Yıldıray OĞUR
Dün dünya gündemine İtalya’dan dikkat çekici bir haber düştü.
Sicilya'nın Palermo kentinde bir mahkeme, Ağustos 2019’da İspanyol kurtarma gemisi Open Arms’ın İtalya kara suları yakınlarında batan bir tekneden kurtardığı 164 göçmenle İtalya sahillerine girişine izin vermeyen, gemiyi Sicilya yakınlarındaki Lampedusa Adası açıklarında 20 gün bekleten İtalya eski İçişleri Bakanı ve aşırı sağcı Kuzey Ligi Partisi lideri Matteo Salvini hakkında “görevi ihmal ve adam kaçırmaktan” dava açtı.
20 gün istif halinde teknede bekleyen göçmenlerin bazıları denize atlayıp yüzerek kıyıya çıkmaya çalışmış, tepkiler üzerine nihayet 83 göçmenin Lampedusa Adası’na çıkmasına izin verilmişti.
Mahkeme kararı üzerine Salvini yine milliyetçi hamasetin dibine vurdu, ülkeyi savunmanın her İtalyan'ın “kutsal görevi” olduğunu söyledi, "Ülkemi savunduğum için mahkemeye mi çıkıyorum” diye atarlandı.
Akdeniz’de batan teknelerden göçmenleri kurtaran İspanyol bir sivil toplum kuruluşuna ait Open Arms gemisi ise karardan duydukları memnuniyet dile getirdi.
Türkiye hariç dünyanın gündeminde İtalya’dan bu haber vardı demek daha doğru olur.
Çünkü Türkiye sosyal medyasının gündeminde İtalya’dan başka bir haber vardı.
Daha doğrusu bir video.
İlk olarak “Gündeme Dair Her Şey” adlı bir internet mecrasının “İtalya Temsilciler Meclisi Üyesi Giorgia Meloni'nin Macron'a hitaben yaptığı konuşma sosyal medyanın gündeminde” mesajıyla paylaştığı video kısa sürede viral oldu.
https://twitter.com/gundemedairhs/status/1383354464929677316?s=20
Videoda şöyle diyor İtalyan politikacı:
"Emmanuel Macron'un sorumsuzluğuna yazıklar olsun. Libya'yı bombalayanlar onlar oldu. Çünkü İtalya'nın Kaddafi ile enerji alanında özel ilişkilerinin olması onları endişelendiriyor. Aynı zamanda bizi bu hale getiren göç dalgalarının önünde bulduk kendimizi. Bu arada Fransa, Afrika'yı sömürmeye devam ediyor. 13 ülkede para birimi bastırıp üzerlerine damgalıyor ve çocukları madenlerde çalıştırıp hammadde edinmeye devam ediyor. Fransa nükleer reaktörleri için kullandığı uranyumun yüzde 30'unu Nijer'den çıkarıyor. Ve hal böyleyken Nijer nüfusunun yüzde 90'ı elektriksiz yaşıyor. Bize ders verme Macron! Çünkü Afrikalılar senin politikan yüzünden kıtalarını terk etmek zorunda kalıyor. Çözüm Afrikalıların Avrupa'ya göç etmeleri değil, aksine Afrika'nın Avrupalılardan kurtulmasıdır. Sizden ders almayı kabul etmiyoruz."
En son baktığımda izleyici sayısı bir milyonu geçmişti.
Çok beğenilince videoyu Ahaber, Sabah, BeyazTv, T24 gibi sisteler de aldı.
Videoya yapılan binlerce yorumda “bravo”, “işte gerçekleri konuşan bir siyasetçi”, “helal olsun”, “Avrupa’nın gerçek yüzü bu” diyenler arasında her kesimden insanlar vardı: İktidarı destekleyenler, muhalifler, solcular, İslamcılar, Kemalistler, akademisyenler, gazeteciler, editörler, köşe yazarları...
Çok azı videoda konuşan kim, ne zaman konuşmuş, bağlam ne diye merak etti.
Dün bu video sadece Türkiye sosyal medyasında viral oldu.
Çünkü video yeni değil, üç yıllık, bu konuşma 2018’de yapılmıştı.
Yani “Gündeme Dair Her Şey” adlı mecra tarafından Türkiye sosyal medyasında gündem yapılana kadar “sosyal medyanın gündeminde” değildi.
Bu üç yıllık videonun içeriğine geçmeden önce İtalyanca konuşmaya Türkçe alt yazı yapıp sanki yeni bir videoymuş gibi yayan “Gündeme Dair Her Şey” hesabına biraz daha yakından bakalım.
