Mustafa ARMAGAN
Fethin 562. yıldönümünün yaklaştığı şu günlerde Ebulfeth Camii’nin ihyası bir yandan Fatih’in emanetine sahip çıkıldığını gösterecek, öbür yandan da Yedikule’deki yetim kardeşinin yanık feryadını işitmemizi sağlayacaktır.
“Şebnem Ferah Hisar’ı salladı.” Bu tarz haberler yaz gelince gazetelerimizin ilk sayfalarından eksik olmaz, ‘Hisar’ı sallama’nın ne olduğundan gafil olan bizler de kendimizce manalar çıkarmaya çalışırdık. Meğer Hisar gerçekten sallanmış ve hasar tespit çalışmaları yapılırken ortaya çıkmış ki, yıkılan, Fatih’in İstanbul’da yaptırdığı ilk camiymiş! Ayaklar altında çiğnenen de caminin harimi, yani ibadet edilen mekânı, birileri için bir şey ifade etmese de bir ‘kutsal mekân’mış.
Şimdi bir tiyatrocu hanım çıkmış, ödül töreninde aldığı ‘şeyi’ kameralara kılıç gibi sallaya sallaya “Rumelihisarı’ndaki açık hava tiyatrosuna mescit yapmak istiyorlar, izin vermeyeceğiz.” diye meydan okuyor.
Öncelikle şunu hatırlatalım:
Yakınlara kadar tiyatro veya konser sahnesi olarak kullanılan alanda bir cami inşa edilmeyecek, yanlış biliyorsunuz. Yıllardır çığlıklarınızla bir caminin üzerinde kendinizden geçiyordunuz ve burası hukuk dışı yollarla zaptedilmişti. Şimdi Fetih’ten daha yaşlı olan bu kayıp caminin yerine yeni bir cami yapılıyor! Hepsi bu.
Hak sahibine iade ediliyor
Az buçuk mevzuat okumuş olsaydınız cami yapılan yerin, hele bir vakıfsa kesinlikle başka bir amaçla kullanılamayacağını bilmeniz gerekirdi. Üstelik burası adıyla sanıyla bir vakıf. Kurucusu da Fatih Sultan Mehmed. Onu siz konser veresiniz veya oyun sahneleyesiniz diye yaptırmadı. Yalnızca 1950’lerden beri işgal altında tutulan, üzerinde çılgınca eğlenilen bu kutsal alan yine ecdadımızın arzusuna uyularak cami yaptırılıyor. Hak sahibine iade ediliyor.
Peki neden bu cami ürküntüsü? Neden bu ibadet fobisi? Geçmedi mi hâlâ ‘Aman barbarlar geliyor, bizi kesecekler’ paniği? Yeter artık. Bir zamanlar milletin değerlerini alaya alanların halinden de mi ibret almıyorsunuz?
İşin ilginç yanı, 1990’lardan beri caminin ihyası için defalarca girişimde bulunulup geri adım atılmış olması. 14 Ağustos 2006 tarihli “Cumhuriyet”te şunları okuyoruz:
“Rumelihisarı’ndaki Boğazkesen Camisi’nden geriye kalan yıkık minarenin restore edilmesi ve yeniden yapılması için Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı röleve restorasyon ihalesinde son aşamaya gelindi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Boğazkesen Camisi’nin yeniden yapımı için açılan ihaleyi alan firma caminin aslına uygun rölevesini hazırlayarak Anıtlar Kurulu’na sunacak. Kurulun onaylaması halinde restorasyon çalışmalarına başlanacak. Büyükşehir Belediyesi 28 Haziran 2005’te de yazılı olarak sanatçıların platform olarak kullandıkları yerin cami alanı olduğunu ve platformun kaldırılması gerektiğini bildirmişti.”
5 gün sonra bu defa “Hürriyet”in haberi “Hisar’a cami tartışması” başlığını taşıyor. Habere göre arkeolog Erdem Yücel caminin yeniden yapımı için yeterli bilginin olmadığını söylemiş. Doç. Kemal Kutgün Eyüpgiller de onu desteklemiş; caminin özgün halini gösteren ‘hiçbir belge olmadığını’ iddia etmiş. Topkapı Müzesi Başkanı İlber Ortaylı ise şu görüşteymiş:
“Camisiz hisar olmaz. Yedikule’nin ortasında da cami var. Buranın orijinal halini rölöveyi üstlenen bulacak ve yapacaktır. Bulmanın çok zor olduğunu sanmıyorum. Benim neslim bu camiyi hatırlıyor.”
