Ümit KIVANÇ
Adan’ın Ömer Çelik ve Numan Kurtulmuş’a, şüphesiz bilmediklerini aklımızdan geçiremeyeceğimiz şeyi alenen ve acımasızca hatırlatıp, parti olarak AKP’nin herhangi bir hükmünün var olmadığını belirtmesi, işin bir yanı. Öbür yanda, yıllardır başlamış bir -her şeye paralel- sürecin olgun evresine varıldığını da ilan etmiş oldu MHP’li vekil: Erdoğan artık yeni Demirel’dir.
Adı var, kendi var mı belli değil meclisimizin başkanvekili, MHP’li Celal Adan, hâlihazırdaki iktidar yapısının mahiyetini idraksiz kafalara güzelce sokmak istemiş. Adan’ın AKP Sözcüsü Ömer Çelik’e tepkisi, “Hoca, n’aptın sen yea!” diye özetlenebilir. Dileyenler, bunun başına “şşşş, alooo!”, peşine “konuştuğun kelimeye bak” ekleyebilir.
Ömer Çelik, yaklaşan yerel seçimlerde AKP-MHP iktidar ittifakının nasıl işleyeceğine dair sorular üzerine, “AK Parti her yerde seçimlere girecektir,” diye kestirip atmıştı. “AK Parti’nin bir yerde seçime girmemesi söz konusu değil.”
Bu haliyle, “MHP’ye belediye (koltuk) ikram etmeyiz” anlamına geliyor.
Celal Adan, İstanbul Sultangazi’de partisinin ilçe teşkilatının düzenlediği geceye katıldı, çıkışta da af, idam ve yerel seçimde ittifakın vaziyetine dair sorularla karşılaştı. Af talebini hapishanede sıkış tıkış yatan bîçare tutuklu ve mahkûmlara partisinin duyduğu şefkat hissiyle açıkladı, idam için de, “sunulması halinde destekleriz” dedi. Yani aslında idamı Meclis’e kendilerinin sunmayacağını söylemiş oldu, ama sözleri bu tarafından değerlendirilip üzerinde hakkınca durulmadı. Belki de ağzından o anda öyle çıktı; işaret etmiş olayım, geçeyim.
Ama AKP Sözcüsü Çelik’in yukarıda andığım sözleri üzerine Adan’ın söylediklerinde herhangi bir müphem taraf yoktu. “Cumhur İttifakı’nın,” dedi Adan, “üzülerek söylüyorum, bazı Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticileri tarafından tam kavrandığı noktasında endişelerimiz var. Zaman zaman partilerini bağlamamakla birlikte yaptıkları açıklamalarla Cumhur İttifakı’nı kavrayamadıklarını görüyoruz. Bundan dolayı büyük üzüntü duyduğumuzu ifade etmek isterim.”
MHP’li vekil, hatırlatma gereği duyuyordu: “Cumhur İttifakı Türkiye’nin menfaati ile ilgili bir ittifaktır.”
DHA’nın haberinden aynen aktaracağım Adan’ın dediklerinin bundan sonrasını:
“Cumhur İttifakı Türkiye’nin birlik, beraberlik ittifakıdır, Türkiye’ye yapılacak olan saldırılara karşı kurulmuş bir ittifaktır. Cumhur İttifakı, Türk devleti, Türk milleti için kurulmuş bir ittifaktır. Dolayısıyla bu ittifakı zaman zaman klasik siyaset tarifleriyle tarif edenlerin bu işi kavramadıkları ortaya çıkmıştır. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu meseleyi görüştüklerinde milletimizi rahatlatan bir kararın çıkacağından endişe etmiyorum. Çünkü Cumhur İttifakı devam etmelidir. Bu yerel seçimlere bizim bakış tarzımız, Cumhur İttifakı’nın zarar görmeyeceği bir süreç olarak tarif edilmekte. Bu da doğrudur. O bakımdan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin sözcülerinin meseleyi kavrayarak, analiz ederek, MHP’nin ne söylediğini kavrayarak açıklama yapmalarında fayda var. Sadece Ömer Çelik’in değil, zaman zaman Numan Kurtulmuş’un da yaptığı açıklamalar var. Akıllarına geldiği gibi konuşmaları son derece yanlış.”
Önce gündelik olanı aradan çıkaralım: AKP’nin bahsi geçen “kafa” elemanlarının kafalarına göre konuşmadığını hepimiz biliyoruz, Celal Adan bizden iyi biliyor. Sıradan gündelik süflî politika usûlüne uygun olarak, esas muhatap komutana değil, yaverlerine laf ediliyor. Bu bir. İkincisi, bir bütün olarak, yani parti olarak AKP de -gerçekte tıpkı Tayyip Erdoğan’ın başka bir düzlemde fiilen yaptığı gibi- kenara konuyor. Deniyor ki: Boşuna debelenip ortalığı karıştırmayın, sonuçta liderler oturur, karar verir, siz de nereye denirse oraya tıpış tıpış yürürsünüz. Celal Adan niçin bundan bu kadar emin? Çünkü ittifak.
Neydi ittifak: “Türkiye’nin birlik, beraberlik ittifakı”, “Türkiye’ye yapılacak saldırılara karşı kurulmuş ittifak”, “Türk devleti, Türk milleti için kurulmuş ittifak”. Dolayısıyla “klasik siyaset tarifleriyle tarif edilemeyecek” bir oluşum: “bu ittifakı (…) klasik siyaset tarifleriyle tarif edenlerin bu işi kavramadıkları ortaya çıkmıştır”.
Nedir “klasik siyaset tarifleri”ne sığmayan?