Twitter hesabı ve sitesi gayet profesyonelce yönetiliyor. İtalyanca’dan Türkçe’ye çeviriler yapabiliyorlar, sokak röportajları yapıp yayınlıyorlar, profesyonel grafikerleri olduğu görülüyor, yani amatör bir mecra değiller. Ama ne ilginçtir ki bu kadar yatırımı bu mecraya kimin yaptığı, hangi gazetecilerin, editörlerin bu medyayı evirip çevirdiği hiçbir yerde yazmıyor. Herhalde çok mütevaziler. CHP haberlerinden, SİHA övgülerinden haklarında bir fikir sahip olmak mümkün. Türkiye’de hazır müşterisi olan “Kötü, iki yüzlü Batı” temasını da sık sık işleyecekleri anlaşılıyor. Danimarka’da ırkçı Generation Identitaire’ın billboardlara astığı “Artık güneşli Suriye’ye dönebilirsiniz” afişlerini Danimarka hükümeti asmış gibi haber yapmışlar.
Bunu burada bırakıp videoya geçelim.
Videodaki konuşma Eylül 2018’de yapılmış. 21, 22 ya da 23 Eylül 2018.
Zaten videoda konuşmayı yapan Meloni’nin arkasında toplantının adı yazıyor: Atreju18.
“Atreju”, aşırı sağ Fratelli d'Italia (İtalya’nın Kardeşleri) partisinin yıllık toplantılarının adı. Bu da 2018 yılında yapılanı.
Videoyu paylaşanların herhalde şüphe çekmesin diye “İtalya Temsilciler Meclisi Üyesi” demekle yetindikleri konuşmayı yapan Giorgia Meloni de bu partinin lideri.
Şu anda 44 yaşında olan Meloni, aslında siyasete Berlusconi’nin Forza İtalya’sında başlamış.
Berlusconi, 2008’de üçüncü kez başbakan olduğunda, 31 yaşındaki Meloni’yi Gençlik Bakanı olarak atamış. Ülke tarihinin en genç bakanı olan Meloni, 2011’de peş peşe patlak veren skandallar ve ekonomi kriz yüzünden istifa edene kadar Berlusconi kabinesinde yer almış.
O skandallar nelerdi hatırlayalım: Reşit olmayan bir kızla cinsel ilişkiye girmek, rüşvet, tehdit, yolsuzluk ve tabii Kaddafi’nin bunga bunga partilerindeki maceraları...
Meloni, 2012 yılında Fratelli d'Italia yani İtalya’nın Kardeşleri partisini kurdu.
Partinin adı İtalyan milli marşından geliyor.
Brüksel’e muhalif, AB-septik, göçmen karşıtı, İslamofobik, kürtaj karşıtı, anti-LGBT çizgisinde klasik bir aşırı sağ parti bu.
Ama Macron’a karşı söyledikleri Türkiye’deki hacı amcalara “Allah razı olsun, hakikati konuşmuş” dedirten Giorgia Meloni’nin aşırı sağcılığında esas uzmanlık alanı İslam karşıtlığı.
Meloni, 2016 yılında İtalyan parlamentosuna, radikal İslamcılığı suç kapsamına alan bir yasa tasarısı sunmuştu. Yasa tasarısında, 'İslami köktendincilik' temelli nefret vaazı verenler ve nefreti teşvik edenleri finanse edenlerin 6 yıla kadar hapse mahkum edilmesi öngörülüyordu.
Yasa için bir de imza kampanyası açan Meloni, üzerinde “Nefreti etkisiz hale getir” yazan bombalı afişle basının karşısına çıkıp “Dakka'daki teröristler eğitimli, refah içindeki kişilerdi, Bin Ladin gibi. Buradan çıkan sonuç, bizim de uzun zamandır söylediğimiz gerçeklik şudur: Maalesef İslami köktencilik İslam kültürünün bir parçasıdır” demişti.
https://twitter.com/giorgiameloni/status/753588203374927872

2019 yılında Marsciano’da açılması planlanan camiye karşı protesto gösterilerinde de en önde İtalya’nın Kardeşleri partisi ve Meloni vardı.

https://www.umbriajournal.com/politica/giorgia-meloni-a-marsciano-contro-il-centro-islamico-309463/
Başörtülü Suriye asıllı İtalyan gazeteci Esma Dachan’a Suriye savaşından yaptığı haberleri yüzünden İtalya Cumhurbaşkanı tarafından verileceği açıklanan şeref madalyasına “Bu jest radikal İslam’ın kabulü anlamına gelir, kararınızı yeniden düşünün” diye karşı çıkan yine Meloni’ydi.
Liste böyle uzayıp gidebilir.
