İşte o ifadeler: “Ülkemizin önünde 4,5 yıllık kesintisiz bir icraat dönemi bulunuyor. Seçim tartışmalarını geride bırakarak, ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanmamız şarttır. Dönem, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi perçinleme dönemidir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da açıkça ifade ettiği gibi pozitif fayda üretmekten uzak sandık tartışmalarını geride bırakıp işimize bakmalıyız. Gerçekten de hepimiz çok yorulduk, umarız millet yeni bir yorgunluğa sürüklenmez...
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
4.08.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025