Mensur Akgün
Amerika tarihinin en zengin, en saldırgan, en popülist, siyasi açıdan da en tecrübesiz başkanı cuma günü yemin ederek görevine başladı. Umarız başkanlığı Amerika için de, dünya için de, Türkiye için de hayırlı olur. Atacağı adımlar, alacağı kararlar dünyayı krize ya da savaşa sürüklemez. Türkiye ile Amerika arasındaki sorunlar çözülür, iki taraf da birbirini iyi tartarak tutum takınır, siyaset benimser.
Trump döneminden umutlu olmamız için çok fazla neden yok. Kulaklarımızı ve ruhumuzu tırmalayan ırk, cinsiyet ve inanç ayrımcılığı başkan oldu diye her halde bitmeyecek. Belli ki Kudüs konusu da, Meksika sınırı için düşündüğü duvar da gündemden düşmeyecek. Atlantik ittifakına verdiği zarar, Avrupalı müttefikleri hakkında söyledikleri akıllardan silinmeyecek. İran ile gerilimi artırma ihtimali de bölge politikasını rehin alma potansiyeli taşıyacak.
***
Ancak Trump’ın Rusya ile ilişkilere atfettiği önem Rusya kadar bizim açımızdan da önemli. Çünkü iki büyük devletin birbirine zarar vermek, yıpratmak için çalışması ne Suriye sorununun çözülmesine, ne de IŞİD ile savaşın başarıya ulaşmasına yardımcı olur. Putin ve Trump ülkelerinin ilişkilerinde yeni bir sayfa açacak olursa, sadece onlar değil biz de rahat ederiz. Rusya ve Amerika arasında sıkışmayız. Birini diğeri için tercih etmek zorunda kalmayız.
Diğer yandan iki liderin birbiriyle iyi geçinmesi bizim gibi pek çok ülkenin elindeki jeopolitik kozları kullanamaz hale gelmesine de yol açabilir. Muhataplarımızı taraf değiştirmekle tehdit etmemiz zorlaşabilir. Onlar önceliği karşılıklı tavizlere verebilirler, küçüklerin sırtından pazarlık edebilirler, çıkar ve beklentilerimiz konusunda zaten sınırlı olan hassasiyetlerini iyice kaybedebilirler.
Türkiye bunun tatsız örneklerini II. Dünya Savaşı sırasında da, 1962 Küba Füzeleri Krizi sırasında da yaşamıştır. 1945’te Yalta Konferansı’nda Türkiye Amerika tarafından Sovyetler Birliği ile baş başa bırakılmış, ancak bir yıl sonra diğer alanlardaki gerilimler ve krizler sayesinde Amerikan stratejik düşüncesinde anlam ifade etmesi mümkün olmuştur. Küba krizi sırasında da iki ülkenin pazarlığının Türkiye üstünde ve Türkiye’ye bilgi vermeden yapıldığı bilinmektedir.
Risk almamak için Türkiye’nin ABD ile olan sorunlarını zamana yaymadan çözmek amacıyla inisiyatif almasında büyük yarar vardır. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türkiye’de var olan ve artık ontolojik bir özellik kazanan Amerika karşıtlığına rağmen cuma günkü yemin törenine katılması, muhataplarıyla konuşması son derece isabetli olmuştur. Unutmayalım ki, Türkiye’nin Amerika’yı karşısına değil yanına almaya ihtiyacı vardır.
Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu yüzden bir önceki yönetimden alınamayan desteği, çıkar ve beklentilere saygıyı talep etmek için yeni Başkan Trump ile görüşmek istemektedir. Türkiye Trump Yönetimine IŞİD’e karşı savaşta da, radikalizme karşı verilecek siyasi mücadele de etkin rol oynayabileceğini ve verdiğini en üst düzeyde anlatmalıdır. İsrail ile olan ilişkilerin normalleşmesi de Türkiye’nin Amerika’ya kendini anlatmasını kolaylaştıracaktır.
***
İlişkileri yumuşatacak, Amerika’nın bizi daha iyi ve kolay dinlemesini sağlayacak olan bir başka faktör de siyasi üslubun yumuşatılmasıdır. İkili ilişkilerde pek çok sorun olduğu, bu sütunda da pek çok kez yazıldığı gibi Amerika’nın terörist örgüt olarak kabul ettiği PKK’yı dolaylı yollardan desteklediği doğrudur. FETÖ’ye karşı gösterilen hoşgörüyü de kimsenin anlamasına imkan yoktur. Türkiye eleştirileriyle aslında bu tavrı değiştirmeye çalışmaktadır.
Yine de yeni dönemde yeni bir sayfa açmak için Trump Yönetimine kredi açmak, açıldığını siyasetin göstergelerine yansıtmak varılmak istenen amaçla uyumlu olacaktır. Amerika, Rusya gibi ülkelere yaptırım uygulayabilecek potansiyelimiz sınırlı olduğu için kendimize zarar vermeden çıkarlarımızı korumanın, beklentilerimizi gerçekleştirmenin en kestirme yolu onları ikna etmekten, ortak çıkarlarımız olduğunu hatırlatmaktan geçmektedir…
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
23.07.2025
13.07.2025
18.06.2025
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024