Peki, dün Macron’a yüklendiği videosunu Ahaber, Sabah, Beyaz Tv’nin hararetle paylaştığı, Abdülhamitli, Osmanlı tuğralı, Reisli hesapları heyecanlandıran Giorgia Meloni, Türkiye ve Erdoğan hakkında ne düşünüyor acaba?
Pek iyi şeyler değil.
En taze iki tanesine bakalım.
Erdoğan’ın geçen sonbahar Macron’a “zihinsel tedaviye ihtiyacı var” çıkışından sonra şöyle yazmış:
“Sık sık pek çok konuda Macron'a katılmıyorum, ancak Erdoğan'ın ona karşı sözleri kabul edilemez ve Avrupa değerleriyle bağdaşmaz. Bu sözler, tüm özgür dünyanın kesin bir şekilde kınanmasını hak ediyor. Özgürlük için ayağa kalkmayı ve İslami köktendinciliğe karşı savaşmayı asla bırakmayacağız.”
https://twitter.com/GiorgiaMeloni/status/1320789781832454145?s=20
Ve son olarak geçen hafta İtalya Cumhurbaşkanı Draghi’nin Erdoğan’a diktatör demesinden sonra başlayan kriz hakkında çektiği videoda söyledikleri...
Ayasofya’nın camiye çevrilmesinden, Türkiye bölgedeki neo-Osmanlıca politikalarına kadar Erdoğan’ın İslamcı yayılmacılığının durdurulmasını isteyen Meloni şöyle demiş:
“Müslüman Kardeşler ile bağlantılı olan Erdoğan, siyasi İslam'ın taşıyıcısı haline geldi. Avrupa’da ikamet eden Türkleri ve Müslümanları çocuk sahibi olmaya teşvik ederek, kültür merkezleri ve cami inşaatlarını finanse ederek bizi sömürgeleştirmeye çalışıyor. Türkiye’nin Avrupa’daki siyasi İslam’ı finanse etmesine izin veremeyiz.”
Yani karşımızda dört dörtlük bir aşırı sağcı, İslamofobik, milliyetçi siyasetçi var.
Sömürgecilik kavramını da sevmediklerine karşı özgürce kullanıyor.
Ama yine de birileri, “Olsun, bu konuşmasında söyledikleri yanlış mı ” diye itiraz edebilir.
Bakalım doğru mu?
Giorgia Meloni’nin yüzde 4’ler düzeyinde oy olan aşırı sağcı partisi, seçimlere Salvini’nin aşırı sağ Kuzey Ligi partisiyle ittifak içinde giriyor.
Yani Meloni ile Salvini ittifak ortağı. Tabii büyük ortak Salvini.
2018’de Meloni’nin bu konuşmayı düzenlediği partisinin yıllık toplantısının başlığı “Avrupa Avrupa’ya Karşı”ydı.
2019’daki partinin yıllık toplantısının özel konuğu Macaristan’ın aşırı sağcı popülist Başbakan’ı Orban’dı.
Türkiye’de çok beğenilen konuşmanın yapılığı 2018’deki zirvenin özel konuğu kimdi peki?
Steve Bannon.
Trump’ın ırkçı, komplo teorisyeni, İslamofobik eski danışmanı. Dünyadaki aşırı sağ hareketlerin ideolog gözüyle baktığı Bannon.
O sırada da Le Pen, Alman AfD, Nigel Farage, Salvini ve Meloni’nin partilerini tek çatı altında birleştirmeye çalışıyordu.
Bu yüzden çok takdir ettiği Meloni’nin partisinin yıllık toplantısına katılmıştı.
Macron, onların kökten karşı olduğu, temsil ettikleri değerlerin tam tersini temsil eden bir siyasi figür.
Ama Meloni’nin 2018’in Eylül ayındaki bu konuşmasında Macron’a yüklenmesinin sebebi bu değildi.
Türkiye’de bu konuşmayı beğenenlerin zannettiği gibi Afrika’daki Fransız sömürgeciliğine duyduğu tepki de değildi.
Bu hararetin sebebi, 2018 Haziran’ında Fransa ile İtalya arasında kopan Aquarius gemisi kriziydi.
Fransız Sınır Tanımayan Doktorlar sivil toplum kuruluşuna ait olan Aquarius gemisi, Akdeniz’de batan gemilerden mültecileri kurtarıyor.
300 kapasiteli gemi, 7 Haziran günü de İtalya açıklarında batan mülteci gemilerinden 11 çocuk ve yedi hamile kadının da içinde olduğu 629 mülteciyi kurtarmış ve onları en yakın kara olan İtalya’ya çıkarmak isteyince bu kez karşısında İtalya hükümetini bulmuştu. En başta da İtalya’nın aşırı sağcı İçişleri Bakanı Salvini’yi.
