Mümtazer TÜRKÖNE
Diyelim ki iki alternatifiniz var. Birincisi kasım ayında yapılacak bir genel seçim, ikincisi ise AK Parti-CHP koalisyonu ile Türkiye'nin hükümet sorununu çözerek yoluna devam etmesi.
Hangi durumda bombalar patlar, terör artar ve bu saldırılarla ne kadar insan hayatını kaybeder? Biraz daha dramatize edelim. Hangi alternatif, kaç kişinin hayatını kurtarır ve 2016 yılını da görmelerini sağlar? Bu sorunun tereddütsüz cevabı, seçim ihtimalini gündemden kaldırarak bir koalisyon hükümetinin kurulup, herkesin işine gücüne bakması değil mi? Suruç saldırısının gösterdiği üzere, erken seçim kararı alırsanız sağda-solda bombalar patlayacak ve oy hesabı bu sefer hayatını kaybeden insan sayısına ve ülkede oluşan şiddet atmosferine dayanacak. Seçim güvenliği ciddi riskler barındırıyor. Erken seçim kararı vermek, iktidar hırsı ile bir katliam emrini imzalamak demek. Tablo son derece açık. Seçimin kaotik ortamında patlayan bombaların sona erdireceği her insan hayatı doğrudan bu kararı verenlerin, Türkiye'yi seçime götürenlerin işlediği cinayetler olacak.
Herkesin bir hesabı var; sadece seçimden tek parça iktidar hayalleri kuranların değil. “IŞİD, Türkiye'de kimin iktidarda olmasını ister?” diye sormuştum. Belki “kimi istemez?” diye sormak lâzım. Doğru cevabı önümüzde duran alternatife göre bulabilirsiniz. AK Parti-CHP koalisyonuna rıza gösterir mi? Türkiye'nin Suriye politikasını kökünden değiştirme talebi ile hükümete ortak olan bir CHP, IŞİD'in, bölgesel çıkarlarına uygun hareket eder mi?
Erken seçimi sadece Erdoğan zorluyor. AK Parti ile CHP arasındaki temaslarda pürüz görünmüyor. CHP'liler Davutoğlu ekibi dışında, AK Parti içinde Erdoğan'ın uzantısı olan bir merkezin direncinden bahsediyor. Seçim atmosferinin iyi sıhhatte olsunları imdada çağırır gibi terör üretmesi, AK Parti'yi yeniden tek başına iktidara taşımaya yeter mi? Kürt oylarına ve HDP'yi geriletmeye dayalı bu hesap ancak HDP'nin barışçı fiyakasının bozulması şartına bağlı. IŞİD, pusuda beklediğine ve PKK kendisini yakan yangına deli gibi benzin döktüğüne göre bu hesap mantıklı görünüyor. Erdoğan'ın Gezi olaylarından beri tavizsiz uyguladığı toplumu kutuplaştırma ve muhaliflerini şeytanlaştırma politikası ile bu hesap uyuşuyor. Yine de yanlış bir hesap. Erdoğan, ülkeyi tehlikeli bir yoldan götürüyor ve dikiz aynasından kontrol ederek sağından solundan yaklaşanları kontrolü altına aldığını sanıyor; ancak kör noktadan kendisini göremiyor. Erken seçim kararı alınır ve Türkiye kan gölüne dönerse seçim günü “katil kim?” sorusu, sandığa giren her oyu belirleyecek. Bombaları patlatanlar oy listesinde yer almadığı için Türkiye'yi seçime götüren irade cezalandırılacak.
IŞİD'e karşı İncirlik'in Koalisyon Güçleri'ne açılması, PKK'nın Kent Savaşı hazırlığını saçma hale getiriyor. Ne olursa olsun, ateşkesin sona erdirilmesi ve PKK'nın saldırılarına devam etmesi, çok değer verdiği Suriye'deki mevzilerini kaybetmesine yol açar. Devlet aptal değil, IŞİD'i ABD desteği ile durdurabilen PKK, bütün lojistik kaynaklarının yer aldığı Türkiye ile neden akılsızca bir savaşa girsin? Hükümet'in ABD ile yürüttüğü diplomasi geç kalınmış olmasına rağmen doğru. Hem IŞİD, hem PKK aynı anda etkisiz hale getiriliyor. PKK'nın Afrin ile Kobani arasında, etnik temizlikle kurmaya çalıştığı bağlantı iptal ediliyor ve bu bölgelerde ÖSO'nun önü açılıyor. Kazanç peşindeki PKK, elindekilerle idare edecek. HDP üzerinde şiddet tehditleri ile oluşturduğu baskı da bu manzaraya uygun düşmüyor. Erken seçim, PKK'nın Suriye'de bıçak sırtındaki çıkarlarına da aykırı.
Türkiye'yi seçime götürmek, vahşi bir ormana dönen bölgede tuzağa sürüklemek demek. Bombalarla oy hesabı yapanların, kaos ve şiddetten iktidar üretmeye kalkanın üzerine gökkubbe çöker. Bu halk sandıkta çökertir. Bu yüzden erken seçim olmaz. Öyleyse koalisyon hükümeti hayırlı olsun.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2025
3.08.2025
31.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025