Acaba büyük ölçüde kuralına uygun ve dürüstçe yapılmış bir seçimin sonucunu fiilen iptal eden, bizzat rejimin meşru işleyiş zeminini ortadan kaldıran, 7 Haziran ertesi süreç mi kastediliyor? Böyle bir fiilî ilga operasyonu nasıl “klasik siyaset”le yapılsın ki? Değil mi ama? Yine devletin ve rejimin meşruiyetinin zemini ve teminatı olan kurumların birer birer, güçsüz, işlevsiz, itibarsız kılınarak yok edilişi; hukukun tamamen buyruk altına alınışı, zaten kırıntısıyla geçindiğimiz yargı güvencesinin hiçe indirgenmesi… Bunlar hiç “klasik siyaset tarifleriyle” kavranabilecek şeyler mi?
Şu anda, oraya buraya çekiştirmeden söylersek, herhangi bir yasal denetim mekanizması tarafından sınırlanmaksızın yürütülen başkanlık rejimi ve Meclis’in itildiği konum, zaten yalnız “klasik siyaset tariflerini” değil, bizzat siyaseti ortadan kaldırmış değil mi? Muhalefet suç; bu kadar basit aslında, kavranmayacak nesi var?
Ne yazık ki var. Zira “muhalefet” dediğimiz gruplar, zümreler, çoğunluklarıyla, Celal Adan’ın bambaşka bir yerin ve ortamın tarifiyle tarif ettiği ittifaktan çok da ayrı yerde değiller. Laf kalabalığını masanın kenarına itip ana yemeğe uzanırsak, menüde basbayağı buralara özgü klasik tarifle karşılaşıyoruz: “Türk devleti için kurulmuş birlik-beraberlik ittifakı”. Bu tarif yapıldığında kimlerin başına neler gelir, herkes gayet iyi bilir. Kimlerin başına neler geldiğinde kimlerin sesini çıkarmayacağını, kimlerin öbür tarafa bakacağını, kimlerin içinden onaylayacağını da çoğumuz biliriz. CHP bir muhalefet partisi değildir, meselâ. Celal Adan bunun da niyesini açıklamış oluyor, AKP sözcülerini “kavrayışsızlıkla” suçladığı konuşmasında.
Adan’ın Ömer Çelik ve Numan Kurtulmuş’a, şüphesiz bilmediklerini aklımızdan geçiremeyeceğimiz şeyi alenen ve acımasızca hatırlatıp, parti olarak AKP’nin herhangi bir hükmünün var olmadığını belirtmesi, işin bir yanı. Öbür yanda, yıllardır başlamış bir -her şeye paralel- sürecin olgun evresine varıldığını da ilan etmiş oldu MHP’li vekil: Erdoğan artık yeni Demirel’dir. Devletin başkanıdır, esas olan budur. Hizaya getirecekleri arasında kendi partisi de vardır. Partisinin başkanı oluşunun tek esprisi budur. Partisindeki şu veya bu eğilim, fikir veya tavrın hiçbir hükmü yoktur. Ömer Çelik ve Numan Kurtulmuş’a, “Siz de nereden çıktınız?” diyor Celal Adan. Çünkü “klasik tarifiyle siyaset” tasfiye edilirken onunla birlikte, HDP’liler, bininci sabır sebat sınavına hazırlanmak üzere hapishaneye, CHP’liler alışkın oldukları ve kendilerini iyi hissettikleri yere, CHP binasına gönderildiler; AKP’ye de yeni giysi biçildi. Tek tip. Çarşıda da giyiliyor.
Erdoğan tek-adamlığa yürürken, AKP’nin değer ve işlevini, o güzel tâbirle “ağırlığını” azaltacağını öngördük birçoğumuz. Çünkü bütün benzer tek-adamlar böyle yapıyor. Böyle yapmak zorundalar. Parti örgütü ne olursa olsun saatli bomba haline gelebilir. Çünkü insanlardan oluşuyor. Başkasına kapılabilirler. Ve herhangi bir güçlü tek-adam, kudretini korumanın ilk şartının kimseye güvenmemek olduğunu bilir. Ayrıca parti “örgütü”, bizzat varlığıyla, tek-adamınkinin karşısında, aşağıdan gelen, bir tür toplumsal ve -ne kötü ve ne tehlikeli ki- çoğul inisiyatif potansiyeli barındırır. İşler iyiyken kendisinden söz etmenin bile gülünç kaçtığı bu tehlike, gidişat bozulmaya yüz tuttuğunda birden ete kemiğe bürünebilir. Ve kudretli tek-adamlar işlerin her an kötüye gidebileceği ihtimaliyle yatar kalkarlar.
Adan’ın devlet dersine dönelim. Erdoğan’a, kendisini partisiz tek-adam olarak muhatap aldıklarını bildiriyor ve partiyi partiymiş gibi öne sürüp iktidardaki ağırlığını artırma, belirleyiciliğini pekiştirme hamlesinden hoşlanmadığını belirtiyor. Bahçeli kendisini ziyaret ettiğinde mecburen gereğini yapacağını da hatırlatıyor. Rol gereği sahne alanlara da diyor ki: Şşş, aloo! Lüks içinde yüzüyorsanız, tafranızdan geçilmiyorsa, artık bunları birilerine borçlusunuz. 7 Haziran’da meşru seçim sonucunu niye iptal ettik? Siz tek başınıza hüküm sürün diye mi?
Ha, işte, lider iktidar ortaklarına patronun kendisi olduğunu bildirmek için partisini parti sûretinde öne sürer de, devleti temsilen konuşan ortaklarıyla papaz olursa, o zaman muhalefet MHP ile yeni demokrasi blokları filan kurar, İYİ Parti’yi de alıp, gericiliğe ve emperyalizme karşı, artık…
Bu konuya girmeyelim. Seneye de Sultan Reşat tartışmasına girmeyiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024