Gemiye bütün limanlarını kapatan İtalya’ya bütün dünyadan ve Avrupa ülkelerinden sert tepkiler geldi.
İtalya’ya en sert tepkiyi ise Macron gösterdi.
“Bu dramatik insani durum karşısında İtalyan hükümetinin takındığı tavırda utanmazlık ve sorumsuzluk var” dedi. Macron'un partisinin sözcüsü Gabriel Attal ise ''İtalya'nın aldığı pozisyon midemi bulandırıyor.''
Bu sözler İtalyanları çok kızdırdı. Fransa’nın Roma Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.
İtalya’nın geri çevirdiği göçmen gemisini ise en son sosyalist partinin iktidarda olduğu en yakındaki İspanya kabul etti.
İşte Giorgia Meloni, bir kaç ay sonra Eylül 2018’de yaptığı Türkiye’de meşhur olan konuşmasında Macron’un bu çıkışına tepki gösteriyor.
O günlerde İtalya’nın göçmenlere yönelik tavrına kızanlar, haberini “Avrupa’nın utancı”, “İnsanlık ölmüş” başlıklarıyla verenler şimdi de aşırı sağcı göçmen karşıtı İtalyan politikacının konuşmasından yine emperyalist, kötü Avrupa sonucuna vardılar.
Göçmenlerin haklarını savunan Macron’a karşı bu göçmen karşıtı, İtalyan milliyetçisi siyasetçinin hamasi konuşması beğeni rekorları kırdı.
Halbuki, Afrikalı göçmenlerin Avrupa’ya, kıtaya en yakın Avrupa kara parçası olan İtalya üzerinden geçmeye çalışmasının sebebi
Fransa’nın Libya’yı bombalaması ya da Nijer’den uranyum alması değil.
Libya’da tarihsel olarak hak iddia eden bir İtalyan milliyetçisi ve Kaddafi’nin yakın dostu Berlusconi’nin bakanlarından biri olarak Fransa’nın 2011’de Libya’yı bombalayıp Kaddafi’yi devirmesinden rahatsız olması normal. Ama oluşan otorite boşluğu dışında Libya’nın bombalanmasıyla Afrikalı göçmenler arasında bir ilişki yok.
Nijer de dünyanın en büyük uranyum yataklarına sahip ülkesi, bu uranyumu aralarında Türkiye’nin de olduğu satma isteyen herkese satarak ekonomilerini çeviriyorlar. Elde ettikleri paraları yolsuzluklarla, kötü yönetimle çarçur etmelerinin sorumlusu da Fransa değil.
Zaten Meloni’nin derdi de emperyalizmle değil. “ İtalya'nın Kaddafi ile enerji alanında özel ilişkilerinin olması onları endişelendiriyor” diyor. Bir nevi bizdeki “Almanlar bizi kıskanıyor” bu. Sömürgecilik ve işgalcilik hevesleri İkinci Dünya Savaşı’nda kursaklarında kalmış İtalyan milliyetçilerin argümanları bunlar.
İtalyan kara sularının göçmenlere tamamen kapatılmasını savunan Meloni’nin Afrikalılar da pek umurunda değil.
Ayrıca Fransa’nın çok kötü bir sömürgecilik geçmişi olsa da, Cezayir, Ruanda ve diğer ülkelerde Fransa’nın işlediği suçlar için özür dileyen, araştırılması için arşivleri açan Macron, herhalde bu sömürgecilik tarihinden sorumlu tutulacak son Fransız olurdu.
Ama Türkiye sağıyla soluyla içinde Batı karşıtlığı, emperyalizm geçen her konuşmaya bayılıyor.
Ayrıntılarla ilgilenmiyor.
Ama günün sonunda Avrupa’nın en geri, en ırkçı, en aşırı sağcılarının hamasi konuşmaları Türkiye’de beğeni rekoru kırıyor.
İslam’dan ve Müslümanlardan nefret eden bir İtalyan siyasetçi, hacı amcaların Whatsapp gruplarında dolaşabiliyor. Türkiye’de en milliyetçiden farksız bir dünya görüşüne sahip birinin, Afrikalı göçmen gemilerini denizin ortasında bırakmayı savunmak için attığı hamasi nutuk, insanlık, hümanizm, anti-emperyalizm övgüleri alabiliyor.
Galiba Türkiye bu tadı seviyor...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları




































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025