Mümtazer TÜRKÖNE

Mümtazer TÜRKÖNE
Mümtazer TÜRKÖNE
Tüm Yazıları
CHP’nin iktidara yürüdüğü yolun taşlarını kim döşüyor?
2.12.2025
25
Sadece ekonomik göstergeleri ve Çözüm Süreci’ni takip ederek CHP’nin yürüdüğü yola döşenen kesme taşları tek tek fark edebilirsiniz. Ekonomi için umut yok; Çözüm Süreci hukuktan korkan iktidarın sırtında taşıyamayacağı bir yüke dönüştü, altında eziliyor. CHP’yi siyasetten silmek için girişilen her hamle, CHP’nin iktidara yürüdüğü yolu tesviye etmekten başka işe yaramıyor.

Keçecizade Fuad Paşa’nın ince zekâsının ürünüdür: 1860’larda kısa süreli Dahiliye nazırlığında binaları yıktırarak Sultanahmet’le Beyazıt arasında açtırdığı Divanyolu caddesi için muhalifleri övgüde bulunduğunda, “sizin attığınız taşlarla döşedik” karşılığını vermiş.

Muhalefetin, yani CHP’nin iktidar yolunun taşlarını tek tek, özenle ve emek harcayarak döşeyenler, Saray’daki oligarşinin gayretkeşleri olmalı. Her taş CHP’nin işini kolaylaştırıyor, önünü açıyor, heybetini ve iddiasını büyütüyor.

AK Parti karşıtlığı ve muhalefetin tekelleşmesi:

Önümüzdeki seçimde, CHP ile AK Parti arasında, 2024’te Ankara ve İstanbul’daki mahalli seçimler gibi eşitsiz-adaletsiz ama aynı zamanda dengesi muhalefetten yana bir yarışma gerçekleşecek. Sahada, siyasî reklamlarda, ekranlarda AK Parti’nin ezici baskısı küçük partileri anlamsız hale getireceği için CHP, muhalefet tekeli oluşturarak sandığa gidecek.

CHP’nin şapkadan tavşanlar çıkartması gerekmiyor. Toplumda yayılan ve güçlenen AK Parti karşıtlığı CHP’yi iktidarın müstakbel adayı haline getirmeye yetiyor.

Temel sebep ekonomi. Toplum artık mevcut iktidarın, ekonomiyi karaya oturduğu yerden kurtarıp açık denizlerde yüzdürebileceğine inanmıyor. Derin bir inanç ve güven kaybı, iktidar denklemini AK Parti’den alıp CHP’ye devredecek % 5’lik oy kitlesinin çok üzerinde bir seçmen kitlesini iktidar değişikliği hedefine kilitlemiş vaziyette. Varlık barışlarıyla, kent rantının cazibesiyle yükselen müteahhitlik sektörüyle, TMSF üzerinden yeniden dağıtılan büyük servetlerle yol alan ekonomi, artık denizi tüketti. İktidarın kemerleri sıkmaktan başka çaresi yok. Kaçıp muhalefette yeniden toparlanmayı denemesi en pratik çözüm. Tükenen güveni yeniden kazanmak ve umut yaratmak imkânsız.

CHP’nin Altılı Masa gibi, seçim koalisyonlarına da ihtiyacı kalmadı. AK Parti iktidarından kaçış, nereye doğru gidildiğinden daha önemli. İktidardan o kadar güçlü bir itme geliyor ki, bu merkezkaç etkisi CHP’nin etrafında kümelenmiş muhalefeti de anlamsız ve gereksiz hale getiriyor. CHP’nin muhalefet cephesinde oluşturduğu cazibe merkezi, Saray oligarşisinin yarattığı keskin kutuplaşmanın eseri. “Ya iktidara mahkûmiyet ya da CHP’nin peşine takılmak”; bu ikilemi yaratanlar CHP’yi masa başında yok etme planları yapıp, sonra yargı eliyle uygulayanlar.

