Mustafa PAÇAL
Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’nda dağılmasıyla birlikte İngiltere ve Fransa arasında 1916 yılında imzalanan Sykes-Picot Antlaşması ile yeniden şekillenen Ortadoğu, 1948 yılında İsrail devletinin kurulmasıyla yeni bir siyasi konjonktüre giriyordu.
Birinci Dünya Savaşı’nda sınırları yeniden çizilen Ortadoğu’da, 1967 yılında patlak veren Arap-İsrail savaşı sonucunda kurulan bugünkü harita, genel olarak Soğuk Savaş yıllarında korunarak bugünlere gelindi.
ABD ve SSCB Soğuk Savaş yıllarında daha çok bölge siyasetinde etkili olacak projeler üzerinde çalışarak, genelde sınırların ulus ve mezhep ekseninde yeniden çizilmesine karşı çıkarak bunu bir BM politikası olarak karşılıklı kabul ettiler.
ABD, Sovyetler’e karşı Bağdat Paktı, CENTO gibi siyasi ve askerî ittifakların üzerinden bölge siyasetinde etkili olmaya çalışırken, Sovyetler Baas hareketine destek vererek bölge siyasetini etkilemeye çalışıyordu.
1979 yılında İran İslam Devrimi ve SCCB’nin Afganistan’ı işgal etmesi sonucunda bölge siyasetinde kartlar yeniden dağılmış oldu.
Bu iki önemli siyasi gelişmenin bölge siyasetinde en belirgin etkisi otoriterliğin ve her türden dinî ve ideolojik farklılığın daha da kutuplaşması olarak kendini gösterdi.
Türkiye, Mısır gibi bölgenin etkili ülkelerinde kendini gösteren askerî darbeleri bu gelişmenin siyasi etkileri içinde görmek lazım.
Ayrıca İran İslam Devrimi’ni ihraç etmek isteyen molla rejiminin bölgede mezhep savaşlarının ortaya çıkmasında etkileri biliniyor.
On yıl süren İran ve Irak savaşı arkasından 1991 yılında başlayan Irak-Kuveyt arasındaki Körfez Savaşı aslında bugünkü bölgesel gelişmeleri de ateşleyen olaylara zemin hazırlayan savaş oldu.
Türkiye Körfez Savaşı için her ne kadar “bir koyup, üç alma” hesabını yapmış olsa bile evdeki hesap çarşıya uymamış ve özellikle ekonomik olarak bu savaştan zararlı çıkılmıştı.
Son olarak 2010 yılında Tunus’tan başlayan “Arap Baharı” süreci Tunus, Libya, Mısır ve Yemen gibi ülkelerde rejim değişikliklerine neden olduğu gibi bölgenin her bakımdan yeniden yapılanmasını tekrardan gündeme getirmiş olsa da bu sürecin tersine etkileri de günümüzde ortaya çıktı.
Türkiye Ortadoğu siyasetinde tüm Soğuk Savaş yılları boyunca “Batı” yaklaşımları ve örgütlenmeleri içinde yer aldı.
Bağdat Paktı ve CENTO içinde olduğu gibi 1949 yılında Avrupa Konseyi kurucu üyeliği ile 1952 yılında NATO üyeliği ve 1959 yılında AB üyeliği için başvuru ve 1963 Ankara anlaşmaları bütün bu sürecin köşe taşlarını oluşturdu.
Türkiye bugüne kadar ortaya koymuş olduğu bu görünümün dışına çıkan bir görünüm vermeye başladı.
İsrail ile bozulan Mısır ile devam eden bu durum aslında tüm zamanlarda yaşadığımız türden gelişmeler değildi.
Bu durum Türkiye’nin bölgede geçmişte farklı bir strateji izlediğinin ipuçlarını taşıması bakımından önemliydi.
“Yeni Osmanlıcılık” diye formüle edilen bu bölgesel stratejik politika “Batılı” ülkeler ve kurumlar tarafından da fark edildi.
Son NATO toplantısında bunlar yapılan görüşmelerde bir kez daha hatırlatıldı.
Şimdi IŞİD terörüne karşı bir uluslararası koalisyon oluşturuldu.
Türkiye “rehine hikâyesi” ile bu koalisyon mutabakatı içinde yer almak istemedi.
Erdoğan aynen “NATO’nun Libya’da ne işi var” dediği günlerdeki gibi “Türkiye’nin IŞİD karşısında ne işi var” dedikten sonra olanlar oldu.
Rehineler “MİT tarafından” kurtarıldı.
Peşinden Erdoğan BM toplantıları için ABD’ye gitti.
Biden ve Kerry ile görüştükten sonra “Türkiye IŞİD’e karşı askerî ve siyasi neyse hepsini yapacak” dedi.
Buna siyaseten “U dönüşü” dense de, bu açıklama geç ama Türkiye’nin bölge siyaseti için yerinde bir açıklama oldu.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020