Namık ÇINAR
Daha birlikte yaşamanın nasıl olacağını bile halledememişiz.
Daha nasıl adaletli olacağımızı, birbirimize.
İnsan gibi üretmeyi, insan gibi üleşmeyi de.
Biz ne düşünüyorsak, doğru oymuş meğer.
Biz ne biliyorsak, o kadarmış bilgi de.
Her şeyin ölçüsü kendimizmişiz sadece.
Şu devletçiliğimize, şu kraldan çok kralcılığımıza da bakın hele!
Çağdaş insan hiç devletten yana olur mu? Bunu bile henüz kavrayamamışız.
Kendilerini devletle özdeş tutan insanlar, sosyopolitik bilinçleri sorunlu olan kimselerdir.
“Allah devleti başımızdan eksik etmesin” demek, kölenin efendisine duyduğu bağlılığın kul kültürü refleksinden sızagelen bir kalıntısıdır.
Devlet, kendisinden panzehir üreteceğimiz zehirli bir yılan gibidir sadece.
Toplum olarak denetimimiz altında tutmazsak, gün gelir bizi sokar.
Bu yüzden insanlık, “Fransız Sosyal Devrimi” ile “İngiliz Sanayi Devrimi”nin bileşkesinden doğan ve paydasında “aydınlanma” bulunan “demokrasi”yi, buna bir çare olsun diye icat etmiştir.
Örneğin, değişimin tezgâhlarında ilmik ilmik dokunarak şekillenen Batı kültürü, tarihsel olarak “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” esaslarıyla yoğrularak, bir yüzyıl içinde “cadı yakmak”tan “köleliğin reddolunacağı” bir çağdaşlığa doğru evrilecek ve insanı baz alan bugünkü demokratik dünyanın temellerini atacaktır.
Ama biz onu da kendimize benzeterek, devlet erkinin emrine ve önceliğine tahsis etmişiz.
Özne, birey ve onların özgür birlikteliğinden doğan toplum değil, gene devlet gene devlet olmuş, dönüp dolaşıp.
Türkiye, çağdaşlaşma adına iddialı olduğu koskoca 20.yy’da, yazık ki nal toplamaktan öteye gidememiştir.
Aydınlanmanın ve demokrasinin biricik amacı bütün herkesin özgür olması iken; bizde çağdaş geçinenler, konjonktüre göre hangi grubun eline geçmişse onun borusunun öttüğü bir devleti yüceltmeyi marifet saymışlardır.
Örneğin, Cumhuriyet ideolojisi olarak ortaya konan Kemalist Batıcılık, bu ölçülerde hüsrana uğramasaydı; bugün itibariyle devleti ele geçiren yeni dindar nesiller, belki de Doğu’ya şimdiki gibi bir tepkimeyle bu denli yönelmeyebilirlerdi.
Çünkü Kemalist- militarist devletçiler, Gaudi’nin bitmeyen “La Sagrada Familia Katedrali”nin inşasındaki gibi yürüttükleri sürekli devlet erkini güçlendiren bir ideolojik anlayışla, Atatürk’ü sömürmeyi tercih ederek, onu dahi despotik Doğululuklarını örten bir aparat gibi kullanmışlardır.
Yere göğe koyamadığınız devlet artık Erdoğan’ın kollarındadır ve ondan medet ummak, Erdoğan’dan medet ummakla eşdeğerdedir.
Eğer zamanında demokrasiyi ölçü alsaydınız, bireyin ve sivil toplumun gelişmesini ve haklarını her şeyin üstünde tutsaydınız; siyasal iktidara kim gelirse gelsin, bu ifratlarda bir güç tekelinin sahibi olamayacağını da görürdünüz.
Oysa şimdi Erdoğan;
‘hukuku engelliyor’ ama Yasama, halkın değil devletin bir organı olmaktan öteye gidemediği için onu seyretmekle yetiniyor;
‘adaleti engelliyor’ ama Yargı, kararlarını halktan değil devletten yana verdiği için onun ağzının içine bakmaktan başka bir şey yapmıyor;
‘hükümetin kurulmasını engelliyor’, lâkin Yürütme’yi halk değil o tayin ettiği için bakanlar, tören mangası erleri gibi göz ucuyla ondan hiza alıyorlar;
‘sandıktan çıkan halkın iradesini engelliyor’, fakat sözde seçilmiş görünen 550 vekilden hiçbirisi iki aydan fazla zaman geçtiği hâlde ortalıkta gözükmüyorlar, çünkü güç aldıkları kaynak halk değil, devlet;
‘hepimizin ensesinde boza pişiriyor, babasının çiftliğindeymiş gibi at oynatıyor’, çünkü demokrasi bilinci yeşermemiş, sivil toplum oluşmamış.
Sadece çeşitli etnik, dinî ve mezhebî kamplara bölünmüş, kul kültürü alışkanlıkları serdeden, çoğu yurttaşlık bilincinden yoksun bir karakalabalıklar sürüsü sözkonusu.
Ama zebanilerle işbirliği yaparak bu cehennemi savunan devletçi kafa, hâlâ yerli yerinde duruyor ve o fasaryadan saygınlığını hiç sektirmeden koruyor.
Yahu ne zaman akıllanacağız be!
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAk Parti içinde üç grup var ve Erdoğan sonrası için mücadele halinde mi? Güldürmeyin beni… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTAvni Akyol’a Ayıp Ettiniz… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016