Ebu’l-Feth Camii, Fatih’in vakfı
2015’teyiz ve hâlâ tartışıyoruz. Neyi? Tek cümleyle: Caminin cami olup olmamasını…
Gelin biraz da hakkında hiçbir belge olmadığı söylenen caminin mazisine bakalım.
Fatih Sultan Mehmed’in Fetih’ten bir yıl önce inşasını emrettiği Rumelihisarı, kuşatmada kritik bir rol üstlenmiş, ilk şehitler de hisarın arkasındaki sırtta bulunan bir zamanların Nafi Baba Tekkesi’nin olduğu yere (Dua Tepesi) defnedilmiştir (“Şüheda Kuyusu”). Burada 855 (1451) tarihli bir mezar taşı dikkat çeker.
Fatih Yedikule Hisarı’na olduğu gibi Rumelihisarı’na da bir cami yaptırıp vakfetmiştir. Uzun süre bir askeri garnizonun barındığı Hisar’ın içine 17. yüzyıldan sonra evler yapılıp mahalle haline gelince mahalle camii işlevini kazanmış ve bu asırlarca böyle devam ettikten sonra bir yangında harap hale gelmiş, minaresinin külah kısmı yanmış, zamanla sadece kaide ve gövdesi ayakta kalmıştır.
Mimarlık tarihçisi Ekrem Hakkı Ayverdi’ye bakılırsa vakfiyesinde “Cuma Mescidi” diye zikredilir ki adı Fatih Camii’dir. Muhasebe defterine göre hatibi, müezzini, kayyımı vardır. Temelleri eski bir sarnıcın içine atılarak zemine kadar yükseltilen caminin “duvarları toprağa kadar mevcud”du. Ne zamana kadar? Fethin 500. yıl kutlamalarının yapıldığı 1953’e…
O yıl kutlama hazırlıkları sırasında Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın emriyle temel ve duvarların üzeri taş döşenerek bir sahne yapılmış ve “Yunan trajedilerine lu’biyat (komedi) yeri olmuştur. Bundan daha hazîn bir manzara tasavvur edilemez. Bir gün cami olarak ihyâsı bu milletin kurtuluşuna işâret olacaktır.”
Yıkılan caminin yerine 1956’da mimari proje yarışması açılmış. Kazanan üç mimar (Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüler) temellerinin üzerini kapatarak tiyatro sahnesi ve tribün yapılması teklifinde bulunmuş ve projelerini gerçekleştirmişler. Sonradan tiyatro cazibesini yitirince konser sahnesi olarak yıllarca ‘sallanacak’ olan caminin ruhu ve boynu bükük yadigârı minare yakında asli işlevine dönecek, ihya edilmiş olacak. Birilerini ürkütmüş olsa bile yapılan doğrudur. Camiye camilik yaraşır.
İstanbul camileri denilince ilk akla gelen kaynak olan Ayvansarayî’nin “Hadikatü’l-Cevâmi”sinde cami hakkında şunlar yazılı:
“Hisar Cami-i Şerifi: Hisar’ı yaptıran Ebu’l-Feth Sultan Mehmed Han Gazidir ki İstanbul fethinden bir sene evvel bina edilmiştir. Yapılış tarihine ‘Bünyân-ı Mehemmed Han’ ibaresi tarih düşürülmüştür. Kalenin ortasındaki cami-i şerif Fatih hazretlerinin hayır eserlerindendir ve hademesinin görevleri Ayasofya Cami-i Şerifi vakfına bağlıdır.”
Demek ki, hem Fatih’in İstanbul’daki ilk camisi, hem de hademeleri Ayasofya’dan vazifeli gönderilen bir ibadethane var karşımızda. Fethin 562. yıldönümünün yaklaştığı şu günlerde Ebu’l-Feth Camii’nin ihyası bir yandan Fatih’in emanetine sahip çıkıldığını gösterecek, öbür yandan da Yedikule’deki yetim kardeşinin yanık feryadını işitmemizi sağlayacaktır.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2017
9.02.2017
26.03.2017
19.03.2017
12.03.2017
26.02.2017
5.02.2017
29.01.2017
22.01.2017
15.01.2017