Mehmet TEZKAN
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin seçimden bir gün sonra yaptığı öneriyi çok ciddiye almak gerekiyor...
Herkesin dilinde aynı soru; bu işin sonu ne olacak?
Hangi işin demeye gerek yok...
Seçimin; İstanbul’un...
İstanbul 25 yıl sonra CHP’ye geçecek mi, geç(e)meyecek mi?
İktidar partisi daha doğrusu iktidar bloğu ilk hamlesinden istediği sonucu alamadı... Geçersiz oyları yeniden saydırdı ama maksat hasıl olmadı...
İkinci hamlesine yaptı... YSK’ya başvuracaklarını İstanbul’da tüm sandıkların yeniden sayılmasını isteyeceklerini açıkladılar...
YSK, iktidar partisinin bu talebine ‘evet’ der mi?
9 milyona yakın oy yeniden sayılır mı?
Evet demek zor, hayır böyle şey mi olur mu demek de zor!.. Çünkü YSK’nın ne zaman ne yapacağı belli olmuyor... Bugün verdiği kararın yarın tam tersini verebiliyor…
Güvenilir olduğu söylenemez... Referandumda sandıklar kapanmadan tüm ülkede mühürsüz pusulaların geçerli sayılacağını ilan etmesiyle güven erozyonuna uğradı...
(Hâlâ bu kararının gerekçesini, hangi seçim bölgelerinde yapılan yanlışlıklara dayanarak bu kararı verdiğini açıklayamıyor.)
YSK Başkanı, Anadolu Ajansı veri akışını kestiği saatlerde İmamoğlu’nun ipi göğüslediğini açıklayarak güven tazelemeye çalıştı ama itiraz yolları açık diyerek iktidara bu yolu deneyin mesajı vermeyi de ihmal etmedi...
Neyse...
Diyelim ki; YSK tüm oyların yeniden sayımını reddetmedi...
Diyelim ki; YSK tüm oyların yeniden sayımı kabul etti, 60 gün bekledik, gergin günler yaşandı ve yine CHP’nin adayı önde çıktı...
Soru şu; iktidarın başka hamlesi var mı?
Var…
İşte bu yazı üçüncü yolu irdeliyor…
*
İzah edeyim...
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin seçimden bir gün sonra yaptığı öneriyi çok ciddiye almak gerekiyor...
Öyle an itibariyle, durduk yerde, irticalen ortaya atılmış bir öneri değil..
Stratejik bir hamlenin işaret fişeği...
İktidar bloğunun son kozu...
Bahçeli’nin önerisini tahlil etmeden önce neden çok önem verdiğimi açıklayayım...
*
BİR: 7 Haziran seçimlerinden AKP iktidar gücünü kaybetmişti... İbre muhalefete dönmüştü... Bahçeli daha ilk günden hükümete girmeyeceğini ilan ederek AKP’nin elini güçlendirdi...
AKP’yle bile koalisyona ‘hayır’ diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arzusunu yerine getirdi; ülkeyi yeniden seçime götürdü... ( 1 Kasım seçimi)
O gün AKP’yle koalisyon yapmayanların bugün ittifak yapmaları, seçimlere omuz omuz girmeleri manidar değil mi?
*
İKİ: Bahçeli “Cumhurbaşkanı Anayasa’ya uymuyorsa Anayasa’yı Cumhurbaşkanı’na uyduralım” diyerek rejim değişikliğinin kapısını açtı, başkanlık rejiminin kilometre taşlarını döşedi…
Bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en büyük arzusuydu...
*
ÜÇ: Görünen, bilinen büyük bir sorun olmadığı halde, “Ülke 2019 Kasım ayına kadar böyle yönetilemez” diyerek erken seçim istedi... İktidar partisinin elini rahatlattı... iktidar da madem muhalefet seçim istiyor, kaçmayız diyerek baskın seçime gitti...
Bahçeli’nin neden erken seçim istediği kısa bir süre sonra anlaşıldı... Ekonominin gidişatı evlere şenlik miş!.. Türkiye freni boşalmış otobüs gibiymiş!.. Duvara toslamak üzereymiş!..
