Mümtazer TÜRKÖNE
Etyen Mahçupyan'ın dün köşesinde dediği gibi, "...eğer serinkanlı bir şekilde bakmayı becerip 'niçin böyle?' diye sorarsanız..." 'freni patlamış kamyon'u durdurabilir misiniz? Teşbih bana ait olduğu için cevap hakkım var.
17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu'ndan bu yana Türkiye'de yapılanları, ellerindeki sivri baltalarda bir fok sürüsünün arasına dalan ve katliam yapanlara benzetiyorum. Foklar yargı sistemi gibi yavaş hareket ettikleri için öldürücü darbelerden kaçamıyorlar. Veya daha yalın bir benzetme: Adam eline bıçağı almış, domuz bağı ile bağladığı zavallının boynunu kesmeye çalışıyor. Çaresiz kurban can havliyle debeleniyor. Kasap bize dönüp kurbanın çıkardığı zorluktan şikâyet ediyor. Boğazı kesilen, koskoca devlet iktidarı karşısında bizim hakkımızı, hukukumuzu korumakla görevli savcılar. Ne yapalım? Etyen Mahçupyan gibi, "Hükümet'in freninin patladığı belli" dedikten sonra "ama yargı adına davrananların da aynı durumda olduklarını görmek çok mu zor?" diye kasapla kurban arasında bir eşitlik ve denge tesisine mi girişelim?
17 Aralık'tan bu yana devletin mütemmim cüzlerini bir arada tutan hukuk çivisi çıktı. Başbakan İstiklâl Savaşı ilan etti; vatan tehlikede olduğuna göre hukuk gereksiz bir teferruat haline geldi. Yargı asgari düzeyde görevini yapamıyor. Polisler üzerinde estirilen terörden sonra, adlî kolluk, mahkeme kararlarını uygulamıyor. Başbakan, gazete manşetlerine yansıyan "savcı 22 kere yurtdışına çıktı" iddialarını kanıtlama ihtiyacı bile duymuyor. Yolsuzluk soruşturmalarını örtmek için yargı kilit altına alınmış vaziyette. Hem zanlı, hem savcı hem de yargıç sadece tek kişi artık. Savcılar baskı ve tehdit altında iş göremiyor. Söz dinlemeyenler yıldırım hızıyla sağa-sola sürülüyor. Yargının kronikleşmiş sorunlarından değil, bir yolsuzluk soruşturmasının asgari hukuk prensiplerine uyularak yürütülmemesinden şikâyet ederken, Mahçupyan'ın önümüze koyduğu "yargı bağımsızlığının da bir meşruiyeti olması lâzım" argümanını hangi hukuk fakültesinin doktora programında tartışacağız? Dediği gibi "yargı tarafsız olmalı". Savcıların, yürütme tarafından itlaf edilecek sokak köpeği muamelesi gördüğü bir ortamda, bu söze kim inanır? Yargı nasıl olsa çete, polisler paralel devletin uzantısı. Peki ya yolsuzluklar? Dört bakanı rüşvet iddiaları yüzünden istifa etmiş bir Hükümet'in karıştığı yolsuzluk soruşturmalarını kim yürütecek? Ne kadar zor bir soru değil mi?
Taha Özhan, Başbakan'ın çevresinde teorik muhakeme yürütme becerisine sahip nadir entelektüellerden biri. Etyen Mahçupyan'ın siyasal alanda meşruiyet arayışının patenti ona ait. Stratejik tahkimatı, Sabah gazetesindeki köşesinde, sorunu hukukî değil siyasî bir sorun halinde tanımlayarak inşa ediyor. "Hukuk, dosya ve polis tartışmak yerine siyaseti gündemin merkezinde tutmayı" öneriyor. Ortada hukukî değil, siyasî bir sorun var. "Siyasetin zahmetli ve emek isteyen dünyasında kalem oynatan entelektüellere", "belge bağımlılarına acıma" görevi veriyor. Nitekim Başbakan'ın takip ettiği strateji de bu istikamette. Kurulan savunma hattı siyasî alanda. Komplo teorileri, paralel devlet ve hayalet yapı şeytanları belgelerin ve hukukun yerini alıyor. Meclis çoğunluğu üzerinden yasalarla yargıyı sistematik olarak kilitleme çalışmaları siyaset olarak yükseliyor. Bir başka siyasî çözüm daha var. Yeni ittifaklar oluşturmak ve alanı genişletmek üzere bir sempati taarruzu başlatılıyor. Başbakan'ın, Brüksel'de uzun zamandır ağzına almadığı laikliği yeniden hatırlaması ve yeni bir demokratikleşme paketinin hazırlandığını açıklaması bir "siyasal kurgu"yu haber veriyor. Meselenin siyasal bir sorun olarak çerçevelenmesi, elbette hukukî sorunu ortadan kaldırmıyor; ama bu perspektif siyasal alanın çözüm yeteneğini artırıyor.
Komutanların soruşturmasını Başbakan'ın iznine bağlamak, MİT'i operasyonel bir kuruma dönüştürmek "Muhaberat Devleti" kurma teşebbüsü olarak yorumlanırken; bir anda, laiklik ve demokrasi vurgusu bir siyasal çözüm arayışı anlamına geliyor. Kamyon henüz durmadı ama yavaşladı. Ayrıca siyaset, alelade bir yolsuzluk lekesini temizleyecek çözüm bulamıyor.
Yazarlar
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.09.2025
21.09.2025
18.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
6.09.2025
5.09.2025
2.09.2025
1.09.2025
30.08.2025