Mehmet Ocaktan
Biliyoruz ki zaman zaman sosyal medyada kötü şeyler oluyor. En son bazı ahlaksız ve aşağılık tiplerin Esra Albayrak’a yönelik hakaretleri sosyal medya ortamında paylaşmaları, vicdan sahibi herkesi isyan ettirdi.
Geçtiğimiz günlerde de Başak Demirtaş’a karşı benzer aşağılık davranışlar sergilenmiş ve aynı şekilde toplumda büyük bir tepkiye yol açmıştı. Evet bu ahlaki kirliliğin hepimizin evlerinin önünü kirletmesi gerçekten endişe verici. Ama tesellimiz o ki, toplumun hemen bütün kesimlerinin hiçbir ideolojik ve siyasi ayrım gözetmeksizin bu ahlaksızlığa isyan etmesidir.
Ancak her işimizde olduğu gibi bu konuda da meseleyi başka bir mecraya çekmekte ne yazık ki çok maharetliyiz. Oysa problem son derece net; eğer yargıyı rahat bırakıp mevcut yasaların icra edilmesini tarafsız bir şekilde sağlayabilirsek, yeni düzenlemelere bile gerek kalmadan toplumu kirleten bu aşağılık tipleri sosyal medyadan temizlemek mümkün.
Ama bugüne kadar yaşanan örnekler gösterdi ki her kesim kendi ahlaksızına sahip çıktığı için bazı ahlaksızlar “daha makbul” oldu ve yasalar onlara işlemedi.
Yasaların düzgün işletilmesi durumunda bu kirliliğin temizlenmesi mümkün olduğu halde, sosyal medya mecralarının tümden kapatılmaya çalışılmasının nasıl bir niyetin sonucu olduğunu anlamak mümkün değildir.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan diyor ki:
“Son yıllarda bu tür ahlaksızlıkların artmasında hem mecraların kontrolsüzlüğünün, hem de organize saldırıların kolaylaşmasının rolü vardır. Niçin YouTube, niçin Twitter, niçin Netflix şu bu gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzun, ne demek olduğunu anlıyor musunuz. İşte bu ahlaksızlıkları ortadan kaldırabilmek için. Yalanın, iftiranın kişilik haklarına saldırının itibar suikastlarının alıp başını gittiği bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Bir an önce biz bunları parlamentomuza getirip, bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını kontrol edilmesini istiyoruz.”
Evet sosyal medyada ahlaksız bir güruh var mı, var... Ama yasalarda bu suçun tarifi de var. Peki yargı bu çirkin insanlara karşı gereğini yaparsa buna itiraz eden olur mu? Elbette hayır... Eğer niyetimiz üzüm yemekse, ahlaksızları temizlemenin önünde hiçbir engel yok demektir.
Peki böyle bir durumda tüm sosyal medya mecralarını kapatmayı neyle izah edeceğiz?
İşte tam da bu noktada bazı endişelere kapılmamak mümkün değil... Mesela halk Tv ve Tele-1’i kapatmaya doğru giden yasaklamalar, doğal olarak insanların zihninde bazı endişelere yol açmaktadır.
Kaldı ki yıllardır sosyal medyada sadece iktidarı rahatsız eden mesajlar fiilen soruşturma ve tutuklama ile sonuçlanmaktadır. Hal böyleyken ve de mevcut yasalarla bu suçları önlemek mümkünken, eğer gerçek niyet bir avuç ahlaksız güruhu gerekçe göstererek youtube gibi muhalefetin nefes aldığı mecraları kapatmaksa, bilelim ki bu yasakçılığın ne iktidara, ne de topluma bir faydası olmayacaktır.
Ayrıca bu yasakçılığın bir başka anlamı da dijital çağa savaş açmaktır ki, Türkiye’nin rotasını bu saatten sonra Çin, Kuzey Kore ve İran benzeri bir anlayışa yöneltmeye çalışmak beyhude bir gayrettir.
Geçmişte 28 Şubat’ın ürünü olan Anasol-M hükümeti döneminde adeta bir yasaklar manzumesinden oluşan RTÜK yasasının içine “interneti denetleme” maddesi sokuşturularak Meclis’ten geçirilmiş ve “bilgi çağı”na savaş açan bir gericiliğe imza atılmıştı. Neyse ki dönemin cumhurbaşkanı Necdet Sezer yasayı veto ederek Türkiye’yi dijital çağın Talibanlarının yarattığı o ayıptan kurtarmıştı.
Eğer 21. Yüzyılda sonunda dönüp dolaşıp yine bir “dijital mürtecilik” iklimi yaratacaksak, doğrusu bu Türkiye’ye büyük bir haksızlık olur.
Umarız Ankara yapay zeka çağında, ülkeyi “dahili ve harici bedhahlar”dan koruyorum diye bizi heykel kıran Taliban çağına geri götürmez...
Yazarlar
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.09.2025
22.09.2025
19.09.2025
15.09.2025
12.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
5.09.2025
27.08.2025
18.08.2025