Dövizin patlayacağı, faizin fırlayacağı, enflasyonun nefes keseceği belliymiş!..
Meğer, Bahçeli bu sebeple erken seçim istemiş...
Ekonomik fırtınadan önce sandıktan kurtulmak...
Ekonomik fırtınadan önce seçim işini bitirmek...
*
DÖRT: Bahçeli Cumhurbaşkanı seçimi için aday çıkarmayacaklarını, Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıklayarak siyasete ‘seçim ittifakı’ anlayışını getirdi... Erdoğan’ın ilk turda seçilmesi için elinden gelen desteği verdi… Daha doğrusu ilk turda seçilmesini sağladı...
*
Şimdi gelelim Bahçeli’nin son açıklamasına... Bahçeli seçimin hemen ertesi günü sistemin arızalı olduğunu söyledi... Ve ‘büyükşehir belediye başkanını seçelim o da ilçe belediye başkanını atasın, uyumlu olsunlar ’ dedi...
Bu Ankara kulislerinde uzun süredir fikir jimnastiği yapılan bir mevzu… Yani AKP’nin istediği, Erdoğan’ın arzu ettiği bir model...
Cumhur İttifakı Türkiye’nin en büyük 7 kentinden 6’sini kaybedince Bahçeli bu modeli tartışmaya açtı… Haber kanallarında tartışılmaya da başlandı...
Büyükşehir yasasında yapılacak küçük bir değişiklikle maksat hasıl olur...
*
Gelelim bu satırları okuyanın zihninde oluşan soruya... Bu değişiklik İstanbul’u, Ankara’yı, Adana’yı, Antalya’yı iktidar bloğuna geri getirir mi?
Yani yeniden seçim olur mu?
Olursa, iktidar bloğu kazanır mı?
Onu bilemem ama yeniden seçim olabilir!..
*
İktidar sözcüleri açık açık söylüyor... İstanbul ve Ankara’yı vermek sorunda kalsalar bile (vermemek için her yolu deneyeceklerini açıkladılar) başkanların ellerini kollarını bağlayacaklar...
Birincisi; Belediye meclislerindeki üstünlükleri yoluyla bağlayacaklar... (Örnek; ilk belirlemelere göre, İstanbul’da Cumhur İttifakı’nın 180 üyesi Millet İttifakı’nın 130 üyesi var)
İkincisi; Maliye Bakanlığı üzerinden parasal sıkıştırma yaparak bağlayacaklar... Cumhurbaşkanlığı 17 no’lu kararnamesine göre belediye gelirleri Hazine Bakanlığı hesabında tutulacak... Belediyeler yapacakları harcamayı bir ay önceden Hazine’den talep edecek... Yani gerek görmezse vermeyecek... İsraf sayacak!..
Üçüncüsü; Şehircilik Bakanlığı’nın kentlerin imarını uhdesi altına alma yetkisi var… Bunu sonuna kadar kullanacaktır...
Kısaca, iktidar belediyeleri CHP’ye teslim etse de (zorunda kalsa da) iş yapamaz hale getirmeye çalışacak…
Sonuçta; büyük şehirler (özellikle İstanbul, Ankara) böyle yürümüyor denilerek yeni sistemle yerel seçimi öne çekmeyi deneyeceklerdir...
Mesela; ekonomideki fırtına dinince...
Mesela; seneye sonbaharda...
*
Soru şu; Cumhurbaşkanı veya iktidar bloğu 2023 başkanlık seçimine elinde İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana olmadan girmek ister mi?
Yanıt hayırsa... Tabii ki istemez diyorsanız... Son kozları Bahçeli’nin büyük şehirler için ortaya attığı sistem değişikliğidir... Büyükşehir sayısı 30’den 35’e, bilemedin 40’e çıkarılır...
Bonusu çok olur...
Meclis’te Anayasa değişikliği için sayısal çoğunluk sağlanır...
Referandum kapısı açıldı mı; gerisi!..
T24
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022
30.08.2021
19.08.2021
17.08.2021
11.08.2021