Mehveş EVİN
Kobane davasına “siyasi intikam” veya “kumpas” davası demek, kanımca hafif kalıyor. İddianamede öne sürülen iddialar, davanın zamanlaması ve yürütülme biçimi, hukukdışılığın ve kötüniyetin kanıtı olduğu gibi tüm Türkiye vatandaşları için bir utanç kaynağı. Çünkü iş, IŞİD terörünü aklamaya varıyor.
Bu yüzden iktidara gelenin hukuku yok sayarak başka siyasetçileri kafasına göre hapse tıkması, herkesin sorunu!
Bu dava, hukuken çoktan tahliye edilmesi gereken HDP’lileri olabildiğince hapiste tutmak, partiyi kapattırmak için uydurulmuş mesnetsiz yalanlar zincirinin son halkası.
Eğer AKMHP rejimi, hakikaten Kobane olaylarında ölenlerden HDP’yi sorumlu tutuyorsa, neden verdiği 11 araştırma önergesini reddetti? Neden tam 6 yıl bekleyip Kobane protestolarından bir “dava” çıkarmayı şimdi akıl etti?
Hadi açtın, neden ölenlerin otopsi raporlarını dahi istemedin? Yanlış duymadınız, 37 kişiyi öldürmek, öldürmeye azmettirmekten dava açılmış, ama dosyada bir tek otopsi tutanağı yok!
“IŞİD’E DİRENELİM” DEMEK NASIL TALİMAT OLDU?
Sadece bu soruları sormak dahi yeterince açıklayıcı olmalı.
Ama yetmez. Suçlamaların neye, nasıl dayandırıldığını bilmek gerekiyor.
Dün Ankara’da görülmeye başlayan davada HDP'nin önceki Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu, 108 kişi yargılanıyor.
Duruşmaya önce avukatların tamamı alınmadı, dışarıda açıklama yapmaları da engellendi. Tamamı alındıktan sonra, avukatların usüle ilişkin itirazlarını reddeden mahkeme, protesto edildi ve avukatlar 2. kez salonu terk etti.
Savunma hakkının böylesine çiğnendiği bir yere, mahkeme denebilir mi?
Şimdi Selahattin Demirtaş’a Kobane davasında yöneltilen suçlamaların (*) içeriğine ve “kanıt”larına bakalım.
- Demirtaş’ın 30.09.2014’te Mürşitpınar sınır kapısında yaptığı konuşmanın dört cümlesinin “örgütten talimat” aldığı iddia ediliyor. Kim ediyor? Biri açık, biri gizli “tanık.” Suçlamalar, bu cümlelerin 6-8 Ekim olayları için bir çağrı olduğuna dayandırılıyor. (KONUŞMANIN TAMAMI)
İKİ “TANIĞIN” İDDİASI VE FEYK HESAP
- “Bu bir yalvarma değildir. Bu bir minnet değildir. Tarihe direnişe hep birlikte katılalım. Tarihi direnişi hep birlikte yapalım ki tarih ittifakı da tarih birliği de oluşturma fırsatımız olsun” cümlelerinden talimat çıkarılıyor ancak iddianamede konuşmanın tam metni yok. Oysa Demirtaş, konuşmasında barıştan söz ediyor ve IŞİD’in saldırılarına karşı dünyayı birlik olmaya çağırıyor.
- Diyelim ki Demirtaş’ın bu konuşması “talimat” ve suça çağrı... Peki neden daha evvel soruşturma açılmadı? Neden tanık ifadeleri 2019 Eylül ve Aralık’ta alındı? Kaldı ki “tanık”ların biri talimatı Kamuran Yüksek verdi diyor, öbürü KCK’ye bağlıyor. İyi de hangisi?
- Çözüm sürecinin devam ettiği, İçişleri Bakanlığı bilgisi ve Şanlıurfa Valiliği izniyle, pasaportla Kobane’yi ziyaret eden Demirtaş, dönüşünde bu açıklamayı yapmış ve medyada yayınlanmıştı. Şimdi mi talimat çıkarmak akıllarına geldi?
- İddianamede yer alan suçlamalardan biri de Demirtaş’a ait olmayan bir hesaptan atılan tvitler. Twitter, “@selahattindmrts” adlı feyk hesabı kapatmış zaten.
İşin özeti şu: AKP’nin yürüttüğü barış sürecinin intikamı, cezası, faturası HDP’ye kesiliyor. Bir daha asla barış kelimesi telaffuz edilmesin, bir başka çözüm süreci başlatılmasın diye.
(*) Bilgilerin kaynağı, Selahattin Demirtaş’ın avukatlarının hazırladığı “Selahattin Demirtaş’a Yönelik Suçlamalar ve Gerçekler” kitapçığından.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
9.09.2025
2.04.2025
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023