Bütün iktidarlar ölümlü:

İnsanlar gibi iktidarlar da kalıcı değil. Kendi dönemlerine egemen olan rakipsiz iktidarlardan geriye, sikkelerden, heykellerden, yaptırdıkları anıtsal eserlerden ve tarih kitaplarının tozlu sayfalarında yer alan satırlardan başka iz kalmadı. Sokrates’e “Atina mahkemesi seni ölüme mahkûm etti” dediklerinde, “Tabiat da onları” cevabını vermiş. Her nefs ölümü tadacak. Siyasetin kendine özgü bir tabiatı var; bu tabiatın çizdiği istikametten uzaklaşınca zeval vakti erkene çekiliyor.

Son bir senede CHP’yi, iddialı ismi Ekrem İmamoğlu üzerinden tasfiye etmek için seri operasyonlar yapıldı. Kayyum atayarak nifak sokmak, CHP’yi ortadan ikiye bölmek; muhalefet seçkinlerini içeri tıkarak, büyüyen potansiyeli ezmek, sindirmek; açılan davalarla muhalefeti başını kaşıyamaz hale düşürüp etkisini yok etmek yolları denendi. Siyasetin, savaş tadında geçen doğasına uygun, negatif politikalardı bunlar. Siz göz doldurmak, iddialı işlere kalkışmak, halkı tatmin etmek yerine rakibinizi, yani muhalefeti ezip yok ederek iktidarınızı sürdürmek yolunu tercih ederseniz bir ihtimal sonuç alabilirsiniz. Türkiye gibi gelişmiş demokrasi tecrübelerine ve iktidarı barışçı yöntemlerle değiştirme becerisine sahip bir ülkede bu negatif operasyonların belirli bir sınırı olacağı aşikâr. Rahmetli Erbakan’ın kasıtlı olarak çok yanlış anlaşılan “Kanlı mı-tatlı mı?” ikilemini hatırlayın. İktidar bu sınırları zorladı ve son bir yılın tecrübesiyle tam anlamıyla başarısızlığa uğradı.

CHP’nin iktidar yolunun kilometre taşları arasında Kayyım, diploma, belediye soruşturmaları gibi yargının siyasî rekabete etkili bir süvari birliği olarak dahil olduğu operasyonlar yer alıyor. CHP ikiye bölünmedi. Tek başına Kılıçdaroğlu’nun son çıkışı, CHP’yi oyundan düşürmesi beklenen bu ihtimali tamamen yok etti. Kılıçdaroğlu Özel-İmamoğlu ikilisine bundan daha yararlı bir katkıda bulunamazdı. Yargı operasyonlarının her biri ki buna medyada Fatih Altaylı gibi muhalif seslerin kısılması da dahil, CHP’nin önündeki yolun dikenlerini temizlemeye devam ediyor. Hukuksuzluğu, insanların onurunu yaralayan, dişlerini-tırnaklarını bileyen bir inatlaşmaya neden çeviriyorsunuz? İktidarın siyasî-bürokratik oligarşisi, hesapsız şekilde önüne gelen her meseleye elindeki çekici indireceği bir çivi gibi bakıyor. Çekici doğru tutamıyor, isabet ettiremiyor, kendi eline vuruyor, sonra sarılı parmaklarla ortalıkta dolaşıyorlar. Gayretkeşlik, iktidar operasyonlarının karşısına Muhalefet cephesinin orantısız zekâsını ağır bir buldozer gibi yerleştiriyor. İktidar kendi gücüyle oyuna geliyor.

Çok zorlu, çok karmaşık değil; sadece ekonomik göstergeleri ve Çözüm Süreci’ni takip ederek CHP’nin yürüdüğü yola döşenen kesme taşları tek tek fark edebilirsiniz. Ekonomi için umut yok; Çözüm Süreci hukuktan korkan iktidarın sırtında taşıyamayacağı bir yüke dönüştü, altında eziliyor. CHP’yi siyasetten silmek için girişilen her hamle, CHP’nin iktidara yürüdüğü yolu tesviye etmekten başka işe yaramıyor.

Hafta sonu CHP kurultayı, kitlesel enerjisi, tekel oluşturan iddiası ve pervasız direnci ile bir iktidar yürüyüşünü ete kemiğe büründürdü. Yol düz, iktidar bu yolun taşlarını tek tek döşemeye devam ediyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar