Mehmet TIRAŞ
Yeni yılın daha haftasını doldurmadan ülke gündemi iç ve dış dünyada tartışılan bir ülke olarak tam gaz ilerliyoruz olumsuzluk boyutunda,nerede duracağı da beli değil şimdilik..
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla sil baştan sistemimizi tartışır olduk.
Tartışmanın birinci maddesi klasik deyimle yargı bağımsız olmalı ama nasıl bir bağımsızlık ise körün fili tarif ettiği gibi bir bağımsızlık tartışması yürüyor çok yönlü.
Erdoğan ve onun yandaşları 17 Aralık operasyonunu hükümete karşı bir yargı darbesi diyorlar da başka bir şey demiyorlar,yolsuzluk ve rüşvet üzerinden bir cümle bahsetmiyorlar.
Altını kalın çizgiyle çizmemiz gerekir hem de kırmızı kalemle,mevcut yasaları ne kadar beğenmesek de,darbe yasaları olsa da var olan yasalara hepimiz uymak ve uygulamak zorundayız değişmediği sürece..
Yargının olmazsa olmazlarının başında gelen savcının mahkemeden aldığı kararı savcının uygulamak için göz altına alınması gerekenler doğrultusunda polis, savcının talimatını yerine getirmiyorsa burada açıkça söylemeliyiz hem de yüksek sesle,seçimle iş başına gelmiş yargı bağımsızlığını tanımayan, yargısı hükümet tarafından yürütmeye bağlanmış bir süreci yaşıyoruz,17 Aralık operasyonundan bugüne kadar.
17 Aralık operasyonunun peşinden yapılması gereken ikinci operasyonun uygulanmaması ise tam bir hukuk skandalı ve rezalet..
Peki ikinci operasyon neden yapılamadı?..
Çünkü ikinci operasyonda gözaltına alınacak kişi sayısı 41’di ve bu 41 kişiden birisi de Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’dı..
Hani TC.bir hukuk devletiydi,kanunlar sadece yönetilenlere değil yönetenlere de uygulanırdı?
Mevcut anayasamız ne kadar demokratik olmasa da,hepimiz var olan anayasayla ve yargı yoluyla haklarımız aramıyor muyuz?
Tahliye edilen BDP’li Kürt milletvekillerini örnek gösterecekler ama bu tahliyelerde yaşanılanları da ayrıca tartışmalıyız,tahliye oldular ama nasıl oldular,Mustafa Balbay’ın tahliyesiyle Kürt milletvekillerinin tahliyesi arasında kaç gün geçti?
Ya başbakan Erdoğan’ın yılbaşı konuşmasına ne demeli?
İki bin on dört yılı AB’liği yılı olacakmış!..
Yargısı yürütmeye bağlanmış bir ülke AB’liği üyeliğine kabul ederler mi?
Yargı kararlarını polisin uygulamadığı bir süreci yaşıyoruz, Başbakan’da 2014 yılı AB yılı olacak diyor..
Rusya devlet başkanı Putin’e bizi Şenghay içine alın, AB’liği sıkıntısından da kurtarın diyor Erdoğan..
Başbakanın söylediklerinin hangisini ciddiye almalıyız toplum olarak siyaset manyağı olduk..
Yargıya yapılan müdahaleye dönersek Başbakan şimdi de bir şey tutturdu,operasyonu yürüten dosyası elinden alınan savcı Muammer Akkaş için bir iftiraya başladı,neymiş savcı Fatih belediyesinde iş takibi yapıyormuş,bu kadar da yalan ve iftira olmaz ki..Gerçi yalandan kim ölmüş..
Biz toplum olarak Başbakanın bu yalanlarına alıştık, Gezi olaylarında polis şiddetinden kaçarak camiye sığınan direnişçiler için camide içki içtiler,başörtülü bacımıza saldırdılar iftirasını meydan konuşmalarının menüsü yapmıştı hatırlanırsa..
Şimdi oğlunun gözaltına alınmasını örtbas etmek, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu kapatmak ve unutturmak için böyle bir yol seçiyor ama güneş balçıkla sıvanmaz,papaz da her zaman pilav yemez.
Erdoğan’ın nasıl camide içki içtiler yalanını baştan caminin müezzini sonra da Gezi olayları için hazırlanan iddianamede böyle bir şey yok demesi ,başbakanın yalanını yüzüne vurduysa,savcının iş takibi de kuyruklu bir yalan olarak eninde sonun bu yalan Başbakanın ve onun yandaş medyasının elinde patlayacak.
Dinden imandan bahsediyor Allah’ın affetmem dediği ‘kul hakkı yenmesini ve iftirayı’ siyasetine malzeme yapıyor Erdoğan, bu kadarda pişkinlik olur mu?
Erdoğan’ın nezdinde camiye ve yandaşlarına rüşvet veriyorsa birisi onun adı hayır sever iş adamı oluyor,yandaş medyasına kredi sağlıyorsa evinde ayakkabı kutuları içinde milyon dolarlar saklaması önemli değil,o çok dürüst biri;vatandaşa vali küfrediyorsa onu yedirmeyiz,gezi direnişinde öldürülen öğrencinin delillerini karartmaya çalışan vali gazeteciyi tehdit ediyorsa, aslında iyi bir arkadaş nasıl öyle bir tongaya gelmiş,diyor.
17 Aralık operasyonu Erdoğan’ı çevresini ve yandaş medyasını perim perişan etti.
Peşinden Hatay da kaçak silahla yakalanan Tır olayı ise ülkenin dış dünyadaki itibarını ise başka bir krize çevirdi, yansımasını çok kısa sürede göreceğiz.
Bu Tırla giden silahların Suriye’de kimlere gittiği ayan beyan herkes biliyor,dinci terör örgütü El kaideye bağlı El Nüsra örgütüne götürülüyordu..
On beş gün önce Rusya’ da adına da “karadullar” eylemi diye adlandırılan dinci bir terör örgütünün düzenlediği iki saldırı da toplam25 Rus’un öldüğü,bu terör saldırılarına farklı yorumlar yapılsa da yabancı medyada bu terör örgütünün destekçisinin, adres olarak Türkiye’yi göstermeleri dış politikadaki sıkıntının ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.
Böylesi içte ve dışta zor günler geçiren Erdoğan basın üzerindeki baskısını ve yargıya müdahalesini ise, kargadan başka kuş tanımam misali sürdürüyor..Japonya gezisine yandaş saz ekibinden oluşan esnaf takımı gazetecileri uçağına alırken,muhalif basını ise devre dışı bırakıyordu,bu ilk oluyordu siyasal tarihimizde,darbeciler bile bunu yapmadı.
Peşinden Dolmabahçe ofisinde gazetecilerle toplantı düzenliyor,içinde bir tane ciddi Erdoğan’a ve hükümetine eleştiri getiren birisi yok Yeni Şafak,Star,Akşam ve Sabah’ gazetelerinde tetikçilik yapanlardan bir ekip var,arasına da çeşit olsun misali bir kaç yazarı serpiştirmişler ama siyah boyayı beyaz boya katarak açamazsınız?
Başbakan tetikçilerden oluşan saz ekibiyle dolma bahçe ofisinde toplantı yapadursun, gazetelerde ve televizyon kanallarında Cumhurbaşkanı ülkenin gidişatının iyi olmadığı dış dünyada çok kötü bir durumdayız,diye bir televizyon kanalında üç gazeteciye açıklama yapıyor..
Meclis başkanı Cemil Çiçek Türkiye’de yargı bağımsızlığı öldü,diye beyanatlar veriyordu…
Başbakan bu olan bitenden haberi yokmuş gibi, her şeyin güllük gülistanlık bir havada Cuma namazında,hava meydanlarında gelip gitmelerde ve evinin önünde toplanan kalabalıklara hamaset yapmaya devam ediyor,ya istiklal ya ölüm dercesine..
Bu operasyon dış güçlerin yaptırdığı hükümetimize karşı bir yargı darbesi,diyor da başka bir şey demiyor Erdoğan..Ya rüşvet yolsuzluk ne olacak,yoktu da niye baklanlarını görevden el çektirdin?
Yargı bağımsızlığına inanmayanın ileri demokrasisi de böyle oluyor.
Merak ediyoruz Türkiye 2014 yılında Şanghay beşlisinin içinde mi olacak, yoksa AB’liği üyesi mi?
Yargısı yürütmeye bağlı olan bir ülkeyi AB üyeliğine mi alırlar, Şenghay beşlisinin içine mi?
Hukuksuz kriz nasıl aşılacak kaos ortamı nasıl bertaraf edilecek?
*Bu uyarı notunu ciddiye alın,ayakkabı alacaksanız kutusuz ayakkabı mağazalarını seçin!.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025