Mehmet TIRAŞ

Bankalar halkı soyuyor kredi kartı da esir alıyor
18.07.2013
2688

 Yazının başlığını başbakan Erdoğan’ın konuşmasından çıkarttım..

Konuşan ve yakınan bu ülkeyi 11 yıldır yöneten birisi değil de sanarsınız ki;bankaların iflas ettirdiği bir iş adamı veya sıradan kredi kart mağduru olmuş bir vatandaş.              

Başbakan Erdoğan 16 Temmuz 2013 tarihinde  şehit ailelerine verilen iftar yemeğinde konuşuyor; nerdeyse tüm televizyon kanalları da canlı veriyor,gerçi ne zaman vermiyor ki;bankalar halkı soyuyor,diyerek ismini vermediği bir özel bankanın karını anlatıyordu tahminimize göre;İş Bankasını kastederek yılda 600 trilyon para kazandı faizi hariç diyerek..Zıraat,Halk ve Vakıf bankalarının karına eşit diyerek devlet bankalarını da örnek gösteriyordu.

Bankalar haksız kazanç elde ediyorsa bunun sorumlusu kim Allah aşkına?

Siz, iktidarda değil misiniz,vatandaşı sizin çıkarttığınız yasalarla soymuyor mu banklalar, sayın Başbakan?

Bu kadar tezat oluşturan bir konuşma olur mu adama gülerler be.

Bir başka anlamadığımız ise;bankalar faizin dışında bir geliri var mı,buna bir açıklık getirsin Başbakan faiz dışı geliri hariç dedi,bu sorular hava da kaldı?

Başbakanın,başka tuhaf olan bir yakınması ise vatandaşa kredi kartı kullanmayın demesiydi.

Küreselleşen bu çağda Başbakanlık yapan bir kişinin kredi kartı kullanmayın,diye halkına çağrıda bulunmasının, izahı var mıdır bilemiyoruz?

Bilgi çağının en önemli argümanı olarak karşımıza kredi kartı çıktı ve en büyük değişimi kredi kartıyla bilgi çağını anlamaya çalıştık ve ezberimiz bozuldu ve  yaşamımızı yeniden formatladık.

Dünyada kredi kartı kullanmayan tek bir ülke var o da;devleti dini esaslara göre yöneten İran  kullanmıyor?İran’ın kredi kartı kullanmamasıyla Erdoğan’ın konuşmasının örtüşmesi, manidar gelmiyor mu size?

Kredi kartı bilgi çağının parayı plastiğe çeviren, milyonlarca tüketicinin vaaz geçemeyeceği bir argüman.

Bilinçli bir tüketicisiyseniz kredi kartı sayesinde ne nakit para arıyorsunuz ne kefil, ülkenin ve dünyanın neresinde olursanız olun, ihtiyaçlarınızı kredi kartla karşılıyorsunuz.Bundan daha güzel bir şey olabilir mi?

Böylesi mucize denilen  paranın yerini alan,kayıt dışı ekonomiyi önleyen bilgi çağının  ekonomisinin teknolojisine karşı çıkan Başbakanı dinlerken, insan kulaklarına inanmıyor.

Gerçekten Gezi olaylarının arkasından Mısır da olan askeri darbe ve Orta doğudaki dış politikasının duvara tosladığı,barış sürecinin her an kesintiye uğrayacağı ve suların ısınması;bizim Başbakana bir haller olduğu gözlerden kaçmıyor.

Gezi olaylarından sonra ülkeden 7 milyar dolar sıcak paranın kaçtığı yazılıp çiziliyor  ekonomistler tarafından.Ekonomiden sorumlu devlet Bakanı Ali Babacan da gezi olaylarından sonra 3 milyar dolar paranın çıktığını bir televizyon kanalında dile getiriyordu.

Dünyanın 17.büyük ekonomisine hakim bir ülke diye övüneceksiniz ama kredi kartını da kullanmayın,diye  de vatandaşlarınıza çağrı yapacaksınız.

Her konuşmasını ekonomi deki iktidarının başarısından bahsediyor Erdoğan, başarılı olduğu alanları yok sayamayız hakkını teslim etmeliyiz doğrudur ama nedense gelir dağılımındaki adaletsizliğe hiç değinmiyor.

Türkiye’de 12 milyon kişi günde iki dolarla geçiniyor, 1 milyon kişi açlık sınırında yaşıyor;bunlar kredi kartı kullandıkları için mi yoksullaştı yoksa  bankaların faiz politikaları mı gelir dağılımını bozdu?

Bir başka gelir dağılımındaki uçurum; bankalardaki mevcut mevduatın yüzde 46’sı 51 bin kişinin,bunları da mı kredi kartı ortaya çıkarttı.

Ülke ekonomisinin yüzde 48’i kayıt dışı.

Kayıt dışı ekonomiyi önleyen alış-verişlerde tek araç kredi kartıdır.

İsveç’te nakit alış verişler sadece yüzde üç,diğer bütün harcamalar ise  kredi kartıyla yapılıyor.

İsterseniz bir mağazadan alış-veriş yapın veya bir lokantada yemek yeyin peşin para öderseniz işyeri sahibi size  fiş kesmez ama kredi kartıyla ödeme yaptığınızda hemen fişinizi kesip elinize verir. Çünkü kredi kartıyla alış-verişler pors makineden geçtiği anda maliyeye kayıt geçiyor,fiş kesmeyen esnafa çok yüklü bir para cezası geliyor.

Kredi kartı kullanmayın diye vatandaşlara çağrı da bulunmak, kayıt dışı ekonomiye teşvik etmek olmuyor mu,sayın Başbakan?

 Bizim başbakana bir haller oldu  Gezi olaylarından sonra.

 Ekonomi iyi gidiyor diyorduk,inşallah korktuğumuz başımıza gelmez,eğer ekonomide   tepe takla olursa gerisini düşünmek bile istemiyoruz.

Bu akıl ve dik kafalılık bu ülkenin sorunlarını çözemez.

Ortak akıldan uzaklaşan  küreselleşen dünyayı da okuyamaz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar