Yıldıray OĞUR
Dün dünya gündemine İtalya’dan dikkat çekici bir haber düştü.
Sicilya'nın Palermo kentinde bir mahkeme, Ağustos 2019’da İspanyol kurtarma gemisi Open Arms’ın İtalya kara suları yakınlarında batan bir tekneden kurtardığı 164 göçmenle İtalya sahillerine girişine izin vermeyen, gemiyi Sicilya yakınlarındaki Lampedusa Adası açıklarında 20 gün bekleten İtalya eski İçişleri Bakanı ve aşırı sağcı Kuzey Ligi Partisi lideri Matteo Salvini hakkında “görevi ihmal ve adam kaçırmaktan” dava açtı.
20 gün istif halinde teknede bekleyen göçmenlerin bazıları denize atlayıp yüzerek kıyıya çıkmaya çalışmış, tepkiler üzerine nihayet 83 göçmenin Lampedusa Adası’na çıkmasına izin verilmişti.
Mahkeme kararı üzerine Salvini yine milliyetçi hamasetin dibine vurdu, ülkeyi savunmanın her İtalyan'ın “kutsal görevi” olduğunu söyledi, "Ülkemi savunduğum için mahkemeye mi çıkıyorum” diye atarlandı.
Akdeniz’de batan teknelerden göçmenleri kurtaran İspanyol bir sivil toplum kuruluşuna ait Open Arms gemisi ise karardan duydukları memnuniyet dile getirdi.
Türkiye hariç dünyanın gündeminde İtalya’dan bu haber vardı demek daha doğru olur.
Çünkü Türkiye sosyal medyasının gündeminde İtalya’dan başka bir haber vardı.
Daha doğrusu bir video.
İlk olarak “Gündeme Dair Her Şey” adlı bir internet mecrasının “İtalya Temsilciler Meclisi Üyesi Giorgia Meloni'nin Macron'a hitaben yaptığı konuşma sosyal medyanın gündeminde” mesajıyla paylaştığı video kısa sürede viral oldu.
https://twitter.com/gundemedairhs/status/1383354464929677316?s=20
Videoda şöyle diyor İtalyan politikacı:
"Emmanuel Macron'un sorumsuzluğuna yazıklar olsun. Libya'yı bombalayanlar onlar oldu. Çünkü İtalya'nın Kaddafi ile enerji alanında özel ilişkilerinin olması onları endişelendiriyor. Aynı zamanda bizi bu hale getiren göç dalgalarının önünde bulduk kendimizi. Bu arada Fransa, Afrika'yı sömürmeye devam ediyor. 13 ülkede para birimi bastırıp üzerlerine damgalıyor ve çocukları madenlerde çalıştırıp hammadde edinmeye devam ediyor. Fransa nükleer reaktörleri için kullandığı uranyumun yüzde 30'unu Nijer'den çıkarıyor. Ve hal böyleyken Nijer nüfusunun yüzde 90'ı elektriksiz yaşıyor. Bize ders verme Macron! Çünkü Afrikalılar senin politikan yüzünden kıtalarını terk etmek zorunda kalıyor. Çözüm Afrikalıların Avrupa'ya göç etmeleri değil, aksine Afrika'nın Avrupalılardan kurtulmasıdır. Sizden ders almayı kabul etmiyoruz."
En son baktığımda izleyici sayısı bir milyonu geçmişti.
Çok beğenilince videoyu Ahaber, Sabah, BeyazTv, T24 gibi sisteler de aldı.
Videoya yapılan binlerce yorumda “bravo”, “işte gerçekleri konuşan bir siyasetçi”, “helal olsun”, “Avrupa’nın gerçek yüzü bu” diyenler arasında her kesimden insanlar vardı: İktidarı destekleyenler, muhalifler, solcular, İslamcılar, Kemalistler, akademisyenler, gazeteciler, editörler, köşe yazarları...
Çok azı videoda konuşan kim, ne zaman konuşmuş, bağlam ne diye merak etti.
Dün bu video sadece Türkiye sosyal medyasında viral oldu.
Çünkü video yeni değil, üç yıllık, bu konuşma 2018’de yapılmıştı.
Yani “Gündeme Dair Her Şey” adlı mecra tarafından Türkiye sosyal medyasında gündem yapılana kadar “sosyal medyanın gündeminde” değildi.
Bu üç yıllık videonun içeriğine geçmeden önce İtalyanca konuşmaya Türkçe alt yazı yapıp sanki yeni bir videoymuş gibi yayan “Gündeme Dair Her Şey” hesabına biraz daha yakından bakalım.
Twitter hesabı ve sitesi gayet profesyonelce yönetiliyor. İtalyanca’dan Türkçe’ye çeviriler yapabiliyorlar, sokak röportajları yapıp yayınlıyorlar, profesyonel grafikerleri olduğu görülüyor, yani amatör bir mecra değiller. Ama ne ilginçtir ki bu kadar yatırımı bu mecraya kimin yaptığı, hangi gazetecilerin, editörlerin bu medyayı evirip çevirdiği hiçbir yerde yazmıyor. Herhalde çok mütevaziler. CHP haberlerinden, SİHA övgülerinden haklarında bir fikir sahip olmak mümkün. Türkiye’de hazır müşterisi olan “Kötü, iki yüzlü Batı” temasını da sık sık işleyecekleri anlaşılıyor. Danimarka’da ırkçı Generation Identitaire’ın billboardlara astığı “Artık güneşli Suriye’ye dönebilirsiniz” afişlerini Danimarka hükümeti asmış gibi haber yapmışlar.
Bunu burada bırakıp videoya geçelim.
Videodaki konuşma Eylül 2018’de yapılmış. 21, 22 ya da 23 Eylül 2018.
Zaten videoda konuşmayı yapan Meloni’nin arkasında toplantının adı yazıyor: Atreju18.
“Atreju”, aşırı sağ Fratelli d'Italia (İtalya’nın Kardeşleri) partisinin yıllık toplantılarının adı. Bu da 2018 yılında yapılanı.
Videoyu paylaşanların herhalde şüphe çekmesin diye “İtalya Temsilciler Meclisi Üyesi” demekle yetindikleri konuşmayı yapan Giorgia Meloni de bu partinin lideri.
Şu anda 44 yaşında olan Meloni, aslında siyasete Berlusconi’nin Forza İtalya’sında başlamış.
Berlusconi, 2008’de üçüncü kez başbakan olduğunda, 31 yaşındaki Meloni’yi Gençlik Bakanı olarak atamış. Ülke tarihinin en genç bakanı olan Meloni, 2011’de peş peşe patlak veren skandallar ve ekonomi kriz yüzünden istifa edene kadar Berlusconi kabinesinde yer almış.
O skandallar nelerdi hatırlayalım: Reşit olmayan bir kızla cinsel ilişkiye girmek, rüşvet, tehdit, yolsuzluk ve tabii Kaddafi’nin bunga bunga partilerindeki maceraları...
Meloni, 2012 yılında Fratelli d'Italia yani İtalya’nın Kardeşleri partisini kurdu.
Partinin adı İtalyan milli marşından geliyor.
Brüksel’e muhalif, AB-septik, göçmen karşıtı, İslamofobik, kürtaj karşıtı, anti-LGBT çizgisinde klasik bir aşırı sağ parti bu.
Ama Macron’a karşı söyledikleri Türkiye’deki hacı amcalara “Allah razı olsun, hakikati konuşmuş” dedirten Giorgia Meloni’nin aşırı sağcılığında esas uzmanlık alanı İslam karşıtlığı.
Meloni, 2016 yılında İtalyan parlamentosuna, radikal İslamcılığı suç kapsamına alan bir yasa tasarısı sunmuştu. Yasa tasarısında, 'İslami köktendincilik' temelli nefret vaazı verenler ve nefreti teşvik edenleri finanse edenlerin 6 yıla kadar hapse mahkum edilmesi öngörülüyordu.
Yasa için bir de imza kampanyası açan Meloni, üzerinde “Nefreti etkisiz hale getir” yazan bombalı afişle basının karşısına çıkıp “Dakka'daki teröristler eğitimli, refah içindeki kişilerdi, Bin Ladin gibi. Buradan çıkan sonuç, bizim de uzun zamandır söylediğimiz gerçeklik şudur: Maalesef İslami köktencilik İslam kültürünün bir parçasıdır” demişti.
https://twitter.com/giorgiameloni/status/753588203374927872
2019 yılında Marsciano’da açılması planlanan camiye karşı protesto gösterilerinde de en önde İtalya’nın Kardeşleri partisi ve Meloni vardı.
https://www.umbriajournal.com/politica/giorgia-meloni-a-marsciano-contro-il-centro-islamico-309463/
Başörtülü Suriye asıllı İtalyan gazeteci Esma Dachan’a Suriye savaşından yaptığı haberleri yüzünden İtalya Cumhurbaşkanı tarafından verileceği açıklanan şeref madalyasına “Bu jest radikal İslam’ın kabulü anlamına gelir, kararınızı yeniden düşünün” diye karşı çıkan yine Meloni’ydi.
Liste böyle uzayıp gidebilir.
Peki, dün Macron’a yüklendiği videosunu Ahaber, Sabah, Beyaz Tv’nin hararetle paylaştığı, Abdülhamitli, Osmanlı tuğralı, Reisli hesapları heyecanlandıran Giorgia Meloni, Türkiye ve Erdoğan hakkında ne düşünüyor acaba?
Pek iyi şeyler değil.
En taze iki tanesine bakalım.
Erdoğan’ın geçen sonbahar Macron’a “zihinsel tedaviye ihtiyacı var” çıkışından sonra şöyle yazmış:
“Sık sık pek çok konuda Macron'a katılmıyorum, ancak Erdoğan'ın ona karşı sözleri kabul edilemez ve Avrupa değerleriyle bağdaşmaz. Bu sözler, tüm özgür dünyanın kesin bir şekilde kınanmasını hak ediyor. Özgürlük için ayağa kalkmayı ve İslami köktendinciliğe karşı savaşmayı asla bırakmayacağız.”
https://twitter.com/GiorgiaMeloni/status/1320789781832454145?s=20
Ve son olarak geçen hafta İtalya Cumhurbaşkanı Draghi’nin Erdoğan’a diktatör demesinden sonra başlayan kriz hakkında çektiği videoda söyledikleri...
Ayasofya’nın camiye çevrilmesinden, Türkiye bölgedeki neo-Osmanlıca politikalarına kadar Erdoğan’ın İslamcı yayılmacılığının durdurulmasını isteyen Meloni şöyle demiş:
“Müslüman Kardeşler ile bağlantılı olan Erdoğan, siyasi İslam'ın taşıyıcısı haline geldi. Avrupa’da ikamet eden Türkleri ve Müslümanları çocuk sahibi olmaya teşvik ederek, kültür merkezleri ve cami inşaatlarını finanse ederek bizi sömürgeleştirmeye çalışıyor. Türkiye’nin Avrupa’daki siyasi İslam’ı finanse etmesine izin veremeyiz.”
Yani karşımızda dört dörtlük bir aşırı sağcı, İslamofobik, milliyetçi siyasetçi var.
Sömürgecilik kavramını da sevmediklerine karşı özgürce kullanıyor.
Ama yine de birileri, “Olsun, bu konuşmasında söyledikleri yanlış mı ” diye itiraz edebilir.
Bakalım doğru mu?
Giorgia Meloni’nin yüzde 4’ler düzeyinde oy olan aşırı sağcı partisi, seçimlere Salvini’nin aşırı sağ Kuzey Ligi partisiyle ittifak içinde giriyor.
Yani Meloni ile Salvini ittifak ortağı. Tabii büyük ortak Salvini.
2018’de Meloni’nin bu konuşmayı düzenlediği partisinin yıllık toplantısının başlığı “Avrupa Avrupa’ya Karşı”ydı.
2019’daki partinin yıllık toplantısının özel konuğu Macaristan’ın aşırı sağcı popülist Başbakan’ı Orban’dı.
Türkiye’de çok beğenilen konuşmanın yapılığı 2018’deki zirvenin özel konuğu kimdi peki?
Steve Bannon.
Trump’ın ırkçı, komplo teorisyeni, İslamofobik eski danışmanı. Dünyadaki aşırı sağ hareketlerin ideolog gözüyle baktığı Bannon.
O sırada da Le Pen, Alman AfD, Nigel Farage, Salvini ve Meloni’nin partilerini tek çatı altında birleştirmeye çalışıyordu.
Bu yüzden çok takdir ettiği Meloni’nin partisinin yıllık toplantısına katılmıştı.
Macron, onların kökten karşı olduğu, temsil ettikleri değerlerin tam tersini temsil eden bir siyasi figür.
Ama Meloni’nin 2018’in Eylül ayındaki bu konuşmasında Macron’a yüklenmesinin sebebi bu değildi.
Türkiye’de bu konuşmayı beğenenlerin zannettiği gibi Afrika’daki Fransız sömürgeciliğine duyduğu tepki de değildi.
Bu hararetin sebebi, 2018 Haziran’ında Fransa ile İtalya arasında kopan Aquarius gemisi kriziydi.
Fransız Sınır Tanımayan Doktorlar sivil toplum kuruluşuna ait olan Aquarius gemisi, Akdeniz’de batan gemilerden mültecileri kurtarıyor.
300 kapasiteli gemi, 7 Haziran günü de İtalya açıklarında batan mülteci gemilerinden 11 çocuk ve yedi hamile kadının da içinde olduğu 629 mülteciyi kurtarmış ve onları en yakın kara olan İtalya’ya çıkarmak isteyince bu kez karşısında İtalya hükümetini bulmuştu. En başta da İtalya’nın aşırı sağcı İçişleri Bakanı Salvini’yi.
Gemiye bütün limanlarını kapatan İtalya’ya bütün dünyadan ve Avrupa ülkelerinden sert tepkiler geldi.
İtalya’ya en sert tepkiyi ise Macron gösterdi.
“Bu dramatik insani durum karşısında İtalyan hükümetinin takındığı tavırda utanmazlık ve sorumsuzluk var” dedi. Macron'un partisinin sözcüsü Gabriel Attal ise ''İtalya'nın aldığı pozisyon midemi bulandırıyor.''
Bu sözler İtalyanları çok kızdırdı. Fransa’nın Roma Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.
İtalya’nın geri çevirdiği göçmen gemisini ise en son sosyalist partinin iktidarda olduğu en yakındaki İspanya kabul etti.
İşte Giorgia Meloni, bir kaç ay sonra Eylül 2018’de yaptığı Türkiye’de meşhur olan konuşmasında Macron’un bu çıkışına tepki gösteriyor.
O günlerde İtalya’nın göçmenlere yönelik tavrına kızanlar, haberini “Avrupa’nın utancı”, “İnsanlık ölmüş” başlıklarıyla verenler şimdi de aşırı sağcı göçmen karşıtı İtalyan politikacının konuşmasından yine emperyalist, kötü Avrupa sonucuna vardılar.
Göçmenlerin haklarını savunan Macron’a karşı bu göçmen karşıtı, İtalyan milliyetçisi siyasetçinin hamasi konuşması beğeni rekorları kırdı.
Halbuki, Afrikalı göçmenlerin Avrupa’ya, kıtaya en yakın Avrupa kara parçası olan İtalya üzerinden geçmeye çalışmasının sebebi
Fransa’nın Libya’yı bombalaması ya da Nijer’den uranyum alması değil.
Libya’da tarihsel olarak hak iddia eden bir İtalyan milliyetçisi ve Kaddafi’nin yakın dostu Berlusconi’nin bakanlarından biri olarak Fransa’nın 2011’de Libya’yı bombalayıp Kaddafi’yi devirmesinden rahatsız olması normal. Ama oluşan otorite boşluğu dışında Libya’nın bombalanmasıyla Afrikalı göçmenler arasında bir ilişki yok.
Nijer de dünyanın en büyük uranyum yataklarına sahip ülkesi, bu uranyumu aralarında Türkiye’nin de olduğu satma isteyen herkese satarak ekonomilerini çeviriyorlar. Elde ettikleri paraları yolsuzluklarla, kötü yönetimle çarçur etmelerinin sorumlusu da Fransa değil.
Zaten Meloni’nin derdi de emperyalizmle değil. “ İtalya'nın Kaddafi ile enerji alanında özel ilişkilerinin olması onları endişelendiriyor” diyor. Bir nevi bizdeki “Almanlar bizi kıskanıyor” bu. Sömürgecilik ve işgalcilik hevesleri İkinci Dünya Savaşı’nda kursaklarında kalmış İtalyan milliyetçilerin argümanları bunlar.
İtalyan kara sularının göçmenlere tamamen kapatılmasını savunan Meloni’nin Afrikalılar da pek umurunda değil.
Ayrıca Fransa’nın çok kötü bir sömürgecilik geçmişi olsa da, Cezayir, Ruanda ve diğer ülkelerde Fransa’nın işlediği suçlar için özür dileyen, araştırılması için arşivleri açan Macron, herhalde bu sömürgecilik tarihinden sorumlu tutulacak son Fransız olurdu.
Ama Türkiye sağıyla soluyla içinde Batı karşıtlığı, emperyalizm geçen her konuşmaya bayılıyor.
Ayrıntılarla ilgilenmiyor.
Ama günün sonunda Avrupa’nın en geri, en ırkçı, en aşırı sağcılarının hamasi konuşmaları Türkiye’de beğeni rekoru kırıyor.
İslam’dan ve Müslümanlardan nefret eden bir İtalyan siyasetçi, hacı amcaların Whatsapp gruplarında dolaşabiliyor. Türkiye’de en milliyetçiden farksız bir dünya görüşüne sahip birinin, Afrikalı göçmen gemilerini denizin ortasında bırakmayı savunmak için attığı hamasi nutuk, insanlık, hümanizm, anti-emperyalizm övgüleri alabiliyor.
Galiba Türkiye bu tadı seviyor...
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025